Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2851-2860 )
2851 - Ebu Davud'un diger
bir rivayetinde:"Allah'a hamd ile baslamayan her kelam kesiktir"
denmistir.
Ebu Davud, Edeb 21, (4840).
2852 - Semure Ibnu Cundub
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Zikr (yani hutbe) sirasinda hazir bulunun, imama yakin
olun. Zira kisi, uzaklasmaya devam ede ede, girse bile cennette de geri
kalir.''
Ebu Davud, Salat 232,
(1108).
2853 - Ebu Rifa 'a el-Adevi
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a
geldim. Hutbe veriyordu. Ben :
"Ey Allah'in Resulu!
Yabanci ve dinini bilmeyen bir kimseyim, sizden dinimin ne oldugunu soruyorum!
'' dedim. Bunun uzerine bana yoneldi, hutbesini birakarak yanima kadar geldi.
Kendisine bir sandalye getirildi. Zannedersem ayaklari demirdendi. Uzerine
oturdu. Hemen Allah 'in kendisine ogrettiklerinden bana ogretmege basladi.
Sonra tekrar hutbesine donerek, sonunu tamamladi."
Muslim, Cum'a 60, (876);
Nesai, Zinet 123, (8,220).
2854 - Hz. Osman
(radiyallahu anh) hutbelerine cogu kere su hususu hatirlatarak baslardi:
"Isitin, kulak verin. Zira isiterek, kulak verenle isitmeden kulak verenin
sevaptan hissesi birdir.''
Muslim, Cum'a 8, (1, 104).
2855 - Hz. Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular
ki: "Cum'a gunu, imam hutbe okurken, sen (yanibasinda konusan) arkadasina:
"Sus!" desen bos laf etmis olursun."
Buhari,Cum'a, 36; Muslim,
Cum'a, 11, (851); Muvatta, Cum'a, 6, (1, 103); Ebu, Davut. Salat, 235, (1112);
Tirmizi, Salat, 368, (512); Nesai, Cum'a, 22, (3, 103, 104).
NAMAZ VE HUTBEDE KIRAAT
2856 - Ubeydullah Ibnu Ebi
Rafi (rahimehullah) anlatiyor: "(Emevi halifelerinden) Mervan, Ebu
Hureyre, (radiyallahu anh) 'yi Medine 'ye halef tayin etti. Ebu Hureyre, cum
'ayi kildirdi ve birinci rek'atte, el-Hamd suresini okuduktan sonra Cum 'a
suresini okudu. Ikinci rek'atte ve iza caeke'l-Munafikun'u okudu. Dedi ki:
"Ben Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) 'in bunlari okudugunu isittim.''
Muslim, Cum'a 61, (877);
Ebu Davud, Salat 242, (112); Tirmizi, Salat 374,(519).
2857 - Semure Ibnu Cundub
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) cum 'a
'da Sebbihismi Rabbike'l-A 'la ve Hel etake hadisu'l-Gasiye surelerini
okurdu.''
Ebu Davud, Salat 242,
(519); Nesai, Cum'a 39, (3, 111, 112).
2858 - Ibnu Abbas
(radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) cum'a
gunu sabah namazinda Elif lam-mim Tenzil 'i birinci rek 'atte; Hel Eta 'yi da
ikinci rek'atte okurdu. Cum 'a namazinda da Cum 'a ve Munafikun surelerini
okurdu."
Muslim, Cum'a 64, (879);
Ebu Davud, Salat 218, (1074); Tirmizi, Salat 375, (520); Nesai, Cum'a 38, (3,
111).
2859 - Ummu Hisam Bintu
Harise Ibnu 'n-Nu 'man (radiyallalhu anha) anlatiyor: "Kaf ve'l
Kur'ani'l-Mecid suresini, cuma gunu minber uzerinden her cum 'ada okurken
Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in kendi dillerinden aldim."
Muslim, Cum'a 52, (873);
Ebu Davud, Salat.229, (1100); Nesai, Cum'a 28, (3, 107).
2860 - Ya'la Ibnu Umeyye (radiyallahu
anh) anlatiyor:"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) minberde: (Zuhruf 77)
diye okurken isitim."
Buhari, Tefsir, Zuhruf 2,
Bed'u'l-Halk 6,10; Muslim, Cum'a 49, (871); Ebu Davud, Huruf 1, (3992);
Tirmizi, Salat 365, (508).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2851-2860 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.