Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 671-680 )
671 - Ibnu
Abbas (radiyallahu anhuma) demistir ki: "Andolsun ki sana
Seb'u'l-Mesani'yi ve Kur'an-i Azim'i verdik" (Hicr 87) ayetinde gecen
es-Seb'u'l-Mesani, uzun sureler (tivel)dir."
Nesai, Salat
26, (2, 139).
672 - Yine
Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma), "Kur'an'i parcalayanlara da..."
(Hicr, 91) ayetini aciklamak uzere: "Onlar Ehl-i Kitap'tir, yani Yahidi ve
Hiristiyanlar. Bunlar onu parcalara bolerek bazi kisimlarina inandilar, bazi
kisimlarina inanmadilar" buyurmustur.
Buhari,
Tefsir, Hicr 4, Menakibu'l-Ensar 52.
673 - Hz.
Enes (radiyallahu anh), "Rablerine andolsun ki hepsini yaptiklarindan
sorumlu tutacagiz" (Hicr, 92-93) ayeti ile ilgili olarak: "Onlar
'Lailahe illallah' demekten sorumlu olacaklar" demistir.
Tirmizi,
Tefsir, Hicr, (3126); Buhari, hadisi bab basligi olarak kaydetmistir.
NAHL SURESI
674 - Ibnu
Abbas (radiyallahu anhuma), "Gonlu imanla dolu oldugu halde, zor altinda
olan kimse mustesna, inandiktan sonra Allah'i inkar edip, gonlunu kafirlige
acanlara Allah katindan bir gazap vardir, buyuk azab da onlar icindir"
(Nalh, 106) ayetindeki umumi hukumden soyle bir istisna yapti: "Rabbin,
turlu eziyete ugratildiktan sonra hicret eden, Allah ugrunda savasan ve
sabreden kimselerden yanadir. Rabbin suphesiz bundan sonra da bagislar ve
merhamet eder." (Nahl, 110).
Burada
kastedilen Abdullah Ibnu Ebi Sarh'tir. Bu zat, Resulullah (aleyhissalatu
vesselam)'in vahiy katibi idi. Seytan onu sasirtti. Kafirlere katilmasina sebep
oldu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Fetih gunu, onun oldurulmesini
emretti. Araya Hz. Osman girerek affini diledi. Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) da onu affetti."
Nesai,
Tahrimu'd-Dem 15, (7, 107).
675 - Ubey
Ibnu Ka'b (radiyallahu anh) anlatiyor: "Uhud savasinda Ensar'dan altmis
dort, Muhacirler'den de alti kisi sehid dustu (radiyallahu anhum ecmain). Bu
sehidlerden biri de Hz. Hamza (radiyallahu anh) idi. Bunlarin cesedlerinden
bazi uzuvlarini kopararak hakaretlerde bulundular. Bunun uzerine Ensar:
"Bir gun beze de boyle bir firsat duserse, bu hakaretin daha fazlasini
yapacagiz" dediler.
Mekke'nin
fethi gunu olunca su ayet indi: "Eger ceza vermek isterseniz size
yapilanin ayniyle mukabele edin. Sabrederseniz andolsun ki bu sabredenler icin
daha iyidir." (Nahl, 126).
Bir adam:
Bugunden sonra Kureys yok! dedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Dort kisiden baska kimseye dokunmayin" diye emretti."
Tirmizi,
Tefsir, Nahl (3128).
BENU ISRAIL
SURESI
676 - Ibnu
Abbas (radiyallahu anhuma), "...Sana gosterdigimiz ruya ile ve Kur'an'da
lanetlenmis agacla sadece insanlari denedik..." (Isra, 60) mealindeki
ayette gecen "ruya" icin su aciklamayi yapti: "Bu, Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) Mirac gecesinde Beytu'l-Makdis'e goturuldugu zaman
gozuyle gormesidir. "Kur'an'da lanetlenmis agac" da zakkum
agacidir."
Buhari,
Menakibu'l-Ensar 42, Tefsir, Benu Israil 9, Kader 10; Tirmizi, Tefsir, Benu
Israil, (3133).
677 - Ibnu
Mes'ud (radiyallahu anh), "Bir sehri yok etmek istedigimiz zaman onun
nimet ve refahtan simarmis elebasilarina (yola gelmelerini) emrederiz. Ama
onlar orada iyice yoldan cikarlar. Artik o sehir yok olmayi hakeder. Biz de onu
yerle bir ederiz" (Isra, 16) ayetindeki "Simarmis elebasilarina
emrederiz" ifadesiyle ilgili olarak sunu soylemistir: "Biz cahiliye
devrinde, sayica artan bir kabile icin: "falanca kabile artti"
derdik."
678 - Yine
Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh), "Onlarin taptiklari da Rablerine daha yakin
olmak icin vesile ararlar" (Isra, 57) ayeti hakkinda su aciklamayi yapti:
"Insanlardan bir grup, cinlerden bir gruba tapiyorlardi. Bu cinniler
Musluman oldular. Insanlar hala bunlara tapmayadevam ettiler. Bunun uzerine
ayet nazil oldu."
Buhari,
Tefsir, Benu Israil 7, 8; Muslim, Tefsir 28, (3030).
679 - Ebu
Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam),
"Bir gun butun insanlari onderleriyle beraber cagiririz" (Isra, 71)
mealindeki ayetle ilgili olarak sunu soyledi: "Onlardan biri cagirilir.
(Amellerinin yazildigi) kitap sag eline verilir. Vucudu altmis zira'
genisletilir, yuzu beyazlastirilir. Basina piril piril yanan inciden bir tac
gecirilir. Bu haliyle arkadaslarinin yanina doner. Arkadaslari onu uzaktan
gorunce: "Ey Rabbimiz bunu bize de ver ve onu hakkimizda mubarek kil"
derler. O, yanlarina gelir ve onlara: "Mujde sizlere! Herbirinize bunun
bir misli var" der.
Kafire
gelince, onun surati kararir. Onun da vucudu, altmis zira' genisletilir. Ona da
bir tac giydirilir. Arkadaslari onu gorunce: "Bunun serrinden Allah'a
siginiriz, Ey Rabbimiz onu bize verme" derler. Bu da arkadaslarinin yanina
gelir. Onlar: "Ey Rabbimiz, onu zelil et" derler. O da: "Allah
sizi rahmetinden uzak tuttu, sizden herkese bunun bir misli verilmistir"
der."
Tirmizi,
Tefsir, Benu Israil, (3135).
680 - Ibnu
Omer (radiyallahu anhuma), "Gunesin kaymasi (duluku's-sems) anindan
gecenin kararmasina kadar guzelce namaz kil" (Isra, 78) ayetinde gecen
duluku's-sems'ten maksad, "gunesin meyli" derdi.
Muvatta,
Vukutu's-Salat 19, (1, 11).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 671-680 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.