Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4301-4310 )
4301 - Amir Ibnu Sa'd radiyallahu anh
anlatiyor: "Bir dugun sirasinda Karaza Ibnu Ka'b ve Ebu Mes'ud
el-Ensari'nin yanina girdim, bir kisim cariyeler sarki soyluyorlardi.
Dayanamayip:
"Sizler, Resulullah aleyhissalatu
vesselam'in Bedir Ashabindan olun da yaninizda su is yapilsin olacak sey
degil!" dedim. Bunun uzerine onlar:
"Otur, dilersen bizimle dinle, dilersen
git, Bize dugunde eglenme ruhsati verildi!" dediler."
Nesai, Nikah 80, (6, 135).
4302 - Muhammed Ibnu'l-Munkedir rahimehullah
anlatiyor: "Bana ulastigina gore, Allah Teala Hazretleri Kiyamet gunu
soyle seslenecektir:
"Kulaklarini eglence ve seytan
calgisindan uzak tutanlar neredeler? Onlari misk bahcelerine dahil edin!"
Sonra Melaike aleyhissalatu vesselam'a
seslenecek: "Onlara benim takdirlerimi duyurun ve haber verin ki,
kendilerine artik ne korku var, ne de uzuntu!"
(Rezin ilavesidir.)
GADR (VEFASIZLIK)
4303 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kiyamet gunu, Allah, oncekileri ve
sonrakileri birlestirip topladigi zaman her vefasiz icin, onu tanitan bir
bayrak dikilir ve: "Bu falan (oglu falanin) vefasizligidir"
denilir."
Buhari, Edeb, 99, Cizye 22, Hiyel 9, Fiten 21;
Muslim, Cihad 10, (1735); Ebu Davud; Cihad 162, (2756); Tirmizi, Siyer 28,
(1581).
4304 - Muslim'in el-Hudri'den nakline gore,
Resulullah aleyhissalatu vesselam soyle demistir:
"Her zalimin arkasinda bir bayragi
vardir, zulmu olcusunde bu bayrak yukseltilir. Haberiniz olsun, amme
hizmetlerini uzerine alandan daha buyuk vefasiz yoktur."
Muslim, Cihad 15, (1738).
HZ. IBRAHIM ALEYHISSELAM VE OGLU
4305 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bir adam gelip:
"Ey Hayru'l-Beriyye (yaratilmislarin en
hayirlisi)" diye hitabetmisti. Aleyhissalatu vesselam hemen mudahale etti:
"Bu soyledigin Ibrahim aleyhisselam(in
vasfi)dir."
Muslim, Fedail 150, (2369); Tirmizi, Tefsir,
Lem Yekun suresi, (2349); Ebu Davud, Sunnet 14, (4672).
4306 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kerim Ibnu Kerim
Ibni Kerim Ibni Kerim: Yusuf Ibnu Yakup Ibni Ishak Ibni Ibrahim'dir."
Buhari, Enbiya 19, Tefsir, Yusuf 1.
HZ. MUSA ALEYHISSELAM
4307 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh
anlatiyor: "Muslumanlardan biri ile yahudilerden biri aralarinda munakasa
edip kufurlestiler. Musluman oburune:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam'i
alemler uzerine seckin kilan Zat-i Zulcelal'e kasem olsun!" diye yemin
etti. Yahudi de: "Musa aleyhisselam'i alemler uzerine seckin kilan Zat-i
Zulcelal'e kasem olsun!" diye yemin etti. Derken, o boyle der demez,
musluman elini kaldirip yahudi'ye bir tokat vurdu. Yahudi de dogruca
Aleyhissalatu vesselam'a gidip hadiseyi haber verdi. Aleyhissalatu vesselam:
"Beni Hz. Musa'ya ustun kilmayin! Cunku
insanlar hep bayilacaklar. Ilk kalkan ben olacagim. Ben ayilinca Hz. Musa'yi
Ars'in bir ucundan tutmus gorecegim. Bilemiyorum. O, bayip hemen ayilanlardan
midir, yoksa Allah'in istisna ettiklerinden midir?" buyurdu."
Buhari, Husumat 1, Enbiya 34, 35, Rikak 43,
Tevhid 31; Muslim, Fezail 160, (2373); Ebu Davud, sunnet 14, (4671); Tirmizi,
Tefsir, Zumer, (3240).
YUNUS ALEYHISSELAM
4308 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bir kulun: "Benim, Yunus Ibnu
Metta'dan hayirli oldugumu" soylemesi uygun olmaz. Onun nesebi de
babasinadir."
Buhari, Enbiya 35, Tefsir, Nisa 26, Tefsir,
En'am 4, Tefsir, Saffat 1; Muslim, Fezail 166, (2376); Ebu Davud, Sunnet 14,
(4669, 4670).
Bazi alimler demistir ki: "Rivayette
gecen "Onun nesebi babasinadir" cumlesi, Ebu Hureyre'nin kelamidir,
bir derctir. Zira bu hadisteki Yunus Ibnu Metta babasina degil, annesine
nisbettir. Biylece ravi "Onun nesebi..." sozuyle, Resulullah
aleyhissalatu vesselam'in Hz. Yunus'u annesine degil, babasina nisbet ettigini
beyan etmistir."
HZ. DAVUD ALEYHISSELAM
4309 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Davud aleyhissalam'a okumak (Kur'an)
kolaylastirilmisti. Boylece, hayvaninin egerlenmesini emreder, egerlenmezden
once (bastan sona Kur'an-i) okurdu. O, kendi el emegiyle kazandigindan baska
bir sey de yemezdi."
Buhari, Enbiya 37; Buyu' 15, Tefsir, Beni
Israil 5.
HZ. SULEYMAN ALEYHISSELAM
4310 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Iki
kadin vardi. Bunlarin beraberlerinde iki de cocuklari vardi. Bir kurt gelerek
bu cocuklardan birini kapip kacirdi. Kadin, arkadasina:
"Kurt senin cocugunu kacirdi!" dedi.
Digeri ise:
"Hayir, senin cocugunu alip gitti!"
dedi.
Bunlar (ihtilafa dustuler) Hz. Davud
aleyhisselam'a dava actilar. Hz. Davud, buyuk kadin lehine hukmetti. Kucuk,
hukme razi olmayinca, davayi Hz. Suleyman'a goturduler. Hz. Suleyman
aleyhisselam:
"Bir bicak getirin, cocugu ikiye boleyim,
size birer parca vereyim!" diye hukmetti. Kucuk kadin:
"Boyle yapma! Allah'in rahmetine mazhar
ol! Cocuk onundur!" dedi. Hz. Suleyman bu cevap uzerine cocugun kucuk
kadina ait olduguna hukmetti."
Buhari, Feraiz 30, Enbiya 40 (muallak olarak):
Muslim, Akdiye 20, (1720); Nesai, Kudat 14, (8, 235).
Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Hz. Suleyman Beytu'l-makdis'i bina
ettigi zaman, Allah'tan kendisine uc imtiyaz vermesini istedi:
- Ilahi hukme musadif olacak (uygun dusecek)
hukum (verme kapasitesi) taleb etti; bu ona verildi.
- Kendisinden sonra kimseye verilmeyecek bir
saltanat taleb etti; bu da ona verildi.
- Mescidin insaatini bitirdikten sonra, bu
mescide sirf namaz kilmak icin gelenlerin, oradan cikarken, annelerinden
dogduklari gundeki gibi butun gunahlari affedilmis olarak cikmalarini yalvardi;
bu duasi da kabul edildi."
Nesai, Mesacid 6, (2, 34); Ibnu Mace,
Ikametu's-Salat 196, (1408).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4301-4310 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.