Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2271-2280 )
BAZI ILAVELER 2271 - Hz.
Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
hamr'dan sirke yapmayi yasakladi."
Muslim, Esribe 11, (1983);
Tirmizi, Buyu 59, (1294).
2272 - Hz. Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Miraca cikarildigim gece bana iki kadeh getiriIdi, birinde
sarap digerinde de sut vardi. Ben sutu aldim. Melek: "Seni fitrata irsad
eden Allah'a hamd olsun. Eger sarabi alsaydin ummetin azmisti" dedi."
Nesai, Esribe 41, (8, 312);
Buhari, Esribe 1; Muslim, Iman 272, (168).
2273 - Hz. Aise
(radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah'a iceceklerin en iyisi
hangisi?" diye sorulmustur.
"Soguk olan
tatli!" diye cevap verdi."
Tirmizi, Esribe 21, (1897).
SIRKETLER
2274 - Hz. Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Allahu Zulcelal hazretleri buyurdu ki: "Biri digerine
ihanet etmedigi muddetce iki ortagin ucuncusu ben olurum. Biri arkadasina
ihanet etti mi ben aralarindan cekilirim."
Ebu Davud, Buyu 27, (3383).
Rezin sunu ilave etmistir:
"... Seytan gelir."
2275 - Ibnu Mes'ud
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Ben, Ammar ve Sa'd, ucumuz Bedir'de
nasibimize dusecek ganimette ortak olduk. Derken Sa'd, iki esirle geldi, Ammar
ve ben ise hicbirsey getiremedik."
Ebu Davud, Buyu 30, (3388);
Nesai, Buyu 109, (7, 319).
2276 - Zuhre Ibnu Ma'bed,
ceddi Abdullah Ibnu Hisam'dan naklen anlatiyor: "Abdullah Resulullah (aleyhissalatu
vesselam)'i gormus idi. Annesi Zeyneb Bintu Humeyd onu (Abdullah'i)
Resulullah'a goturup soyle dedi:
"Ey Allah'in Resulu;
bundan biat al!" Aleyhissalatu vesselam efendimiz:
"0 henuz kucuk!"
deyip basini oksadi, bereketle dua etti.
Onu (Zuhre Ibnu Ma'bed'i)
ceddi AbduIIah Ibnu Hisam carsiya cikarir, yiyecek satin alirdi. Bir gun, ona
Ibnu Omer'le, Ibnu'z-Zubeyr (radiyallahu anhuma) rastladilar:
"(Satin aldiklarina)
bizi de ortak kil, zira Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sana bereketle dua
buyurdu!" dediler. O, (bu teklifi kabul ederek) onlari ortak yapti.
(Abdullah Ibnu Hisam o
duanin bereketine) bazan bir deve yuku kar ederdi de oldugu gibi eve
gonderirdi."
Buhari, Sirket 13, Daavat
31, Ahkam 46.
2277 - Saib Ibnu Ebi's-Saib
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a geldim.
Beni O'na zikredip hakkimda medh u senada bulun(arak tanit)maya basladilar.
Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam Efendimiz:
"Ben onu sizden iyi
tanirim!" buyurdu. Ben (hemen atilip):
"Annem, babam sana
kurban olsun dedim, dogru soyledin, zira sen benim ticaret ortagim idin, sen ne
iyi ortaktin, ne itham gormustum, ne de munakasa yapmistik!"
Ebu Davud, Edeb 20, (4836);
Ibnu Mace, Ticarat 63, (2287).
SIIR
2278 - Ubey Ibnu Ka'b
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Siirde hikmet vardir"
Buhari, Edeb 90; Ebu Davud,
Edeb 95, (5010); Tirmizi, Edeb 69, (2847); Ibnu Mace, Edeb 41, (3755).
2279 - Ebu Davud'da Ibnu
Abbas (radiyalahu anhuma)'dan yapilan bir rivayet soyledir: "Resulullah
(aleyhissalatu vesselam)'a bir bedevi geldi. (Dikkat cekici bir uslubla)
konusmaya basladi. Efendimiz (aleyhissalatu vesselam):
"Surasi muhakkak ki
beyanda sihir vardir, surasi da muhakkak ki siirde de hikmetler vardir"
buyurdu."
Ebu Davud, Edeb 95, (5011);
Tirmizi, Edeb 63, (2848).
2280 - Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Sizden birinin icine onu bozacak irin dolmasi, siir dolmasindan
hayirlidir."
Buhari, Edeb, 92; Muslim,
Siir 7, (2257); Ebu Davud, Edeb 95, (5009); Tirmizi, Edeb 71, (2855).
el-Hudri' den Muslim'in
kaydettigi bir diger rivayette soyle denmistir: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) yurumekte iken karsisina siir insad eden bir sair cikti. Efendimiz:
"Seytani tutun" veya "Seytani yakalayin" diye emretti.
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2271-2280 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.