Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3341-3350 )
3341 - Yine Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Biriniz yemege
cagirildigi vakit, elci ile birlikte gelince bu onun icin izin sayilir, (ayrica
izin istemeye gerek yoktur)."
Ebu Davud, Edeb 140,
(5189-5190).
3342 - Ata Ibnu Yesar
(rahimehullah) anlatiyor: "Bir adam Resulullah aleyhissalatu vesselam'a
sordu:
"Annemin yanina
girerken izin isteyeyim mi?"
"Evet, iste."
"Ama ben evde onunla
beraber kaliyorum."
"Annenin yanina
girerken izin iste!"
"Ama ben ona hizmet
ediyorum."
"Annenden izin iste!
Anneni ciplak gormen hosuna gider mi?"
"Hayir!"
"Oyleyse ondan izin
iste!"
Muvatta, Isti'zan 1, (2,
963).
3343 - Ibnu Mes'ud
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bana
buyurdular ki:
"Senin, yanima girmen
icin iznin, perdenin kaldirilmasi ve benim fisiltimi isitmendir. Seni ben men
edinceye kadar iznim boyle devam edecek."
Muslim, Selam 16, (2169).
3344 - Hz. Cabir
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelmistim.
Kapiyi caldim.
"Kim o?"
buyurdular.
"Benim!" dedim.
(Beni almak uzere) cikti ama:
"Ben! Ben!" diye soyleniyordu.
(Belliydi ki kendimi tanitma tarzimi) begenmemisti."
Buhari, Isti'zan 17;
Muslim, Adab 38, (2155); Ebu Davud, Edeb 139, (5187); Tirmizi, Isti'zan 18,
(2713).
3345 - Hz. Enes radiyallahu
anh anlatiyor: "Bir adam Resulullah aleyhissalatu vesselam'in
hucrelerinden birinden iceriye bakmisti. Resulullah aleyhissalatu vesselam
elinde bir okla adama kalkti. Onu batirmak icin, ihtiyatla adamin uzerine
gitmesini seyreder gibiyim."
Buhari, Diyat 23, 15,
Isti'zan 11; Muslim, Adab 42, (2157); Ebu Davud, Edeb 136, (5171); Tirmizi,
Isti'zan 17, (2709); Nesai, Kasame 44, (7, 60).
3346 - Nesai'nin bir diger
rivayetinde soyle gelmistir:
"Bir bedevi,
Resulullah aleyhissalatu vesselam'in kapisina geldi. Gozlerini kapinin
kiriklarina yapistirdi. Resulullah aleyhissalatu vesselam adami farketti.
Gozunu patlatmak uzere elinde biir cubukla uzerine yurudu. Adam hemen sirra
kadem basti. Resulullah "Eger yerinde kalsaydin gozunu oyduydum!"
buyurdular."
Nesai, Kasame 44, (8, 60).
SELAMLASMAK
3347 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Biriniz bir meclise gelince selam versin. Kalkmak isteyince de selam
versin. Birinci selam sonuncudan evla degildir (ikisi de ayni olcude
ehemmiyetlidir.)"
Tirmizi, Isti'zan 15,
(2707); Ebu Davud, Edeb 150, (5208).
3348 - Kelede Ibnu Hanbel
radiyallahu anh anlatiyor: "Safvan Ibnu Umeyye radiyallahu anh benimle,
Resulullah aleyhissalatu vesselam'a sut, agiz ve bir miktar salatalik gonderdi.
Aleyhissalatu vesselam o sirada Mekke'nin yukarisinda idi.
Izin istemeden, selam
vermeden huzuruna girdim. Bana:
"Don, esselamu
aleykum, gireyim mi? de!" buyurdu. Ben de oyle yaptim."
Tirmizi, Isti'zan 18,
(2711); Ebu Davud, Edeb 137, (5176).
3349 - Hz. Enes radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bana buyurdular ki:
"Ey ogulcugum, ailene
girdigin zaman selam ver ki, selamin, hem senin uzerine hem de aile halkina
bereket olsun!"
Tirmizi, Isti'zan 10,
(2699).
3350 - Abdullah Ibnu Amr
Ibni'l-As radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah'a: "Islam'in
hangi ameli daha hayirli?" diye sorulmustu.
"Yemek yedirmen,
tanidigin ve tanimadignin herkese selam vermen" diye cevap verdi."
Ebu Davud, Edeb 142,
(5194).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3341-3350 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.