Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 7291-7300 )
CENNETIN VASFI
7291 - Enes Ibnu Malik
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Su dunya atesiniz var ya! Bu, cehennem atesinin yetmis cuzunden bir
cuzdur. Eger o, su ile iki kere sondurulmemis (harareti giderilmemis) olsaydi,
ondan faydalanamazdiniz. Surasi muhakkak ki, bu dunya atesi, aziz ve celil olan
Allah'a, bir daha eski hararetine dondurmemesi icin dua eder."
7292 - Ebu Sa'id
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "(Cehennemde) kafirin vucudu buyur. Oyle ki bir azi disi Uhud dagindan
buyuk olur. Vucudunun disinden buyuklugu, sizden birinin vucudunun disinden
buyuklugu gibidir."
7293 - Haris Ibnu Ukays
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Surasi muhakkak ki, benim ummetimde oyle sefaati makbul kimseler var
ki, birinin sefaatiyle Mudar kabilesinin insanlarindan daha cok kimse cennete
girecektir. Benim (davetime muhatap olan) ummetimden oylesi de var ki, vucudu
ates icin irilesir ve cehennemin bir kosesini teskil eder."
7294 - Hz. Enes radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Aglama, cehennem ahalisi uzerine gonderilir. Bunun uzerine onlar da
(aglamaya baslarlar ve) gozyaslari kuruyuncaya kadar aglarlar. Sonra (yas
yerine) kan aglarlar. Oyle ki yuzlerinde kanallar meydana gelir. Eger bu
kanallara gemiler salinsa gemiler yurur."
7295 - Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Kiyamet gunu olum getirilir. Sirat uzerinde durdurulur ve: "Ey
cennet ahalisi!" diye nida edilir. Cennettekiler, (bu cagri uzerine) icinde
bulunduklari (o guzel) yerden cikarilacaklari korku ve heyecaniyla bakarlar.
Sonra da: "Ey cehennem ahalisi!" diye nida edilir. Onlar da icinde
bulunduklari (o fena) yerden cikarilacaklari umid ve sevinciyle bakarlar. (Olum
gosterilerek) "Bunu taniyor musunuz?" denilir. (Cennetlikler ve
cehennemlikler hepsi bir agizdan:) "Evet! Bu olumdur" derler."
Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdu ki: "Bundan sonra emredilir ve Sirat uzerinde olum
kesilir. Sonra her iki tarafa birden: "Haydi bulundugunuz hal uzere
ebediyet sizindir, burada artik olum yoktur" denilir."
CENNETIN EVSAFI
7296 - Ebu Sa'idi'I-Hudri
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Cennette bir karislik yer (ebedi oldugu icin, fani olan) kure-i arz
ve uzerinde bulunanlardan -dunya ve icindekilerden- daha hayirlidir."
7297 - Sehl Ibnu Sa'd
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Cennette bir kamcilik yer (ebedi oldugu icin, fani olan) dunya ve
icindekilerden daha hayirlidir."
7298 - Usame Ibnu Zeyd
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir gun
Ashab-i Kiramina: "Icinizde cennet icin gayret edecek kimse yok mu? Zira
cennetin esi yoktur. Ka'be'nin Rabbine yemin ederim ki, cennet, paril paril
parlayan nurlari, guzel kokulu ugrunen yesillikleri, saglam yuksek koskleri,
devamli akan nehirleri, cok cesitli olgun meyveleri, guzel genc zevceleri, pek
cok takim elbiseleri ile yuksek, saglam ve guzel saraylarda saadet ve yuz
parlakligi icinde yasanan ebedi mekandir" buyurdu. Sahabiler: "Biz
zaten onun icin gayretteyiz, ey Allah'in Resulu!" dediler. Aleyhissalatu
vesselam: "Insaallah!" deyiniz" dedi ve sonra cihaddan soz acti
ve ona tesvik etti."
7299 - Ebu Umame
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Allah'in cennete soktugu hic kimse yoktur ki, onu yetmisiki zevce ile
evlendirmis olmasin. Bunlardan ikisi huru'l-ayn (siyah gozlu), yetmis tanesi
cehennemliklerden kendine dusen mirasidir. Bu kadinlardan herbiri sehvet
cekicidir ve cennetlik her erkegin sehvet gucu daimidir."
Hisam Ibnu Halid der ki:
"(Hadiste gecen) "Cehennemliklerden kendine dusenmirasi"
ibaresinden maksad, cehenneme giren erkeklerdir; bunlarin kadinlarina cennet
ehli varis olurlar, tipki Firavun'un hanimina varis olundugu gibi."
7300 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "(Cennette) sizden herbirinin iki tane menzili vardir: "Bir
menzili cennette, bir menzili de cehennemde. Olunce cehenneme girerse cennet ehli
onun menziline varis olur. Iste Allah Teala hazretlerinin su sozu bu durumu
teyid eder: "Iste onlar varislerin ta kendileridir" (Mu'minun
10)."
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 7281-7290 )
7281 - Ebu Musa el-Es'ari
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Kiyamet gunu, insanlar uc defa AIlah'a arzolunacaklar. Iki arza
mucadele ve mazeretlerden ibarettir. Ucuncu arzaya (sunusa) gelince,
(insanlarin isledigi amellerin yazili oldugu defterler o zaman ellere ucacaklar
(yani hizla verilecektir). Artik defteri kimisi sag eliyle tutacak ve kimisi
sol eliyle tutacaktir."
7282 - Hz. Hafsa
radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Ben Bedir ve Hudeybiye'ye katilanlardan hic kimsenin cehenneme
girmemesini umid ederim" buyurdular. Ben: "Ey AIlah'in Resulu! Allah
Teala hazretleri: "Sizden cehenneme varmayacak hic kimse yoktur. Bu senin
Rabbin katinda kesinlesmis bir hukumdur" (Meryem 71), buyurmadi mi?"
dedim. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam: "(Ey Hafsa!) Sen Allah'in:
"Sonra biz, Allah'tan korkup (O'na karsi gelmekten) sakinanlari kurtarir,
zalimleri de toptan orada birakiriz" (Meryem 72) buyurdugunu isitmedin
mi?" buyurdu."
7283 - Rifa'a el-Cuheni
radiyallahu anh anlatiyor: "Biz Resulullah aleyhissalatu vesselam'la
birlikte bir seferden donmustuk. Buyurdular ki:
"Muhammed'in nefsi
elinde olan Zat-i Zulcelal'e yemin olsun! Iman edib, sonra dogru yoldan
ayrilmayan hicbir kul yoktur ki cennete sokulmasin. Siz ve iyi (dindar)
nesliniz cennetteki meskenlere yerlesmedikce (diger ummetlerin mu'minleri olan)
cennetliklerin cennete girmemelerini de umit ederim ve Rabbim ummetimden
yetmisbin kisiyi hesapsiz olarak cennete dahil etmeyi bana kesin vaadetti"
7284 - Ibnu Abbas
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Biz, ummetlerin sonuncusuyuz ve hesabi ilk gorulecek
olanlariz. Orada: "Ummi ummet ve peygamberi nerededir?" denilir.
Bilesiniz, biz sonuncu olan ilkleriz (yani dunyaya geliste sonuncuyuz, Kiyamet
gunu hesabi verip cennete girmede ilkleriz."
7285 - Ebu Burde babasindan
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kiyamet
gunu, Aziz ve celil olan Allah, mahlukati topladi mi Ummet-i Muhammed'e secde
etmeleri icin izin verilir. Onlar Allah'a uzun bir secde yaparlar. Sonra:
"Baslarinizi (secdeden) kaldirin. Biz sayiniz kadar (kafirleri) atesten,
kurtulus icin fidyeleriniz yaptik" buyurulacaktir."
KIYAMET GUNU ALLAH'IN RAHMETI
7286 - Ebu Sa'id
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Aziz ve celil olan
Allah semavat ve arzi yarattigi gun, yuz rahmet yaratmistir. Bunlardan birini
arza indirmistir. Iste bunun sayesinde bir anne cocuguna karsi sefkat duyar,
hayvanlar, kuslar birbirlerine sefkat duyarlar. Allah geri kalan doksandokuz
rahmeti, Kiyamet gunu icin (kendine) saklamistir. Kiyamet gununde onlari bu
rahmetle yuze tamamlayacak."
7287 - Ibnu Omer
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Gazvelerinin birinde Resulullah
aleyhissalatu vesselam'la beraberdik. Derken bir kavme ugradi. "Siz
kimsiniz?" diye sordu.
"Bizler
muslumanlariz!" dediler. Bir kadin tandirina yakacak atmakla mesguldu ve
yaninda bir oglu vardi. Tandirin alevi yukselince kadin cougu uzaklastirdi.
Sonra kadin, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina geldi ve: "Sen
Allah Resulusun oyle mi ?"dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Evet!"
deyince, "Annem ve babam sana feda olsun! Allah Erhamu'r-Rahimin (yani merhametli
olanlarin en merhametlisi) degil mi?" dedi. Kadin, "Evet!"
cevabini alinca bu sefer: "Allah'in kullarina olan rahmeti, annenin
yavrusuna olan merhametinden daha fazla degil mi?" diye sordu.
Aleyhissalatu vesselam yine: "Elbette!" buyurdu. Kadin: "Anne
cocugunu asla atese atmaz! (daha merhametli olan Allah kullarini nasil
cehenneme atar?)" dedi. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam aglayarak
basini egdi. Sonra basini kadina dogru kaldirarak: "Suphesiz Allah, hak
yoldan sapip O'na itaat etmeye tenezzul etrneyen ve tevhid kelimesini
soylemekten imtina eden azgin kulundan baska kullarina azab vermeyecektir"
buyurdu."
7288 - Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Atese sadece saki olanlar girecektir."Ashab: "Ey Allah'in
Resulu! Saki kimdir?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Allah icin
hicbir ibadette bulunmayip, hicbir gunahi terketmeyen kimsedir" diye cevap
verdi."
KEVSER HAVZI
7289 - Ebu Sa'i'di'I-Hudri
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Benim bir havuzum var. Genisligi Ka'be'den Beytu'l-Makdis'e kadar
uzanir. Suyu sut misali bembeyaz. Yildizlar adedince susaklari var. Surasi
muhakkak ki, Kiyamet gunu ben, peygamberler arasinda ummeti sayica en cok olan
kimseyim."
SEFAAT
7290 - Ebu Musa el-Es'ari
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Ben, ummetimin yarisinin cennete girmesi ile sefaat (sahibi olmam)
arasinda muhayyer birakildim. Ben sefaati tercih ettim. Cunku sefaat, daha
sumullu ve ummetimin (toptan kurtulusuna) daha yeterlidir. Sefaati siz
muttakilere mahsus mu biliyorsunuz? Hayir! O muttakiler degil gunahkarlar,
hatalilar ve pis islere karisan (musluman)lar icindir."
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
İmam-ı Buhari - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.