Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5441-5450 )
KABIR ZIYARETININ YASAKLANMASI
5441 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah kabirleri cok ziyaret eden
kadinlara ve kabirlerin uzerine mescidler yapanlara, kandiller takanlara da
lanet etsin."
Tirmizi, Cenaiz 61.
5442 - Abdullah Ibnu Amr Ibni'I-As radiyallahu
anhuma anlatiyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam'la
birlikte bir olu defnettik. Defin isi bitince Aleyhissalatu vesselam'la
birlikte olunun (ciktigi evin) kapisinin hizasina kadar geldik. Orada gelmekte
olan bir kadinla karsilastik. Zannimca, Aleyhissalatu vesselam onu tanidi. Bu,
Hz. Fatima radiyallahu anha idi.
"Evden niye ayrildin?" diye sordu.
"Su olunun sahibine geldim. Olulerine
olan merhamet duygularimi onlara ifade ettim. (Allah rahmet etsin dedim) -veya
oluleri sebebiyle onlara taziyede (bassagligi dileginde) bulundum-" dedi.
Aleyhissalatu vesselam:
"Belki sen onlarla birlikte kabirlere
kadar vardin!?" dedi. Hz. Fatima:
"Allah korusun! O hususta sizin
zikrettiginiz gunahi isittim, (hic kabre kadar, gider miyim!)" dedi.
Aleyhissalatu vesselam:
"Eger onlarla kabirlere kadar gitmis
olsaydin..." diyerek ciddi bir tehditte bulundu.
Ravilerden biri, "Kud "dan maksadin
kabirler oldugunu zannederim" dedi."
Ebu Davud, Cenaiz 26, (3123); Nesai, Cenaiz
27, (4, 27).
KABIR ZIYARETINE CEVAZ
5443 - Bureyde radiyallahu anh anlatiyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ben sizi kabirleri ziyaretten men
etmistim. Artik onlari ziyaret edebilirsiniz. Cunku onlar size ahireti
hatirlatir."
Muslim, Cenaiz 106, (977); Ebu Davud, Cenaiz
81, (3235); Tirmizi, Cenaiz 60, (1054); Nesai, Cenaiz 100, (4, 89).
5444 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Rabbimden anneme istigfar talep etmek
icin izin istedim, fakat bana izin vermedi. Kabrini ziyaret etmem icin izin
istedim, buna izin verdi."
Muslim, Cenaiz 105, (976); Ebu Davud, Cenaiz
81, (3234); Nesai, Cenaiz 108, (5, 90).
ZIYARETCI NE DEMELIDIR?
5445 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Medine ehlinin mezarlarina
ugramisti. Mezarlara yuzunu cevirerek: "Esselamu aleykum (selam uzerinize
olsun) ey kabir halki! Allah sizi de bizi de magfiret buyursun. Sizler bizim
seleflerimizsiniz. Biz de arkadan gelecegiz" buyurdular."
Tirmizi, Cenaiz 59, (1053).
5446 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir mezarliga ugramisti:
"Selam uzerinize olsun ey mu'minler cemaatinin mahalle halki! Insaallah
biz de sizlere kavusacagiz!" buyurdular."
Ebu Davud, Cenaiz 83, (3237).
Muslim ve Nesai'de Bureyde'den gelen bir
rivayette su ziyade var: "Allah'tan bizim icin de sizin icin de afiyet
dilerim."
KABIRLER UZERINE OTURMA
5447 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Birinizin bir kor uzerine oturup
elbisesini oradan da bedenini yakmasi, kendisi icin bir kabrin uzerine
oturmaktan daha hayirlidir."
Muslim, Cenaiz 96, (971); Ebu Davud, Cenaiz
77, (3228); Nesai, Cenaiz 105, (4, 95).
5448 - Hz. Ali radiyallahu anh'tan
anlatildigina gore kabirlere dayanir, uzerlerine yatardi.
Muvatta, Cenaiz 34, (1, 233).
5449 - Osman Ibnu Hakim anlatiyor:
"Harice Ibnu Zeyd elimden tutup beni bir kabrin uzerine oturttu ve amcan
Zeyd Ibnu Sabit radiyallahu anh'tan haber verdi. Buna gore, Zeyd soyle demisti:
"Kabir uzerine oturmanin mekruhlugu, onun uzerinde abdest
bozanlaradir."
Buhari, Cenaiz 82, (bab basliginda muallak
olarak gelmistir).
TA'ZIYE HAKKINDA
5450 - Ebu Berze el-Eslemi radiyallahu anh
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim cocugunu kaybeden bir anneye
ta'ziyede bulunursa cennette ona bir burde giydirilir."
Tirmizi, Cenaiz 74, (1076).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5441-5450 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.