Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5681-5690 )

AZL VE GAYLE HAKKINDA

5681 - Ebu Said radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'la birlikte Beni'I-Mustalik gazvesine ciktik. Arap esirlerinden cokca esir ele gecirdik. Kadinlara karsi arzu duyduk. Cunku uzerimizde bekarlik siddet kesbetmisti. Hep azil yapmak istiyorduk ve: "Aramizda Resullullah aleyhissalatu vesselam varken, ona sormadan azil yapmak olur mu?" dedik ve sorduk.
"Hayir! buyurdular. Bunu yapmamaniz gerekir. Kiyamete kadar gelecegi takdir edilen her canli mutIaka yaratilacaktir (siz tedbirinizle onune gecemezsiniz)."
Buhari, Nikah 96, Buyu' 109, Itk 13, Megazi 32, Kader 4, Tevhid 18; Muslim, Nikah 125, (1438); Muvatta, Talak 95; Ebu Davud, Nikah 49, (2171); Tirmizi, Nikah 40, (1138); Nesai, Nikah 55, (6,107).

5682 - Esma Bintu Yezid Ibnu's-Seken radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in: "Cocuklarinizi gizlice oIdurmeyin. Cunku gayl, biniciye atinin uzerinde ulasir ve atindan asagi atar" dedigini isittim."
Ebu Davud, Tibb 16, (3881); Ibnu Mace, Nikah 61, (2012).

NUSUZ (DIKBASLILIK)

5683 - Hz. Aise radiyallahu anha: "Eger bir kadin kocasinin gecimsizliginden veya kendisinden yuz cevirmesinden korkarsa, bazi fedakarliklarla sulh olup aralarini duzeltmelerin de onlar icin bir gunah yoktur. Sulh ise daha hayirlidir.."(Nisa 128) ayeti hakkinda dedi ki: "Bu ayet, soyle bir kadin hakkinda inmistir: "Bir erkegin nikahi altindadir, ancak erkek onunla beraberligi fazla istememektedir, onu bosayip bir baskasiyla evlenmeyi arzulamaktadir. Ona kadin: "Beni bosama, yaninda tut, dilersen bir baskasiyla da evlen. Sen bana infak ve gece ayirma hususunda serbestsin" der. Iste ayette gecen su meal bu manayadir: "Bazi fedakarliklarla sulh olup aralarini duzeltmelerinde onlar icin bir gunah yoktur. Sulh ise hayirlidir."
Buhari, Sulh 4, Mezalim 11, Tefsir, Nisa 23, Nikah 95; Muslim, Tefsir 14 (3021).

NIKAH MEVZUUNA GIREN BASKA MESELELER

5684 - Hz. Omer radiyallahu anh demistir ki: "Bir adam bir kadinla eslenir, nikah sirasinda kadini kendi memleketinden disari cikarmama sartini kabul ederse, bilahare kadin razi olmadikca, onu disari cikaramaz."
Tirmizi, Nikah 31, (1127).

5685 - Hz. Ali radiyallahu anh'dan anlatildigina gore:"Bu meseleden (nikahta kosulan sarta uyma meselesinden) sorulmustur da, o su cevabi vermistir: "Allah Teala hazretlerinin sarti kadinin kostugu sarttan da, onun sartini kabul edenden de once gelir!"
Tirmizi, Nikah 31, (1127).

5686 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Bir adam Resulullahaleyhissalatu vesselam'a gelerek:
"Ey Allah'in Resulu! Hanimim degen eli reddetmiyor!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Onu uzaklastir!" emretti. Adam: "Nefsimin ona takilmasindan korkuyorum" deyince:
"Oyleyse ondan faidelen!" buyurdular."
Ebu Davud, Nikah 4, (2049); Nesai, Nikah 12, (6, 67).

5687 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kadin kadina bir ortunun altinda mubaseret etmemelidir, onu tutup kocasina vasfeder de adam gormus gibi olur."
Ebu Davud, Nikah 44, (2150); Tirmizi, Edeb 38, (2793); Buhari, Nikah 118).

5688 - Ata Ibnu Yesar rahimehullah anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Hz. Fatima radiyallahu anha'ya cehiz olarak kadife bir ortu, bir su kabi ve icerisi izhirle doldurulmus bir minder verdi."
Nesai, Nikah 81, (6, 135).

5689 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Ey Allah'in Resulu dedim, ben genc bir insanim, gunahtan korkuyorum, evlenecek maddi imkan da bulamiyorum, hadimlasmayayim mi?" dedim. Aleyhissalatu vesselam bana cevap vermedi. Ben bir muddet sonra ayni seyi tekrar soyledim. Yine cevap vermedi. Sonra:
"Ey Ebu Hureyre! buyurdu. Senin karsilasacagin sey hususunda artik kalem kurumustur. Bu durumda ister hadimlas ister birak."
Buhari, Nikah 8; Nesai, Nikah 4, (6, 59).

5690 - Ma'mer anlatiyor: "Sufyan-i Sevri merhum (bir gun) bana:
"Ailesinin bir yillik -veya yari yillik yiyecegini cemeden kimse hakkinda bir sey isittin mi?" diye sormustu. O anda ne soyleyecegim aklima gelmedi. Ama sonradan Ibnu S'ihab'in bize tahdis ettigi bir hadisi hatirladim. Hadis Ibnu Sihab'a Malik Ibnu Evs'ten, ona Hz. Omer radiyallahu anh'tan gelmisti. Hadiste Aleyhissalatu vesselam'in, Beni'n-Nadir hurmaligini satip ailesi icin bir yillik yiyeceklerini ayirdigi belirtilmekte idi."

Rezin tahric etti. Buhari, Nafakat 3; Muslim, Cihad 49, (1757).




Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5681-5690 ) -Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.

Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.