Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2181-2190 )
2181 - Hz. Aise
(radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) odamda
iken Zeyd Ibnu Harise geldi ve kapiyi vurdu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
uryan vaziyette uzerindeki ortusunu suruyerek kalkti. Allah'a yemin olsun,
O'nu, daha once uryan olarak hic gormemistim, sonra da gormedim. Zeyd'i
kucakladi ve optu."
Tirmizi, Isti'zan 32,
(2733).
2182 - Sa'bi merhum
anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Cafer Ibnu Ebi Talib'i
karsiladi, kucakladi ve gozlerinin arasindan optu."
Ebu Davud, Edeb 157,
(5220).
KUDUM (SEFERDEN DONUS)
NAMAZI
2183 - Ibnu Omer ve Ka'b
Ibnu Malik (radiyallahu anhum) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) bir seferden donunce once mescide ugrardi. Orada iki rekat namaz
kilar, ondan sonra evine donerdi." Nafi: "Ibnu Omer de oyle
yapardi" demistir."
Ebu Davud, Cihad 178,
(2781, 2782).
MUSABAKA VE ATICILIKLA
ILGILI HUKUMLER
2184 - Hz. Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Su uc seyde armagan vardir: Deve yarisi veya at yarisi
veya ok yarisi."
Ebu Davud, Cihad 67,
(2574); Tirmizi, Cihad 22, (1700); Nesai, Hayl 14, (6, 226, 227).
2185 - Ibnu Omer (radiyallahu
anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ati antremana tabi
tutar, (sonra da) onunla yarisa katilirdi."
Ebu Davud, Cihad 67,
(2577).
2186 - Yine Ibnu Omer
(radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) atlar
arasinda yarisma yaptirdi. Hedefte, bes yasina basanlari tafdil etti."
Ebu Davud, Cihad 67,
(2576).
2187 - Yine Ibnu Omer
(radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam),
antrenmanli ati el-Hafya'dan Seniyyetu'l-Veda'ya kadar kosturdu. Antrenmanli
olmayani da Seniyyetu'l-Veda'dan Beni Zurayk Mescidi'ne kadar kosturdu."
Buhari, Salat 41, Cihad 56,
57, 58, I'tisam 16, Muslim. Imaret 95, (1870); Muvatta, Cihad 45, (2, 467,
468); Ebu Davud, Cihad 67, (2575), Tirmizi, Cihad 22, (1699); Nesai, Hayl
13,(6, 226).
2188 - Hz. Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Kim, iki at arasina, gececeginden emin olunmayan bir
ucuncu at dahil ederse, bu kumar olmaz. Kim de gececeginden emin olunan ati
dahil ederse bu kumar olur."
Ebu Davud, Cihad 69,
(2579).
2189 - Hz. Enes
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in Adba
adinda bir devesi vardir. Bu butun yarislari kazanirdi. Bir gun binek devesi
uzerinde bir bedevi geldi ve yarista Adba'yi gecti. Bu durum Ashab'in agrina
gitti. Resulullah (aleyhissalatu vesselam), uzuntulerini yuzlerinden okuyunca
su aciklamayi yapti:
"Yeryuzunde,
yukselttigi herseyi arkadan alcaltmak Allah uzerine bir haktir."
Buhari, Cihad 59, Rikak 38;
Ebu Davud, Edeb 9, (4802); Nesai, Hayl 14, (6, 227).
2190 - Fukaym el-Lahmi
anlatiyor: "Ukbe Ibnu Amir (radiyallahu anh)'e dedim ki: "Sen
yaslanmis bir ihtiyar oldugun halde bu iki hedef arasinda gidip geliyorsun,
artik bu sana mesakkat veriyor olmali."
Bana su cevabi verdi:
"Eger Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'dan isittigim bir soz olmasaydi
kendimi bu sikintiya atmazdim. Efendimizin soyle soyledigini isittim:
"Kim aticilik ogrenir
ve sonra brakirsa o bizden degildir - ueya: asi olmustur."
Muslim, Imaret 169, (1919),
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2181-2190 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.