Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2171-2180 )
YOLCUNUN YANINDA BULUNMASI
MEKRUH OLAN SEYLER
2171 - Hz. Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "MeIekIer, icinde kopek ve can bulunan kafileye arkadaslik
etmezler."
Muslim, Libas 103, (2113,
2114); Ebu Davud, Cihad (2555, 2556); Tirmizi, Cihad 25, (1703).
Bir diger rivayette soyle
denmistir: "Can seytanin mizmarlari (calgilari)dir."
Ebu Davud'un bir diger
rivayetinde: "MeIekIer, icerisinde kaplan derisi bulunan kafileye refakat
etmez" buyurmustur.
SEFERDEN DONUS
2172 - Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Yolculuk azabtan bir parcadir, herbirinizin yiyecegine,
icecegine, uykusuna mani olur. Oyleyse isini bitiren ailesirie donmede acele
etsin.
Buhari, Umre 19, Cihad 136,
Etime 30; Muslim, Imaret 179, (1927); Muvatta, Isti'zan 39, (2, 980).
2173 - Hz. Cabir
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Seferden donunce ailene gece vakti gelme, ta ki kocasini
bekleyen kadincagiz usturasini kullansin, daginik saclarini tarasin. Sana keys
gerekir."
Buhari, Nikah 120, Umre 16;
Muslim, Imaret 183-184, (715); Ebu Davud, Cihad 175, (2776, 2777, 2778);
Tirmizi, Rada 17, (1172) Isti'zan 19, (2713).
2174 - Bir diger rivayette
soyle gelmistir: "Resulullah onlari (yolculuktan donenleri), kadinlari
ihanet zanni altinda tutmus ve aciklarini aramis olmalari icin, evlerinin
kapilarini geceleyin calmaktan nehyetti."
2175 - Bir diger rivayette
soyle gelmistir: "(Resulullah:) "Kocasi gurbette olan (yabanci)
kadinlarin yanina girmeyin. Zira seytan, herbirinizin icinde, vucudunuzda kanin
dolastigi gibi, (kendisini hissettirmeden) dolasir" buyurdu. Biz atilip
sorduk: "Sende de dolasir mi?" "Bende de (dolasir), ancak Allah
bana yardim etti de (seytanim) musluman oldu."
Tirmizi, Rada 17, (1172).
2176 - Bir diger rivayette
soyle gelmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), bir gazveden -veya
bir seferden- dondugu vakit Medine'ye gece ulasacak olsa girmez, sabahi
beklerdi. Sabahtan once ulasacak olsa yine girmez, sabah vaktini beklerdi.
Derdi ki: "Biraz muhlet taniyin da kokusunu surunmemis olan taransin,
kocasi gurbette olan usturasini kullansin."
Buhari, Nikah 120, Umre 16;
Muslim, Imaret 183-184, (715); Ebu Davud, Cihad 175, (2776, 2777, 2778);
Tirmizi, Rada 17, (1172) Isti'zan 19, (2713).
2177 - Hz. Ibnu Abbas
(radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
onlari kadinlarin yanina geceleyin gelmeyi yasakladigi zaman, iki kisi (bu
yasagi dinlemeyip), geceleyin evlerine geldi. Her ikisi de evinde haniminin
yaninda bir yabanci erkek buldu."
Tirmizi, Isti'zan 19,
(2713).
DENIZ YOLCULUGU
2178 - Abdullah Ibnu Amr
Ibni'l-As (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Hacc veya umre veya Allah yolunda cihad
maksadlari disinda gemiye binme. Zira denizin altinda ates, atesin altinda da
deniz vardir."
Ebu Davud, Cihad 9, (2489).
2179 - Mutarrif der ki:
"Denizde ticaret yapmada bir beis yok. Kur'an-i Kerim'de Cenab-i Hak ancak
hakki zikreder" sonra da su ayeti okudu; "Allah'in lutfuyla rizik
aramaniz icin gemilerin onu yararak gittigini gorursun..." (Fatir 12).
Rezin ilavesidir. Buhari,
bunu bab basliginda kaydetmistir (Buyu, 8).
YOLCUYU KARSILAMA
2180 - Saib Ibnu Yezid
(radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Tebuk Gazvesi donusunde, biz cocuklarla
birlikte, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i karsilamak uzere Seniyyetu'l
Veda'ya gittik."
Buhari, Cihad 196, Megazi
82; Tirmizi, 38, (1718); Ebu Davud, Cihad 176, (2779).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2171-2180 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.