Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2381-2390 )

2381 - Yine Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Yatsi namazi icin ikamet okunmustu ki bir adam: "Benim bir isim var!" diyerek araya girdi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) (farzi kildirmazdan once) kalkti, adamla hususi sekilde konusmaya basladi. Insanlar -veya bir kismi- uyuyuncaya kadar konusma uzadi. Namazi sonra kildilar."
Buhari, Ezan 27, 28, Istizan 48; Muslim, Hayz 126, (376); Ebu Davud, Salat 46, (542); Tirmizi, Salat 373, (517, 518); Nesai, Imamet 13, (2, 81).

2382 - Hz. Muaz Ibnu Cebel (radiyallahu anh) anlatiyor: "(Bir gece) Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i yatsi namazi icin uzun muddet bekledik, ama gecikti. O kadar ki, bazilari (hane-i saadetinden) cikmayacagi zannina dustu. Icimizden: "Namazini (evinde) kilmistir" diyen bile oldu.
Iste biz bu hal uzere iken Resulullah (aleyhissalatu vesselam) cikti ve kendisine onceden tahminen soylediklerini tekrar ettiler. Bunun uzerine:
"Geceye bu namazla girin. (Bilin ki) siz bu namaz sayesinde diger ummetlere ustun kilindiniz. Bunu sizden onceki ummetlerden hicbiri kilmadi" buyurdu."
Ebu Davud, Salat 7, (421).

2383 - Ebu Musa (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir gun yatsi namazini geciktirdi. Hatta gecenin cogu gitti. Sonra cikti ve cemaate namazlarini kildirdi. Namazi bitirince Resulullah (aleyhissalatu vesselam) orada hazir bulunan cemaate:
"(Buradan ayrilmakta) acele etmeyin, size bir husus haber vereyim de sevinin: Bilesiniz, uzerinizdeki AIIah'in nimetlerinden biri de sudur: Su saatte namaz kilan sizden baska hic kimse yok -veya sizden baska kimse su saatte namaz kilmamistir.-" Bu iki sozden hangisini soylemisti bilemiyoruz."
Ebu Musa ilaveten dedi ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'tan isittiklerimize sevinerek evlerimize donduk.
Buhari, Mevakit 22; Muslim, Mesacid 224, (641).

2384 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Namazdan bir rekate yetisen namazin tamamina yetismis sayilir."
Buhari, Mevakit 28,17; Muslim, Mesacid 161, (607); Muvatta, Vukut 16, (1,10); Ebu Davud, Salat 241, (1121); Tirmizi, Salat 377, (524); Nesai, Mevakit 30, (1, 274); Ibnu Mace, Ikamet 91, (1122).

2385 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Namazlardan herhangi bir namazin bir rekatine yetisen, o namaza yetismis demektir. Ancak, kacirdigini kaza eder."
Nesai, Mevakit 30, (1, 275).

2386 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) olunceye kadar, hicbir namazi son vaktinde iki kere kilmis degildir."
Tirmizi, salat 127, (174).

2387 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Namazin ilk vaktinde Allah'in rizasi vardir. Son vaktinde de affi vardir."
Tirmizi Salat 127, (172).

2388 - Rafi' Ibnu Hadic (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Sabah namazini aydinlikta kilin."
Tirmizi, Salat 117, (154); Ebu Davud, Salat 8, (424); Nesai, Mevakit 27, (1, 272).

2389 - Yahya Ibnu Said (radiyallahu anh) demistir ki: "Musalli, (farz) namazi vakti cikmis olan namazlari da kilar. Onun vaktinde kilamayip kacirdigi, ehlinden de malindan da daha muhim (bir kayip)dir."
Muvatta, Vukut 23, (1,12).

2390 - Ummu Ferve (radiyallahu anha) -ki Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a biat edenlerden biri idi- anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a, "Hangi amel efdaldir?" diye sorulmustu, su cevabi verdi:
"Ilk vaktinde kilinan namaz!"

Ebu Davud, Salat 9, (426); Tirmizi, Salat 127, (170); Muslim, Iman 137, (85) Buhari, Mevakit 5.



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2381-2390 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.