Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 731-740 )
731 - Ibnu
Abbas (radiyallahu anhuma): "Allah'i zikretmek elbet en buyuktur"
(Ankebut, 45) mealindeki ayet hakkinda sunu soyledi: "Kulun Allahu
Teala'yi diliyle zikretmesi buyuk (bir ibadet)tir. Onu zikretmesi, herhangi bir
gunaha yaklasinca O'ndan korkarak terketmesi, gunah isler oldugu halde diliyle
zikretmesinden, daha buyuktur.
Rezin tahric
etmistir, kaynagi bulunamamistir.
RUM SURESI
732 - Ebu
Sa'id (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bedir gunu Rumlar, Iranlilara galebe
caldi. Bu zaferden mu'minler de sevindi. Bunun uzerine su mealdeki ayet nazil
oldu (okundu): "Elif Lam-Mim, Rumlar maglub oldu, yakin bir yerde. Halbuki
onlar bu yenilmelerinin ardindan galib olacaklar birkac yil icinde. Onunde de
sonunda da emir Allah'indir. O gun mu'minler Allah'in nusretiyle
ferahlayacak" (Rum 1-4).
Tirmizi,
Tefsir, Rum (3190).
LOKMAN SURESI
733 - Ibnu
Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Gayb'in anahtari bestir" dedi ve su mealdeki ayeti okudu: "O
saatin (kiyametin) ilmi suphesiz ki Allah'in nezdindedir. Yagmuru O indirir.
Rahimlerde olani O bilir. Hicbir kimse yarin ne kazanacagini bilmez. Hicbir
kimse hangi yerde olecegini bilmez. Suphesiz ki Allah (her seyi) bilendir. Her
seyden haberdardir" (Lokman 34).
Buhari,
Tefsir, Lokman 2, En'am l,Istiska 29.
SECDE SURESI
734 - Hz.
Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor:
"Hz.
Peygamber (aleyhissalatu vesselam) Elif-Lam-Mim Tenzil ve Tebareke'llezi
bi-Yedihi'l-Mulk surelerini okumadan uyumazdi."
Tavus
(rahimehullah), bu iki surenin faziletce Kur'an'daki diger surelerden herbirine
yetmis kat ustun oldugunu soylerdi.
Tirmizi,
Sevabu'l-Kur'an 9, (2894), Da'avat 22, (4001).
735 - Hz.
Enes (radiyallahu anh), "Yanlari yataklarindan uzaklasir, korku ve umid
ile Rablerine dua ederler.." (Secde 16) mealindeki ayetin, Atame denen
yatsi namazini bekleyenler hakkinda indigini soylemistir."
Tirmizi,
Tefsir, Secde (3194); Ebu Davud'daki vechi muteakip rivayette goruldugu uzere
biraz farklidir. Tirmizi hadisin sahih oldugunu soylemistir.
736 - Hz.
Enesin rivayeti Ebu Davud'da su sekilde gelmistir: Muslumanlar, Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) zamaninda) aksamla yatsi arasinda nafile namaz kiliyorlardi. Bunun
uzerine "Yanlari yataklarindan uzaklasir, korku ve umid ile Rablerine dua
ederler..:' ayeti nazil oldu."
Hasan Basri
merhum: "Ayet-i kerime kiyamu'l-leyl yani gece namazi ile ilgilidir, o
kastedilmektedir" demistir.
Ebu Davud,
Salat 312, (1321).
737 - Ubey
Ibnu Ka'b (radiyallahu anh), "Biz, o en buyuk azabtan once de onlara
mutlaka yakin azabtan tattiracagiz, ta ki, ric'at etsinler" (Secde 21. )
mealindeki ayet hakkinda sunu soylemistir: (Yakin azab) dunya musibetleri, Rum
ve Batsa veya Duhan'dir. -Hadisin ravisi, Batsa mi derdi duhan mi derdi
tereddut eden kimsenin Su'be oldugunu belirtir.
Muslim,
Munafikun 42 (2799).
AHZAB SURESI
738 - Ibnu
Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Biz, Resulullah (aleyhissalatu
vesselam)'in azadlisi olan Zeyd Ibnu Harise'ye sadece Zeyd Ibnu Muhammed diye
sesleniyorduk. Bu davranisimiz, "Onlari babalarina nisbet ederek
cagirin.:' (Ahzab, 5) mealindeki ayet ininceye kadar devam etti."
Buhari,
Tefsir, Ahzab 2; Muslim, Fedailu's-Sahabe 62, (2425); Tirmizi, Tefsir, Ahzab
(3207).
739 - Hz. Ebu
Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdu ki: "Ben her mu'mine, mutlaka, dunya ve ahirette insanlarin en
yakiniyimdir. Dilerseniz (bu hususla ilgili olan) su ayeti okuyun: "O
peygamber, mu'minlere oz nefislerinden evladir. Zevceleri, mu'minlerin
analaridir..." (Ahzab 6). Hangi mu'min (vefatinda) bir mal birakirsa
varisleri (asabi) ona varis olsunlar. Borc veya bakima muhtac birini birakmissa
o da bana gelsin, ben onun mevlasiyim."
Buhari,
Tefsir, Ahzab 1, Kefalet 5,Istikraz 11, Nafakat 15, Feraiz 4, 15, 25; Muslim,
Feraiz 14, (1619).
740 - Ibnu
Abbas (radiyallahu anhuma): "Allah bir adamin icinde iki kalp
yaratmadi..." (Ahzab, 4) mealindeki ayet hakkinda sunu soylerdi: "Bir
gun, Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) namaz kilmak icin kalkmisti,
namazda bir hata yapti. Cemaatte onunla namaz kilan munafiklar derhal:
"Bakin, bunun iki kalbi var, bunlardan biri sizinle, biri onlarla
(Ashabiyla)" dediler. Iste onlarin bu sozu uzerine bu ayet nazil
oldu."
Tirmizi,
Tefsir, Ahzab, (3197).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 731-740 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.