Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2831-2840 )

2831 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Cum'a, geceleyin ailesine donebilen herkese farzdir."
Tirmizi, Salat 360, (502).

2832 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) uyurdularki: "Cum'a namazindan veya baskasindan bir rek'ate yetisenin namazi tamam olmustur."
Nesai, Mevakit 30, (1, 274, 275).

2833 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:"Cum'a namazindan bir rek'ate yetisen, cuma namazina yetismistir. ''
Nesai, Cum 'a 41, (3, 112, 113 ).

2834 - Kuba ahalisinden bir adam-Resulullah (aleyhissalatu vesselam) 'la sohbet etme serefine ermis bulunan babasindan naklen demistir ki:''Resulullah bize Kuba 'dan (gelerek Medine 'de) cum'a namazina katilmamizi emretti.''
Timizi, Salat 360, (501).

2835 - Ebu'l-Ca'd ed-Damri (radiyallahu anh) anlatiyor:"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki :" Kim onemsemiyerek uc cumayi terkedecek olursa, Allah onun kalbini muhurler."
Ebu Davud, Salat 210, (1052); Tirmizi, Salat 359, (500) ; Nesai, Cum'a 2, (3,88).

2836 - Semure Ibnu Cundub (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdularki: "Cum'a namazini ozursuz olarak kim terkedecek olursa bir dinar para tasadduk etsin, (bu kadar) bulamazsa, yarim dinar tasadduk etsin. ''
Ebu Davud, Salat 211, ( 1053-1054) ; Nesai, Keffaret 3, (3, 89) ; Ibnu Mace, Ikamet 93, (112 8).

2837 - Ebu'l-Melih, ismi Umayr Ibnu Amir el-Huzeli (radiyallahu anh) olan babasindan naklen anlattigina gore, babasi Hudeybiye seferi sirasinda bir cuma gunu, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte bulunmustur. O gun, ayakkabilarinin altini islatmayacak kadar yagmur yagmis, bunun uzerine.Efendimiz, herkesin yerlerinde namaz kilmalarini emir buyurmustur.''
Ebu Davud Salat 213, (1058, 1059); Nesai, Imamet 51, (2, 111).

CUMANIN VAKTI VE EZAN HAKKINDA

2838 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: ''Resulullah (aleyhissalatu vesselam), cum'ayi (ogleyin) gunes meyl edince kilardi. ''
Buhari, Cum'a 16, Ebu Davud,. Cum'a 224, (1084); Tirmizi, Salat 361, (503).

2839 - Buhari nin bir diger rivayetinde soyle gelmistir : "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) soguk siddetlenince namazi erken (ilk vaktinde) kilardi. Sicak siddetlenince namazi yani cum'a'yi (ogleyin biraz) serinleyince kilardi.''
Buhari, Cum'a 16.

2840 - Sehl Ibnu Sa 'd (radiyallahu anh) anlatiyor: "Biz Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la cum 'ayi kilar, sonra da kaylule (ogle uykusu) yapardik.''
Buhari, Cum'a 40, 41, Hars 21, Et'ime 17, Isti'zan 16, 39; Muslim, Cum'a 30, (859); Ebu Davud, Cum'a 224, (1086); Tirmizi, Salat 378, (525).
Diger bir rivayette : "Biz, ancak cum 'a namazindan sonra kaylule yapiyor yemek yiyorduk '' denmistir.

Tirmizi ve Muvatta disindaki diger kitaplarda Seleme Ibnu 'l-Ekva 'dan gelen bir rivayette: "Sonra cuma 'dan ciktigimizda duvarlarin diplerinde, golgelenebilecegimiz bir golge olmazdi'' denmistir.




Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.



----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2831-2840 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.