Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1581-1590 )
1581 - Imam Malik diyor ki:
"Bana ulastigina gore, Hz. Osman (radiyallahu anh)'a evliliginin altinci
ayinda dogum yapan bir kadin getirildi. Derhal recmedilmesini emretti. Ancak
Hz. Ali (radiyallahu anh):
"- Cenab-i Hakk,
Kur'an-i Kerim'de "(Insanin anne karninda) tasinma ve sutten kesilmesi
(muddeti) otuz ay. dir..:" (Ahkaf 15) buyuruyor. Keza bir baska ayette de:
"Anneler cocuklarini iki tam yil emzirirler. (Bu hukum) emmeyi tamam yaptirmak
isteyenler icindir.."( Bakara 233) buyurmaktadir. Bu durumda hamilelik
muddeti alti aydir." Bu aciklama uzerine Hz.Osman (radiyallahu anh)
kadinin geri gonderilmesini emretmisti, ancak kadin recmedilmis bulundu."
Muvatta, Hudud 11 (2, 825).
1582 - Ebu Ishak es-Seybani
(rahimehullah) anlatiyor: "Ibnu Ebi Evfa (radiyallahu anh)'ya:
"- Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) hic recm tatbik etti mi?" diye sordum. Bana:
"Evet!" cevabini verdi. Ben tekrar:
"- Nur suresinin
nuzulunden once mi, sonra mi?" diye sordum. "Bilmiyor'um!"
dedi."
Buhari, Hudud, 21, 37;
Muslim, Hudud 29, (1702).
1583 - Sa'bi (rahimehullah)
anlatiyor: "Hz. Ali (radiyallahu anh), kadini remettigi zaman onu persembe
gunu dovdu, cuma gunu de recmetti. Ve sunu soyledi: "Ona Kitabullah(in
hukmu) ile celde, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in sunneti ile de recm
tatbik ettim."
Buhari, Hudud 21.
1584 - Hz. Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Yahudilerden bir kadinla bir erkek zina
yaptilar. Birbirlerine: "Bizi su peygambere goturun. Cunku bir kisim
hafifletmeler getiren bir peygamberdir. Bize recm disinda fetvalar verirse
kabul eder, Allah indinde O'nun hukmunu kendimize delil kilariz ve:
"Peygamberlerinden bir peygamberin bize verdigi fetvalar(la amel ettik,
hevamiza uymadik) deriz" dediler.
Mescidde ashabiyla birlikte
oturmakta olan Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e gelerek:
"- Ey Ebu'1-Kasim,
zina yapan kadin ve erkek hakkinda kanaatin nedir?" dediler. O, onlara tek
kelime soylemeden Beyt-i Midraslarina geldi. Kapida durarak:
"-Hz. Musa
(aleyhisselam)'ya kitabi indiren Allah askina soyleyin, muhsan olan birisi zina
yapacak olursa bunun Tevrat'taki hukmu nedir?" diye sordu.
"- Yuzu siyaha
boyanir, esek uzerine ters bindirilir ve dayak atilir."
-Hadiste gecen tecbiye:
Zanileri, enseleri birbirine bakacak sekilde bir esege bindirilip, bu halde
sokaklarda dolastirilmasidir- Ravi devamla der ki: "Yahudilerden bir genc
(bu cevaba katilmayap) susmustu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) onun
suskunlugunu gorunce sualinde israr etti. Bunun uzerine genc: "Madem ki
sen bize Allah'in adina yemin veriyorsun (gercegi soyleyecegim): "Biz
Tevrat'ta recm emrini goruyoruz" dedi. Resulullah (aleyhissalatu
vesselam):
"- Allah'in emrini
hafifletmenizin baslangici nasil oldu?" diye sordu. (Genc) su cevabi
verdi:
"- Krallarimizdan
birinin bir yakin akrabasi zina yapti. Kralimiz, recmi ona tatbik etmedi. Sonra
halka mensup bir aileden bir erkek zina yapti. Bunu recmetmek istedi. Ancak
adamin kavmi buna mani olup:
"- Sen yakinini
getirip recmetmedikce biz de adamimizin recmedilmesine musaade
etmeyecegiz!" dediler. Bunun uzerine, aralarinda simdiki cezayi vermek
uzere anlasip sulh yaptilar.
(Bu aciklama uzerine)
Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"- Ben Tevrat'taki
ayetle hukmediyorum!" dedi ve onlarin recmedilmelerini emretti ve
recmedildiler. Zuhri (rahimehullah) der ki: "Bana ulastigina gore su ayet
bunlar hakkinda nazil olmustur:
"Suphesiz ki Tevrat'i
biz indirdik. Ki onda bir hidayet, bir nur vardir. Kendisini (Allah'a) teslim
etmis olan (Israil) peygamberleri, Yahudilere ait (davalarda) onunla
hukmederlerdi..." (Maide 44). Resulullah (aleyhissalatu vesselam) onlardan
biri idi."
Ebu Davud, Hudud 26, (4450,
4451).
1585 - Ibnu Omer
(radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Yahudiler, Resulullah (aleyhissalatu
vesselam)'a gelip, kendilerinden bir erkekle kadinin zina yaptigini soylediler.
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) onlara:
" Recm hakkinda
Tevrat'ta ne buluyorsunuz?" diye sordu. Onlar:
"- Teshir edip rezil
ederiz ve dayak atariz" dediler. Abdullah Ibnu Selam (radiyallahu anh):
"- Yalan
soyluyorsunuz. Zinanin Tevrat'taki cezasi recmdir" dedi. Hemen Tevrat'i
getirip actilar. Iclerinden (Abdullah Ibnu Surya adinda) biri elini recm
ayetinin uzerine koydu. Sonra, ayetten onceki kisimlardan okumaya baslayip
(kapadigi kismi atlayarak arka kismini okumaya devam etti. Abdullah Ilbnu Selam
(radiyallahu anh) mudahale edip:
"- Kaldir elini!"
dedi. Adam elini cekti, tam orada recm ayeti mevcut idi. Bunun uzerine:
"- Ey Muhammed,
Abdullah dogru soyledi. Tevrat'ta recm ayeti mevcuttur!" dediler.
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) derhal o iki zaninin recmedilmesini emretti
ve recmedildiler."
Ibnu Omer (radiyallahu
anhuma) der ki: "Erkegin, atilan taslara karsi korumak icin, kadinin
uzerine egildigini gordum."
Buhari, Hudud 37, 24,
Cenaiz 61, Menakib 26, Tefsir, Al-i Imran 6, I'tisam 16, Tevhid 51; Muslim,
Hudud 26, (1699); Muvatta, Hudud 1, (2, 819); Tirmizi, Hudud 10; Ebu Davud,
Hudud 26, (4446, 4449).
LIVATA (Homoseksualite) VE
HAYVANA TEMASININ HADDI
1586 - Ibnu Abbas
(radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdu ki: "Kimin Lut kavminin sapik isini yaptigini gorurseniz, faili de
mef'ulu de oldurun."
Tirmizi, Hudud 24, (1456);
Ebu Davud, Hudud 29, (4462, 4463).
Tirmizi, Ebu Hureyre'nin de
boyle bir rivayette bulundugunu belirtir. Ebu Davud'da Ibnu Abbas (radiyallahu
anhuma)'tari yapilan bir rivayette: "Livata yaparken yakalanan bekar (yani
muhsan olmayan kisi) de recmedilir" denmistir.
1587 - Yine Ibnu Abbas
(radiyallahu anhuma)'in rivayetine gore, Hz. Ali, livata yapan cifti
yaktirmistir. Hz. Ebu Bekir (radiyallahu anh) uzerlerine bir duvari
yiktirmistir."
Rezin ilavesidir.
1588 - Hz.Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Lut kavminin igrenc fiilini isleyen kimse mel'undur."
Rezin ilavesidir.
(Munzir'de kaydedilen uzunca bir hadisin parcasidir).
1589 - Hz.Cabir
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Ummetim icin en ziyade korktugum sey Lut kavminin amelidir"
buyurdular."
Tirmizi, Hudud 24, (1457);
Ibnu M ce, Hudud 12, (2563).
1590 - Hz. Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Kadina duburunden temas eden mel'undur" buyurdular."
Ebu Davud, Nikah 46,
(21.62).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1581-1590 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.