Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2191-2200 )
2191 - Ukbe Ibnu Amir
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki:
"Allah tek bir ok
sebebiyle uc kisiyi cennete koyar:
1- Onu yapan; yeter ki bunu
hayir maksadiyla yapsin.
2- Atan.
3- Atana ulastiran."
Ebu Davud, Cihad 24,
(2513); Tirmizi, Fedailu'l-Cihad 11, (1637); Nesai, Cihad 26, (6, 28), Sayl 8,
(6, 222, 223).
2192 - Bir rivayette ise
soyle buyurulmustur: "(Allah tek bir ok sebebiyle uc kisiyi cennete koyar:
Yapan, yeterki hayir maksadiyla yapsin, atan) ve oku atana veren (munebbil).
Atin, binin. Sizin (ok) atmanizi, ben binmenizde daha cok seviyorum. Her
eglence batildir. Eglenceleriniz icinde sadece su uc sey (mubahtir), ovguye
deger: Kisinin atini te'dib etmesi, hanimiyla mulatafede bulunmasi, yayla ok
atip, atilan oklari toplamasi. Bunlar Hakk'tandir. Kim ogrendikten sonra atisi,
nefretle terkederse bilsin ki, bir nimeti terketmistir -veya soyle dedi-:
"Bu nimete karsi nankorluk etmistir."
Ebu Davud, Cihad 24,
(2513).
2193 - Seleme Ibnu'l-Ekva'
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) carsida
ok yarisi yapan Beni Eslem'den bir grupla karsilasmisti. Onlara: "Ey
Ismailogullari atin, zira atalariniz atici idiler. Atin, ben falan kabileyi
tutuyorum" dedi.
Bu soz uzerine bir grup
atistan vazgecti. Efendimiz:
"Ne oldu, niye
atmiyorsunuz?" diye sordu. Soyle cevap verdiler:
"Nasil atalim, siz
obur tarafi tutuyorsunuz!" Bunun uzerine:
"Atin! dedi, ben
hepinizi, her iki tarafi da tutuyorum."
Buhari, Cihad 78, Enbiya
12, Menakib 4.
ATIN VASIFLARI
2194 - Ebu Vehb el-Cusemi
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Size alni sakar, ayaklari sekili kahverengi ati veya alni
sakar ayaklari sekili kizil ati veya alni sakar, ayaklari sekili siyah ati tavsiye
ederim."
Ebu Vehb'e: "Kizilin
tafdil edilisinin sebebi nedir?" diye soruldu. Su cevabi verdi:
"Cunku, Hz. Peygamber
(aleyhissalatu vesselam) bir seriyye gondermisti. Zafer haberini ilk getiren
kizil atin sahibi idi."
Ebu Davud, Cihad 44,
(2544); Nesai, Hayl 3, (6, 218, 219).
Nesai'de su ziyade vardir:
"(Allah yolunda) at besleyin, alinlarindan ve arkalarindan oksayin.
Boyunlarina taki baglayin fakat kiris baglamayin."
"Kiris
baglamayin" ibaresi sunu ifade eder: Araplar cahiliye devrinde nazar
degmnesine karsi atlarina kiris baglarlardi. Bu hadisle Resulullah bu isin,
Allah'in kaderinden hicbirseyi geri ceviremeyecegini onlara bildirmis oldu.
Mamafih bu ibarenin: "Atin uzerinde, cahiliye devrindeki gibi intikam
almaya kalkmayin" manasini tasidigi da soylenmistir. (Zira evtar,
"vitr" kelimesinin de cem'idir. Vitr, intikam demektir."
2195 - Hz. Ebu Katade
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Atlarin en hayirlisi alninda kucuk bir sakar, ust
dudaginda beyaz benegi olan siyahtir. Bunun uc ayagi sekili, on sag ayagi
sekisiz siyah takip eder. Eger siyah degilse aIacasi, boyle olan kahverengi
hayirlidir."
Tirmizi, Cihad 20, (1696,
1697); Ibnu Mace, Cihad 14, (2789).
2196 - Hz. Ibnu Abbas
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Atin bereketi kizilligindadir" buyurdu."
Ebu Davud, Cihad 44,
(2545); Tirmizi, Cihad 20, (2454).
2197 - Hz. Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sikal
attan hoslanmazdi. Bu, atin on sag ve arka sol ayaginda veya on sol, arka sag
ayaginda (caprazlama) seki bulunmasidir. Ancak sikal icin soyle diyen de
olmustur: "Atin uc ayaginin sekili, birinin sekisiz olmasidir veya ucunun
sekisiz, birinin sekili olmasidir, sikal sadece arka ayakta olur. Su da
soylenmistir: "Sikal, beyazli alaca ihtilafinin caprazlama
olmasidir."
Muslim, Imaret 102, (1875);
Ebu Davud, Cihad 46, (2547); Tirmizi, Cihad 21, (1698); Nesai, Hayl 4, (6,
219).
2198 - Urve Ibnu'l-Ca'd
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Atin alnina hayir baglanmistir: "Bu hayir), sevap ve
ganimettir. Bu hal kiyamete kadar bakidir."
Buhari, Cihad, 43, 44,
Humus 8; Muslim, Imaret 98, (1873); Tirmizi, Cihad 19, (1694); Nesai, Hayl 7,
(6, 222).
2199 - Utbe Ibnu Abdillah
es-Sulemi (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhisssalatu
vesselam) buyurdular ki: "Atin alnindaki tuyleri kesmeyin (boynunun
ustundeki) yeleleri de kesmeyin, kuyrugundaki tuyleri de. Cunku kuyrugu
sinekleri vs. kovalar, yeleleri onu isitan elbisesidir, alni ise orada hayir
baglidir."
Ebu Davud, Cihad 43,
(2542).
2200 - Hz. Cerir
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i atin
alnindaki tuyleri parmaklariyla bukerken gordum. Bukuyor ve soyle diyordu:
"Atin alnina Kiyamet gunune kadar hayir baglanmistir. Bu hayir sevap ve
ganimettir."
Muslim, Imaret 97, (1872);
Nesai, Hayl 7, (6, 221).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2191-2200 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.