Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1921-1930 )

1921 - Ebu Umame (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim yatagina temiz (abdestli) olarak girer ue uyku bastirincaya kadar AIIah'i zikrederse gecenin herhangi bir saatinde uyanip da AIIah'tan dunya veya ahiret hayirlarindan bir sey isterse AIIah Teala, istedigini mutlaka ona verir."
Tirmizi, Daavat 100, (3525).

1922 - Hz. Muaz Ibnu Cebel (radiyallahu anh) anlatiyor: "Kul, kendini Allah'in azabindan kurtarmada zikrullahtan daha muessir bir ameli islememistir."
Muvatta, Kur'an 24, (1, 11); Tirmizi, Daavat 6, (3374); Ibnu Mace, Edeb 53, (3790).

KESIM ADABI VE YASAKLARI

1923 - Seddad Ibnu Evs (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki: "AIIah Teala hazretleri, her seyde iyiligi emretmistir. Oyleyse oldurdugunuz zaman oldurmeyi iyi yapin. Kesecek olursaniz kesmeyi iyi yapin. Bicagin agzini bileyin. Hayvana (zahmet vermeyin) rahat ettirin."
Muslim, Sayd 57, (1955); Tirmizi, Diyat 14, (1409); Ebu Davud, Edahi 12, (2815); Nesai, Dahaya 22, (7, 227); Ibnu Mace, Zebaih 3, (3170).

1924 - Ebu Hureyre ve Ibnu Abbas (radiyallahu anhum) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) seytan kurbanindan (serita) men etti." Dendi ki serita, bogazindan sadece deri kisminin kesilip, boyun damari kesilmeden olmeye terkedilen (kurbanlik) hayvandir."
Ebu Davud, Edahi 17, (2826).

1925 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) demistir ki: "(Hayvani keserken) besmele cekmeyi bir kimse unutmussa bunun bir mahzuru yoktur. Ancak kasden terketmis ise, kesilen yenilmez."
Rezin'in ilavesidir.

1926 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor. "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Haksiz yere bir kus veya daha kucuk bir hayvan olduren insana Allah mutlaka onun hesabini soracaktir." Kendisine: "Onun hakki da nedir?" diye sorulunca:
"Onu keser ve yer. Basini kesip atmaz!" diye cevap verdi."
Nesai, Sayd 34, (7, 239).

1927 - Ebu Vakid (radiyallahu anh) anlatiyor: "ResuIuIIah (aleyhissalatu vesselam) Medineye geldigi zaman, Medineliler, (diri olan) devenin horgucunu kesiyorlar ve koyunlarin da kuyruklarini kopariyorlar ve bunIari yiyorlardi.
Bu durum uzerine Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Hayvan diri iken ondan her ne kesilmis ise, bu meyte (lase) hukmundedir, yenilmez" dedi."
Tirmizi, Et'ime 4, (1480); Ebu Davud, Sayd 3, (2858); Ibnu Mace, Sayd 8, (3216).

KESIS SEKLI VE YERI

1928 - Ebu'l- Usera Usame Ibnu Malik Ibnu Kahtam babasindan anlatiyor: "Ey Allah'in Resulu, dedim, kesme isi sadece bogazdan ve girtlaktan (lebbe) degil midir, (hayvanin baska yerinden de olur mu?)"
Su cevabi verdi: "(Mizragini hayvanin) dizine saplarsan sana o da kifayet eder." Tirmizi: "Bu, zaruret haline mahsustur" der.
Ebu Davud da: "Bu, (yuksekten) dusen bir hayvanin kesimiyle ilgilidir" demistir.
Tirmizi, Et'ime 5, (1481); Ebu Davud, Edahi 16, (2825), Nesai, Dahaya 25, (7, 228).

1929 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) buyurdular ki: "Elinde (tasarrufunda) oldugu halde (normal kesisten) seni aciz birakan sey av gibidir."
(Yine Ibnu Abbas), kuyuya dusen bir deve hakkinda: "Neresinden gucun yeterse kes!" demistir. Hz. Ali, Ibnu Omer ve Hz. Aise (radiyallahu anhum) de bu goruste idiler.
Ibnu Abbas, Ibnu Omer ve Enes (radiyallahu anhum): "Bogazdan kesmeye baslayinca (acele sebebiyle) basi kopuverse bunda bir beis yok. Ancak, ense tarafindan kesilmisse yenmez, bas kopsa da kopmasa da farketmez" demistir.
Buhari, Zebaih 23, (Bir babin basliginda zikretmistir).

1930 - El-Hudri (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a sorularak dendi ki: "Biz deve, sigir ve davari, karinlarinda cenin oldugu halde bogazliyoruz. Cenini yiyelim mi, atalim mi?"
Su cevabi verdi:
"Dilerseniz yiyin. Zira onlarin tezkiyesi (temiz ve helal olmalari) annelerinin tezkiyesine tabidir."

Ebu Davud, Edahi 18, (2827); Tirmizi, Et'ime 2, (1476).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1921-1930 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.