Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6681-6690 )

MALINA ZARAR VERENE TASARRUF YASAGI

6681 - Muhammed Ibnu Yahya Ibnu Habban radiyallahu anh anlatiyor: "O benim dedem Munkiz Ibnu Amr'dir. (Bir savasta basindan derin bir yara almisti. Bu yara onun dilini kirmisti (normal konusamiyordu). Buna ragmen o, ticareti birakmamisti. Alis-veriste hep aldatilirdi. Bunun uzerine Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek durumunu anlatti. Aleyhissalatu vesselam, "Sen alis-veris edince: "(Dinimizde) aldatma yok!" de! Ayrica sen, satin aldigin her mali geri verme hususunda uc geceye kadar muhayyersin. (Bu uc gunluk muhayyerlik muddetinden) sonra rizan varsa mali tut, yoksa mali sahibine geri ver" buyurdu."

MUFLIS

6682 - Hz. Cabir Ibnu Abdillah radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Muaz Ibnu Cebel radiyallahu anh'i alacaklilarindan kurtardi. Sonra onu Yemen'e amil (vali) olarak yolladi. Bunun uzerine Hz. Muaz soyle dedi: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, (elimde mevcut) malimla beni borclardan halas etti, sonra da Yemen'e amil tayin etti."

SAHITLIK ISTENMEDEN SEHADET

6683 - Cabir Ibnu Semure radiyallahu anh anlatiyor: "Hz. Omer radiyallahu anh bize Cabiye'de hitap etti ve dedi ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, tipki benim sizin aranizdaki su kalkmam gibi bizim aramizda hitap icin ayaga kalkti ve dedi ki: "Ashabim, bunlari takip edenler (tabiin) ve onlari da takip edenler (etbauttabiin) hakkinda bana riayetkar olun (benim hatirim icin onlara da saygili olun). Onlardan (Etbauttabiinden) sonra yalan yayginlasacak, oyle ki, kisi kendisinden sahitlik istenmedigi halde sehadette bulunacak, yemin talep edilmedigi halde yemin edecek."

BORCLARDA SEHADET

6684 - Ebu Saidi'l-Hudri radiyallahu anh, Bakara suresinin (mealen) "Ey iman edenler! Birbirinize belirli bir muddet icin borclandiginiz zaman!" diye baslayan (ve mudayene ayeti olarak bilinen ve Kur'an-i Kerim'in en uzun ayeti olan Bakara suresinin 282. ayetini) "...Eger baziniz baziniza guvenirse -yani borcu, sened, sahidler veya rehinle tevsik etmeye gerek duymazsa- kendisine guvenilmis olan borclu kimse borcunu odesin..." ayetine gelince: "Bu ayet, bundan onceki ayeti neshetti" dedi".

SAHIDLIGI CAIZ OLMAYANLAR

6685 - Amr Ibnu Su'ayb an ebihi an ceddihi radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "(Islam dinine gore)hain erkek ve haine kadinin, musluman iken hadd cezasina carpilan kimsenin sahidligi makbul degildir. Keza kin ile husumet sahibinin kin besledigi kimse aleyhine sahidligi caiz degildir."

TEK SAHID VE YEMINLE HUKUM

6686 - Surrak radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir erkegin sahitligini ve talibin (davacinin) yeminini gecerli saydi."

YALAN SAHITLIK

6687 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Yalanci sahidinayaklari, (daha sehadet mahallinden) ayrilmadan Allah Teala hazretleri ona cehennemi vacip kilar."

EHLI KITABIN BIRBIRINE SAHITLIGI

6688 - Hz. Cabir Ibnu Abdillah radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Ehl-i Kitab'in birbirlerine sahitlik etmelerine izin verdi."

OMRA

6689 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Omra(nin mal sahibininmenfaatine bir yonu) yoktur. Kim bir mali omra kilarsa artik o mal, omra kilana aittir."

HIBEDEN DONME


6690 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bagisini geri alan kimsenin durumu su kopegin durumu gibidir: Yalini yer, iyice doyunca kusar. Sonra kusmuguna tekrar donup onu yer."


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6681-6690 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.