Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5061-5070 )
CENNETIN SIFATI
5061 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah Teala hazretleri ferman etti ki:
"Ben Azimu's-San, salih kullarim icin gozlerin gormedigi, kulaklarin
isitmedigi ve insanin hayal ve hatirindan hic gecmeyen nimetler
hazirladim." Ebu Hureyre ilaveten dedi ki:
"Dilerseniz su ayet-i kerimeyi okuyun. (Mealen):
"Yaptiklarina karsilik Allah katinda onlar icin goz aydinligi olacak ne
mukafaatlarin saklandigini kimse bilemez" (Secde 17).
Buhari, Bed'u'l-Halk 8, Tefsir, Secde 1,
Tevhid 35; Muslim, Cennet 2, (2824); Tirmizi, Tefsir, (3195).
5062 - Buhari, bir diger rivayetinde su
ziyadeyi kaydeder: "Sehl Ibnu Sa'd anlatiyor -deyip, hadisin aynisini
kaydettikten sonra- der ki: "Muhammed Ibnu Ka'b dedi ki: "Onlar Allah
icin ameli gizli tuttular. Allah da onlarin sevabini gizli tuttu. Kullar yanina
gelince onlari nimete bogacak."
Hadis, bu muhtevada olarak Buhari'de mevcut
degildir. Hakim'in el-Mustedrek'inde mevcuttur (2, 413-414).
5063 - Yine Sa'd Ibnu Sa'd radiyallahu anh
anlatiyor: "Ey Allah'in Resulu dedim, insanlar neden yaratildi?"
"Sudan!" buyurdular.
"Ya cennet?" dedim, o neden insa
edildi?"
"Gumus tugladan ve altin tugladan! Harci
da kokulu misk. Cennetin cakillari inci ve yakuttan, topragi da zaferandir. Ona
giren nimete mazhar olur, eziyet gormez, ebediyet kazanir, olumle karsilasmaz.
Elbisesi eskimez, gencligi kaybolmaz."
Aleyhissalatu vesselam sozlerine soyle devam
buyurdular: "Uc kisi vardir dualari reddedilmez (mutlaka kabul edilir):
-Adil imam (devlet baskani).
-Iftarini yaptigi zaman oruclu.
-Zulme ugrayanin duasi.
Allah, (mazlumun) duasini bulutlarin fevkine
cikarir ve onlara sema kapilari acilir ve Allah Teala Hazretleri:
"Izzetime yemin olsun! Vakti uzasa da,
duani mutlaka kabul edecegim!" buyurur."
Tirmizi, Cennet 2, (2528).
5064 - Hz. Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Gumusten iki cennet vardir. Kaplari ve
icinde bulunan diger seyleri de gumustendir. Altindan iki cennet vardir,
kaplari ve iclerinde bulunan diger esyalari da hep altindandir. Adn cennetinde,
cennetliklerle Rablerini gormeleri arasinda Allah'in vechindeki
ridau'l-kibriyadan (buyukluk perdesinden) baska bir sey yoktur."
Buhari, Tefsir, Rahman 1, 2, Bedu'l-Halk 8,
Tevhid 24; Muslim, Iman 180, (296); Tirmizi, Cennet 3, (2530).
5065 - Yine ayni kaynaklarda su rivayet
gelmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Cennette, mu'min icin, ici bos tek bir
inciden bir cadir vardir. -Bir rivayette- Genisligi altmis mildir. Her
kosesinde bir refikasi bulunur, hicbiri digerini gormez, mu'min bunlarin herbirini
dolasir."
Buhari, Bed'u'l-Halk 8, Tefsir, Rahman 1, 2,
Tevhid 24; Muslim, Cennet 23, (2838); Tirmizi, Cennet 3, (2530).
5066 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Cennette yuz derece vardir. Her iki
derece arasinda yuz yil(lik yurume mesafesi) vardir."
Tirmizi, Cennet 4, (2531).
5067 - Ubade Ibnu's-Samit radiyallahu anh
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Cennette yuz derece vardir. Her bir
derecenin diger derece ile arasi, sema ile arz arasi kadar genistir. Firdevs
bunlarin en yukarida olanidir. Cennetin dort nehri buradan cikar. Bunun ustunde
Ars vardir. Allah'tan cennet istediginiz vakit Firdevs'i isteyin."
Tirmizi, Cennet 4, (2533).
5068 - Ebu Said radiyallahu anh anlatiyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Cennette yuz derece vardir. Butun
alemler bunlardan birinin icinde toplansalar, hepsini de kusatir, istiab
eder."
Tirmizi, Cennet 4, (2534).
5069 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Cennette bir agac vardir ki, binekli bir
kimse yuz yil golgesinde yuruse onu katedemez. Isterseniz su ayeti okuyun:
(Mealen) "Daimi golgededirler, caglayip duran su baslarindadirlar"
(Vaki'a 30-31).
Tirmizi, Tefsir, Vakia, (3289), Cennet 1,
(2525).
5070 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh
anlatiyor: "Cennette hicbir agac yoktur ki govdesi, altindan
olmasin."
Tirmizi, Cennet 1, (2527).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5061-5070 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.