Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2221-2230 )
2221 - Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) soyle
buyurdular:
"Sizden kimse sakin
ayakta icmesin. Kim unutarak icerse hemen kussun."
Muslim, Esribe 116, (2026).
KAPLARIN AGZINDAN ICMEK
CEVAZ IFADE EDEN HADISLER
2222 - Kebsetu'l-Ensari
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yanima
girmisti. (Duvarda) asili olan bir kirbanin agzindan ayakta su icti. Ben hemen
kirbaya gidip agzini kestim."
Tirmizi, Esribe 18, (1893);
Ibnu Mace, Esribe 21, (3423).
Rezin su ziyadeyi ilave
etmistir: "(Kestigim bu kismi) su icerken kullanmak uzere hususi bir
masraba yaptim."
2223 - Ensardan bir zat
olan Isa Ibnu Abdillah, babasindan naklen anlatiyor: "Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) Uhud gunu bir su kabi istedi. (Kap gelince):
"Kabin agzini disa
kivir!" dedi, ben de kivirdim. Sonra kabin agzindan su icti."
Ebu Davud, Esribe 15,
(3721).
KAPLARIN AGZINDAN ICMEK
SU KABININ AGZINDAN ICMEYI
YASAKLAYAN HADISLER
2224 - Ebu Said
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) su
kaplarinin agzindan icmek icin agizlarinin disa kivrilmalarini yasakladi."
Buhari, Esribe 23, Muslim,
Esribe 111, (2Q23); Ebu Davud, Esribe 15, (3720); Tirmizi, Esribe 17, (1891).
ICERKEN NEFES ALIP VERMEK
2225 - Ibnu Abbas
(radiyallahu anhum ) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Suyu deve gibi bir solukta icmeyin. Iki-uc solukta
(dinlene dinlene) icin. Su icerken besmele cekin. Bitirince de Allah'a
hamdedin."
Tirmizi, Esribe 13, (1886).
2226 - Hz. Enes'ten Nesai
disindaki imamlarin rivayetine gore: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam),
suyu uc solukta icerdi."
Muslim ve Tirmizi'nin
rivayetlerinde su ziyade var: "Resulullah (uc solukta icer, boyle icmenin)
daha doyurucu, (hastaliklara karsi) daha koruyucu ve daha afiyetli oldugunu
soylerdi."
Buhari, Esribe 26; Muslim,
Esribe 121, (2028); Tirmizi, Esribe 13, (1885); Ebu Davud, Esribe 19, (3727).
2227 - Ebu Katade
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Biriniz su icerken su kabina nefes etmesin."
Buhari, Esribe 25, Vudu 18,
19; Muslim, Taharet 64, (267); Esribe 121, (267); Tirmizi, Esribe 16, (1890);
Nesai, Taharet 42, (1, 43, 44).
2228 - Ebu'l-Musenna
el-Cuheni anlatiyor: "Ebu Said (radiyallahu anh) Mervan'in yanina
girmistir. Mervan ona:
"Resulullah
(aleyhissalatu vesselam)'in kaplara solumayi yasakladigini isittin mi?"
diye sordu. Ebu Said (radiyallahu anh):
"Evet!" dedi ve
anlatti: "Adamin birisi: "ben bir nefeste su icince bir turlu suya
kanamiyorum (ne tavsiye edersiniz)?" diye sormustu. Aleyhissalatu vesselam
efendimiz:
"Kabi agzindan ayir,
nefes al (sonra icmeye devam et)!" buyurdu. Adam:
"Kapta cer-cop
gorursem?" diye sordu. Efendimiz:
"0 takdirde suyu
dok!" diye emretti."
Muvatta, Sifatu'n-Nebi 12,
(2, 925); Tirmizi, Esribe 15, (1888); Ebu Davud, Esribe 16, (3722); Ibnu Mace,
Esribe 23, (3427).
ICENLERIN ONCELIK SIRASI
2229 - Hz. Enes
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a bir
bardak sut getirilmisti. Icerisine su katildi. Once kendisi icti. Solunda Hz.
Ebu Bekir (radiyallahu anh) vardi, saginda da bir bedevi. Sutten artan kismi
bedevlye verdi ve:
"(Oncelik hakki)
sagindir, sonra da onun sagi(ndan devam etsin)!" buyurdu."
Buhari, Hibe 4, Esribe 14,
18; Muslim, Esribe 124, (2029); Muvatta, Sifatu'n-Nebi 17, (2, 926); Tirmizi,
Esribe 19, (1894); Ebu Davud, Esribe 19, (3726).
2230 - Sehl Ibnu Sa'd
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a bir
icecek getirilmisti. Ondan, once kendisi icti. Saginda bir oglan, solunda da
yaslilar vardi. Oglana:
"Bardagi su yaslilara
vermem icin bana izin verir misin?" dedi. Oglan da:
"Ey Allah'in Resulu,
Allah'a yemin olsun bana sizden gelecek nasibime baskasini asla tercih
edemem!" diye cevap verdi. Bunun uzerine Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) bardagn onun eline koydu."
Buhari, Esribe 19; Muslim,
Esribe 127, (2030).
Rezin sunu ilave etti:
"Zikri gecen oglan el-Fadl Ibnu Abbas idi."
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2221-2230 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.