Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2701-2710 )

2701 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullalh (aleyhissalatu vesselam): "Namazda iki siyahi yani yilan ve akrebi oldurun'' buyududu."
Ebu Davud, Salat 169, (921); Tirmizi, Salat 287, (390); Nesai, Sehv 12, (3, 10).

2702 - Ummu Seleme (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bizim Eflah adindaki kolemizi, secde sirasinda (agziyla) ufurdugunu gormstu"Ey Eflah, yuzunu toprakla!" dedi."
Tirmizi, Salat 280, (381).

2703 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) namazda sedl 'i, (sarinmayi) ve erkegin agzini ortmesini yasakladi."
Ebu Davud, Salat 86, (643); Tirmizi, Salat 278, (378).

KIBLE

2704 - Hz. Aise, (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (alehissalatu vesselam), geceleyin ben onunde, kibleyle arasinda bir cenaze gibi uzanmis yatarken, namaz kilardi. Vitir kilacagi zaman bana da haber verirdi, ben de vitir kilardim.''

2705 - Sahiheyn'in diger bir rivayetinde soyle gelmistir: "Hz. Aise (radiyallahu anha)'nin yaninda namazi bozan seylerden soz acilmiti. Bu meyanda kopek, esek ve kadinin da zikri gecti. Aise (radiyallahu anha):
"Bizi yine eseklere ve kopeklere benzettiniz. Vallahi, ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i kiblesiyle arasinda yatakta yatar oldugum halde namaz kilarken gordum. Benim icin ihtiyac hasil olunca oturup onu rahatsiz etmek istemezdim (yatagin) ayak tarafindan siyrilp cikardim.''
Buhari, Salat 22, 99, 102, 103,104,105,108, Amel fi s-Salat 10, Vitr 3, Isti'zan 37; Muslim, Salat 267, (512) ; Muvatta, Salatu'l-Leyl 2, (1,117) ; Ebu Davud, Salat 112, (711,712, 713, 714); Nesai, Taharet 120, (1, 101, 102), Kible 10, (2, 67).

2706 - Ebu Davud'da Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) 'dan gelen diger bir rivayette soyle denmistir : "Ben ve Abdulmuttalibogullarindan biroglan (veya kole) bir esegin uzerinde beraber geldik. Resulullah (aleyhissalatu ve vsselam) bu sirada namaz kiliyordu. Oglan esekten indi, ben de indim. Esegi safin on kisminda biraktik. Esege aldirma(yip namaza devam et)ti. Derken yine Abdulmuttalibogullaridan iki kiz cocugu gelip safin arasina dahil oldu, buna da aldirmadi. ''

2707 - Diger bir rivayette soyle gelmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Biriniz sutresiz olarak namaz kilarsa (onunden gectigi takdirde) sunlar namazibozar: Esek, domuz, yahudi, mecusi, kadin... Namazin bozulmamasi icin onun onunden, bunlarin bir tas atimlik uzaktan gecmesi kifayet eder."
Buhari, Salat 90, Ilm 18, Ezan 161, Cezau ' s-Sayd 25;Muslim, Salat 254, (504); Muvatta, Kasru's-Salat 38, (1, 155); Ebu Davud, Salat 110,113 (703, 704, 715, 716, 717) ; Tirmizi, Salat 252, (337), Nesai, Kible 7, (2, 64, 65).
"Bir diger rivayette soyle denmisti: "Namazi, (onden gecen) hayizli kadin ve kopek bozar. "

2708 - el-Fadl Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah(aleyhissalatu vesselam) bizi koyumuzde ziyaret etti. O sirada bizim iki kucuk kopekle bir disi esegimiz vardi. Bu ikisi onunde bulunduklari halde ikndi namazi kildi. Hayvanlari ne azarladi ne de geriye kovaladi."
Ebu Davud, Salat 114 ,(718) ; Nesai, Kible 7, (2, 65).

2709 - Kesir Ibnu Kesir Ibn-i Ebi Veda'a, an bazi ehlihi an ceddihi (radiyallahu anh) anlatmistir ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i Beni Sehm kapisini takip eden yerde, onunden halk gelip gecerken namaz kilar gormustur. Bu sirada Resulullah 'la Ka'be arasinda bir sutre de mevcut degildir.''
Ebu Davud, Menasik 89, (2016) ; Nesai, Kible 9, (2, 67) Ibnu Mace, Menasik 33, (2958).


2710 - Ebu Sa 'id (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Namazi hic bir (harici) sey bozamaz. Imkaniniz nisbetinde defetmeye calisin. Cunku (bozmak isteyen) seytandir.''



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2701-2710 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.