Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4571-4580 )
4571 - Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a (yilin
turfanda) ilk meyvesi getirildigi zaman soyle buyururlardi:
"Allahim, bize
Medine'mizi, meyvelerimizi, muddumuzu, sa'imizi bereket uzerine bereketle
mubarek kil. Allahim, Ibrahim senin kulun, peygamberin ve halilindir. Ben de
senin kulun ve peygamberinim. O sana Mekke icin dua etti. Ben de Medine icin,
onun Mekke hakkinda yaptigi duayi bir misli ziyadesiyle aynen yapiyorum."
Resulullah bu sekilde dua ettikten sonra getirilen meyveyi, orada hazir olan
cocuklardan en kucugune verirdi."
Muslim, Hacc 473, (1373);
Muvatta, Cami' 2, (2, (885); Tirmizi, Da'avat 55, (3450).
4572 - Yine Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Medine'ye gecit veren
dag gediklerinde (birbiriyle kenetlenmis) melekler var. (Her gedikte (kinindan
cekilmis) kiliclariyla bekleyen iki melegin) korumalari sebebiyle) Medine'ye ne
veba ve ne de Deccal giremez."
Buhari, Fezailu'l-Medine 9,
Tibb 30, Fiten 27; Muslim, Hacc 485, 486, (1379, 1380); Muvatta, Cami' 16, (2,
892); Tirmizi, Fiten 51, (2244).
Muslim'in rivayetinde su
ziyade var: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Mesih
Deccl, dogu tarafindan gelir. Kasdi Medine'dir. Uhud'un arka tarafina iner.
Derken (Medine'yi bekleyen) melekler, onun yuzunu Sam tarafina cevirirler ve
orada helak olur."
4573 - Hz. Enes radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Mekke ve Medine haric
Deccal'in cignemeyecegi memleket yoktur. Mekke ve Medine'ye gecit veren
yollarin herbirinde saf tutmus melekler var, buralari korurlar. (Deccal)
es-Sebbiha nam mevkie iner. Sonra Medine ahalisini uc sarsinti ile sarsar.
Bunun uzerine (sehirde bulunan) butun kafir ve munafiklar (sehri terkederek
Deccal'e) gelirler."
Buhari, Fezailu'l-Medine 9;
Muslim, Fiten 123, (2943).
4574 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Evimle minberim arasi
cennet bahcelerinden bir bahcedir. Minberim havuzumun uzerindedir."
Buhari, Fazlu's-Salat 5,
Fezailu'l-Medine 11, Rikak 53, I'tisam 16; Muslim, Hacc 502 (1392); Muvatta,
Kible 10, (1, 197).
4575 - el-Hudri radiyallahu
anh anlatiyor: "Iki kisi "takva uzerine kurulmus olan mescid"
hakkinda munakasa ettiler. Biri: "Bu Kuba mescididir!" dedi. Digeri
de: "O, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in mescididir!" dedi.
(Bu munakasayi isiten)
Aleyhissalatu vesselam:
"Su benim
mescidimdir!" buyurdular."
Muslim, Hacc 514, (1398);
Tirmizi, Tefsir, Tevbe, (3098); Nesai, Mesacid 8, (2, 36).
4576 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Islam sehirlerinden
en son harap olacak olan Medine'dir."
Tirmizi, Menakib, (3915).
4577 - Yine Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Medine'yi, tasidigi
yuce hayra ragmen terkedecekler. Onu rizik arayanlar yani kuslar ve kurtlar
istila edecek. Oraya (en son gelecek) iki coban bu maksadla Muzeyne'den cikip
koyunlarini azarlayacaklar. Fakat Medine'yi vahsi hayvanlarla dolmus
bulacaklar. Seniyyetu'l-Veda'ya ulastiklari vakit yuzustu duse(rek
olecek)ler."
Buhari, Fezailu'l-Medine 5,
Muslim, Hacc 499, (1389); Muvatta, Cami 8, (2, 888).
4578 - Yine Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Iman Medine'ye
cekilecek, tipki yilanin deligine cekilmesi gibi."
Buhari, Fezailu'l-Medine 6;
Muslim, Iman 233, (147).
4579 - Cabir Ibnu Semure
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Allah Teala
hazretleri Medine'yi Tabe diye tesmiye buyurdu."
Muslim, Hacc 491, (1385).
4580 - Hz. Enes radiyallahu
anh anlatiyor: Resulullah aleyhissalatu vesselam bir seferden donunce,
Medine'nin duvarlarina bakar, develerini hizlandirirdi. Eger bir binegin
uzerinde ise, onu tahrik ederdi. Bu davranisi Medine'ye sevgisinden ileri
gelirdi."
Buhari, Fezailu'l-Medine
10, Umre 17; Tirmizi, Da'avat 44, (3437).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4571-4580 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.