Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2281-2290 )

2281 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sair Hassan Ibnu Sabit (radiyallahu anh) icin mescide hususi bir minber koymustu. Hassan, orada kurulup mufahara yapar veya Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i hasimlarina karsi mudafaa ederdi. Aleyhissalatu vesselam: "Allah (c.c.) Hassan'i, Resulullah'i mudafaa ettigi veya onun adina mufahara yaptigi muddetce Ruhu'l-Kudus'le takviye etmektedir" derdi."
Buhari, Edeb 91; Ebu Davud, Edeb 95, (5015); Tirmizi, Edeb 70, (2849).

2282 - Amr Ibnu's-Serrid, babasindan (Serrid'den naklen radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir gun ben Resulullah'in bineginin arkasina binmistim. Bir ara bana:
"Hafizanda Umeyye Ibnu Ebi's-Salt'in siirinden birseyler var mi?" diye sordu. Ben: "Evet!" deyince:
"Soyle!" dedi. Ben kendisine bir beyt okudum. O yine:
"Devam et!" dedi. Ben bir beyt daha okudum. O yine,
"Soyle!" emretti. Boylece kendisine yuz beyit okudum."
Muslim, Siir 1, (2255).

2283 - Cabir Ibnu Semure (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ben, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la yuz defadan fazla birlikte oturdum. Ashabi ona siirler okuyor, cahiliye devriyle ilgili hadiseleri zikrediyorlardi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) da sakitane onlari dinlerdi. Bazan (anlatilanlara) onlarla birlikte tebessum buyurdugu olurdu."
Tirmizi, Edeb 70, (2854).

2284 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Umretu'l-kaza sirasinda Mekke'ye girdigi zaman sairi Abdullah Ibnu Ravaha, onunde yuruyor ve su Siiri okuyordu:
"Ey kafir cocuklari (Resulullah'a) yol acin!
Bugun ona gelen vahiy adina, size,
Oyle bir vururuz ki, tepenizi yerinden ucurur,
Ve dostu dostuna unutturur."
Bunu goren Hz. Omer: "Ey Ibnu Ravaha! Sen Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in onunde ve Allah'in Harem bolgesinde siir mi okuyorsun?" dedi. Ancak Resulullah:
"Ey Omer birak onu. Onun siirleri, Mekkeli kafirlere okdan daha cabuk tesir eder!" diyerek mudahale etti."

2285 - Yine Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in (kafilenin yuruyus temposunu ezgileriyle) canli tutan bir kolesi vardi, adi Encese idi. Bu zat guzel sesli birisiydi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ona:
"Ey Encese agir ol! Siseleri kirma -veya siseleri sevkederken agir ol- dedi. Sise ile zayif kadinlari kastediyordu."
Buhari, Edeb 90, 95, 111, 116; Muslim, Fezail 70, (2323).

2286 - Heysem Ibnu Ebi Sinan'in anlattigina gore, bu zat, Ebu Hureyre (radiyallahu anh)'yi Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i zikrettigi kissalarinda dinlemistir. (Bu kissalarin birinde) Ebu Hureyre, Efendimizin su sozunu nakletmistir:
"0 sizin bir kardesinizdir, uygunsuz bir soz soylemez." (Ravilerden Zuhri der ki), "Resulullah, burada Ibnu Ravaha'yi kastetmistir." (Abdullah Ibnu Ravaha, Efendimiz hakkinda su medhiyede bulunmustur:)
"Tan yeri agarip fecr-i sadik yukseldigi sirada Resulullah, bize Kitabini okuyarak geldi.
0 bize korlukten (dalaletten) sonra hidayeti gosterdi. Kalblerimiz onun soylediklerinin hak olduguna inanmistir. Kafirlere yataklari agirlik verirken, Resulumuz geceyi uyanik gecirir."
Buhari, Edeb 91, Teheccud 21.

2287 - Hz. Bera (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Kureyza gunu, (sairi) Hassan Ibnu Sabit'e:
"Musrikleri hicvet, zira Cebrail seninle beraberdir!" dedi."
Buhari, Edeb 91, Bed'u'l-Halk 6, Megazi 30; Muslim, Fezailu's-Sahabe 153, (2486).

2288 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Hassan Ibnu Sabit, (Mekkeli) musrikleri hicvetmek icin Hz. Peygamber (aleyhissalatu vessellam)'den izin istedi. Aleyhissalatu vesselam:
"Benim nesebimi nasil haric tutacaksin?" dedi. Hassan (radiyallahu anh):
"Senin (nesebini) sade yagdan kiI ceker gibi, onlardan cekip cikaracagim!" Cevabini verdi."
Buhari, Edeb 91, Menakib 16, Megazi 33; Muslim, Fedailu's-Sahabe 156-157, (2489-2490).
Muslim'in bir rivayetinde su ziyade mevcuttur: "(Hassan) dedi ki: "Serefin en yuksegi Al-i Hasim'den Bintu Mahzumogullarindandir. Senin baban ise koledir."

2289 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in soyle soyledigini isittim:
"Hassan onlari -yani musrikleri- hicvetti, hem sifa verdi, hem de sifa buldu."
Hassan (radiyallahu anh) buyurdu ki: "Sen Muhammed'i hicvettin, ben de onun adina cevap veriyorum.
Bu isimde Allah katinda mukafaat vardir.
Sen Muhammed'i nezih, muttaki,
Resulullah vefakar, ahlakli oldugu halde hicvettin. Sen O'na derik olmadigin halde O'nu hiciv mi ediyorsun?
Ikinizden hangisi kotu ise iyi olana feda olsun.
Muhakkak ki, babam, babasi ve irzim,
Muhammed'in irzini sizden korumak icin muhafizdir.
Kizcagizimi kaybedeyim, sayet siz atlarimizi
Keda'nin etrafini toz duman etmis goremezsiniz.
O atlar, uzerinize gemlerini cekerek gelirken,
Sirtlarinda ince mizraklar vardir.
Atlarimiz pek hizli kosarlarken,
Kadinlar basortuleriyle tozlarini alirlar.
Sayet bizden yuz cevirirseniz umre yapariz,
Fetih geldi mi; perde kalkar.
Aksi takdirde oyle bir gunun kavgasini bekleyin ki,
O gunde AIIah diledigini aziz kilacaktir.
Allah der ki: "Ben bir kul gonderdim,
O hakki soyler, kendisinde hicbir gizlilik yoktur."
Allah der ki: "Ben bir ordu hazirladim,
Bu ordum emeli cihad olan Ensardir."
Biz (Ensariler)e her gun Kureys'ten
Ya sovmek, ya kavga, ya da hiciv vardir
Oyle ise, sizden kim ResuIuIIah'i hicveder,
Veya over veya yardim ederse bizce birdir.
AIIah'in Resulu Cibril aramizdadir.
Ruhu'I-Kudus'un bir dengi yoktur."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 157, (2490).

2290 - Ebu Hureyre anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Bir sairin soyledigi en dogru soz Lebid'in soyledigi su sozdur: "Haberiniz olsun, Allah'tan baska her sey batildir. Umeyye Ibnu Ebi's-Salt musluman olayazdi."

Buhari, Edeb 90, Menakibu'l-Ensar 20, Rikak 29; Muslim, Siir 3, (2256); Tirmizi, Edeb 70, (2853).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2281-2290 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.