Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4491-4500 )

4491 - Muaviye Ibnu Kurre, babasi radiyallahu anh'tan naklen anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Sam (Suriye) halki fesada ugradimi artik (orada) sizin icin hayir yoktur. Ummetimden bir grup, Kiyamet kopuncaya kadar, mansur (Allah'in yardimina mazhar) olmaya devam edecek, onlari mahrum birakanlar onlara zarar veremiyecekler."
Ali Ibnu'l-Medini: "Bunlar hadis ashabidir" demistir.
Tirmizi, Fiten 27, (2193).

4492 - Imran Ibnu Husayn radiyallahu anhuma anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ummetimden bir grup (taife), hak uzerine savasmaya devam edeceklerdir. Onlar kendilerine meydan okuyanlara karsi muzafferdirler. Oyle ki, bunlarin sonunculari Mesih-Deccal'le de savasirlar."
Ebu Davud, Cihad 4, (2484).

4493 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ummetim icinde beni en cok sevenlerden bir kismi benden sonra gelenler arasindan olacak: Mallarini ve ailelerini feda pahasina, beni gormeyi arzu edecekler."
Muslim, Cennet (2832).

4494 - Abdullah Ibnu Busr radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kiyamet gununde, ummetimin (iki alameti olacak: Biri) secde sebebiyle alnindaki parlaklik, (digeri de) abdest sebebiyle kollarindaki parlakliktir."
Tirmizi, Salat 427, (607).

4495 - Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah bir ummete rahmet diledi mi, peygamberlerini kendilerinden once kabzeder ve onu ummete bir oncu ve hazirlayici yapar. Bir ummetin helakini de diledi mi, onlari peygamberleri hayatta iken cezalandirir da onun gozunun onunde onlari helak eder. Boylece, o ummetin, -inkar ve tekzibleri sebebiyle- helakleriyle peygamberin ici rahatlar."
Muslim, Fezail 24, (2288).

KUREYS'IN FAZILETI

4496 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Insanlar hayirda da serde de Kureys'e tabidir."
Muslim, Imaret 3, (1819).

4497 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ey Allahim, Kureys'in ilkine azab tattirdin, hic olsun, ahirine ihsanini tattir."
Tirmizi, Menakib, (3904).

4498 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kureys kadinlari, deveye binen kadinlarin en hayirlilaridir: Onlar, kucuk cocuklara karsi daha sefkatli, kocalarinin mallarina karsi daha muhafizdirlar."
Ebu Hureyre radiyallahu anh: "Meryem Bintu Imran hicbir zaman deveye binmedi" derdi."
Buhari, Nikah 12, Enbiya 46, Nefahat 10; Muslim, Fezailu's-sahabe 210, (2529).

4499 - Abdullah Ibnu Muti', babasi radiyallahu anh'tan naklen anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam Mekke'nin fethedildigi gun buyurdular ki:
"Bugunden sonra hicbir Kureysli, Kiyamete kadar sabren oldurulemez."
(Ravi der ki:) "Kureys'in Asi (isim)lerinden Muti'den baska kimse musluman olmadi. Muti'nin ismi de Asi idi. "Resulullah aleyhissalatu vesselam ona Muti ismini takti."
Muslim, Cihad 88-89, (1782).

BAZI ARAP KABILELERININ FAZILETI

4500 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Eslem kabilesini Allah selametli kilsin, Gifar kabilesine de magfiret buyursun!"

Buhari, Menakib 6; Muslim, Fezailu's-Sahabe 184, (2515, 2516).


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4491-4500 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.