Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1121-1130 )
1121 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a icerisinde boncuk bulunan bir
dagarcik getirildi. Boncuklari Resulullah (aleyhissalatu vesselam), hur ve
cariye kadinlar arasinda dagitti." Hz. Aise devamla der ki: "Babam da
(boncugu) hur kole ayirimi yapmadan kadinlara dagitirdi."
Ebu Davud, Harac 14, (1952).
1122 - El-Misver Ibnu Mhreme (radiyallahu
anhuma)'ye Amr Ibnu Avf (radiyallahu anh) sunu anlatmistir: "Resulullah
(aleyhissalam vesselam) Ebu Ubeyde (radiyallahu anh)'yi Bahreyn'e, oranin
cizyesin getirmek uzere yolladi. Mallarla donunce Ensar geldigini isitti. Sabah
namazini Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'le kildilar. Namaz bitince,
Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in etrafini sardilar. Resulullah (aleyhissalàtu
vesselam) tebessum buyurdular ve:"Oyle zannediyorum, Ebu Ubeyde'nin bir
seyler getirdigini isittiniz" dedi. Hep birlikte: "Evet!"
dediler. Bunun uzerine sunlari soyledi:
"Oyleyse sevinin ve sizi sevindiren seyi
umid edin. Allah' a yemin olsun, sizler icin fakirlikten korkmuyorum. Ben size
dunyanin genislemesinden korkuyorum. Sizden oncekilere dunya genislemisti de
hemen dunya icin birbirleriyle bogusmaya basladilar ve helak oldular.
Genisleyen dunyanin onlar gibi sizi de helak etmesinde korkuyorum."
Buhari Rikak 7, Cizye 1, Megazi 11; Muslim,
Zuhd 6, (2961); Tirmizi, Kiyamet 29, (2464).
1123 - Sa'lebe Ibnu Ebi Malik anlatiyor:
"Omer Ibnu'1-Hattab (radiyallahu anh), bir kisim burguyu Medineli kadinlar
arasinda taksim etmisti, geriye guzel bir burgu kaldi. Yanindakilerden bazilari
kendisine:
"Ey muminlerin emiri, bunu da senin
yaninda bulunan Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in kizina ver"
dediler. Bununla, Hz. Ali (radiyallahu anh)'in kizi Ummu Gulsum'u
kastediyorlardi. Hz. Omer onlara:
"Ummu Selit, buna daha cok hak sahibidir.
Zira o, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a biat etmisti ve Uhud Savasi'nda
bize kirbalarla su tasiyordu" dedi.
Buhari, Megazi 22, Cihad 66.
SEHIDLER HAKKINDA
1124 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh)
anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sordular:
"Icinizden kime sehid dersiniz?"
"Ey Allah'in Resulu, dediler, Allah
yolunda oldurulen sehiddir."
"Oyleyse, dedi, Resulullah (aleyhissalatu
vesselam), ummetimin sehidleri azdir. "
"Peki, dediler, daha kimler sehiddir, Ey
Allah'in Resulu?"
"Allah yolunda oldurulen sehiddir. Allah
yolunda olen sehiddir. Taunda olen sehiddir. Karni sebebiyle olen sehiddir,
bogularak olen sehiddir."
Mualim, Imaret 165, (1915); Muvatta,
Salatu'l-Cema'a 6, (1, 131); Tirmizi, Cenaiz 65, (1063).
1125 - Imam Malik ve Tirmizi'nin kaydettikleri
bir rivayette Resulullah (aleyhissalatu vesselam) soyle buyurmaktadir:
"Su bes kisi sehiddir, (deyip onceki
hadiste gecenleri saydiktan sonra): Yikinti altinda kalan da sehiddir"
diye ilave etti.
Hz. Cabir (radiyallahu anh)'den gelen bir
rivayette: "Karninda cocugu oldugu halde olen kadin da sehiddir"
buyrulmustur.Abdullah Ibnu Amr Ibrnu'l-As (radiyallahu anhuma) tarafindan
rivayet edilen bir diger sahih hadiste: "Malini mudafaa ederken oldurulen
sehiddir" buyurulmustur.
Muvatta, Salatu'l-Cema'a 6, (1, 131); Tirmizi,
Cenaiz 65, (1063).
1126 - Ummu Haram (radiyallahu anha)
anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Deniz
tutmasi sebebiyle (gemide) kusan kimseye sehid sevabi verilir. Bogularak olene
de iki sehid sevabi vardir. "
Ebu Davud, Cihad 10, (2493).
1127 - Said Ibnu Zeyd (radiyallahu anh)
anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i dinledim soyle buyurdular:
"Kim malini mudafaa sirasinda oldurulurse
sehiddir. Kim kanini mudafaa sirasinda oldurulurse sehiddir. Kim dinini mudafaa
sirasinda oldurulurse sehiddir. Kim ailesini mudafaa sirasinda oldurulurse o da
sehiddir."
Tirmizi, Diyat 22, (1418,1421); Ebu Davud,
Sunnet 32, (4772); Nesai, Tahrim 22, (7,115,116); Ibnu Mace, Hudud 21, (2580).
1128 - Ebu Sellam, sahabeden birinden rivayet
etmektedir: "Cuheyne'den bir mahalle uzerine baskin yaptik. Muslumanlardan
biri, (teke tek vurusmak uzere) onlardan bir adam taleb etti. (Bir cengaver
gelince) hemen kilinciyla saldiriya gecti. Ancak hata yapti ve kilinci
kendisine isabet etti. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Ey Muslumanlar, kardesinize (yardim
edin)" diye bagirdi. Halk ona dogru kosustu. Ama olmustu.
Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) onu
elbisesi ve kani ile birlikte sardi, uzerine namaz kildi ve defnetti.
"Ey Allah'in Resulu, bu sehid
midir?" diye sordular.
"Evet o sehiddir ve ben ona bu hususta
sahidim" cevabini verdi."
Ebu Davud, 40, (2539).
1129 - Irbaz Ibn Sariye (radiyallahu anh)
anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Sehidlerle yataklarinda olenler, taundan
olenler hakkinda C'enab-i Hakk'abirbirlerini sikayet ederler. Sehidler:
"Onlar bizim kardeslerimizdir, onlar da
bizim gibi oldurulduler!" derler. Yataklarinda olenler de:
"Onlar bizim kardeslerimizdir, bizim gibi
olduler!" derler. Rabbimizonlara soyle seslenir:
"Yaralarina bakin, oldurulenlerin
yaralarina benziyorlarsa onlardandirlar ve onlarla beraber olurlar!"
Bakilir ve onlardaki yaranin, oburlerininki gibi oldugu gorulur. "
Nesai, Cihad 36, (6, 37-38).
1130 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)
anlatiyor: "(Babam) Omer Ibnu'l-Hattab (radiyallahu anh) sehid oldugu
halde yikandi, kefenlendi, uzerine namaz kilindi."
Muvatta, Cihad 36, (2, 463).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1121-1130 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.