Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5741-5750 )

5741 - Abdullah lbnu Sa'di radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina bir heyet olarak geldik. Ben:
"Ey Allah'in Resulu! Muhakkak ki ben, arkamda, artik hicretin sona erdigini zanneden bir kavim biraktim" dedim. Aleyhissalatu vesselam:
"Kuffarla kital edildigi muddetce, hicret sona ermeyecektir" buyurdu."
Nesai, Bey'at 15, (7, 146).

5742 - Ya'la Ibnu Umeyye anlatiyor: "Fetih gunu babam Umeyye'yi getirip: "Ey Allah'in Resulu! Babamla hicret sarti uzere bey'at yap!" dedim. Ama O:
"Onunla cihad etme sarti uzerine bey'at yaparim, artik hicret sona ermistir" cevabini verdi."
Nesai, Bey'at 15, (7,145).

5743 - Sehl Ibnu Sa'd radiyallahu anh anlatiyor: "(Sahabiler lslami takvimin baslangicini tesbit ederken) ne Resulullah aleyhissalatu vesselam'in bi'set zamanina, ne de vefat zamanina itibar etmediler. Fakat Medine'ye gelisine itibar ettiler."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 48).

RESULULLAH'IN HEDIYELERI

5744 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Hediyelesin, zira hediye, kalpteki kuskulari giderir. Komsu kadin, komsusu kadindan gelen (hediyeyi) hakir gormesin, bir koyun pacasiolsa bile."
Tirmizi, Vela ve'l-Hibe 6, (2131).

5745 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, hediyeyi kabul eder, ona karsilikta bulunurdu."
Buhari, Hibe 11; Ebu Davud, Buyu' 87, (3536); Tirmizi, Birr 34, (1954).

5746 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bana bir koyunun incige kadar ayagi hediye edilse kabul ederim, boyle bir yemegi yemeye cagirilsam icabet ederim.
Tirmizi, Ahkam 10, (1338).

5747 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "Kisra Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bazi seyler hediye etti, Aleyhissalatu vesselam ondan bu hediyeleri kabul etti. Diger krallar da ona hediyede bulundular, o da onlardan bunu kabul etti."
Tirmizi, Siyer 23, (1576).

5748 - Iyaz Ibnu Himar radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bir hediyede bulunmustum. Bana: "Musluman mi oldun?" diye sordu.
"Hayir! dedim.
"Ben musriklerin hediyesini almaktan menolundum!" buyurdular (ve hediyemi almadilar)."
Ebu Davud, Harac 35, (3057); Tirmizi, Siyer 24, (1577).

5749 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Bir bedevi Resulullah aleyhissalatu vesselam'a genc bir deve hediye etti. Resulullah aleyhissalatu vesselam ona mukabil alti genc deve verdi. Bedevi, memnun kalmadi. Bu hal, Aleyhissalatu vesselam'a ulasti. Allah'a hamd u senadan sonra:
"Falan kimse bana bir deve hediye etti. Ben ona mukabil alti deve verdim. Buna ragmen memnun olmamis. (Allah'a) yemin olsun, (Su gunden sonra muhacirler), Kureysliler, Ensariler, Sakitliler veya Devsliler disinda kimseden hediye almamaya azmettim" buyurdular."
Tirmizi, Menakib, (3940, 3941); Ebu Davud, Buyu' 82, (3537); Nesai, Umra 5, (6,280).

5750 - Ebu Umame radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim bir kimse icin sefaatci olur, o da bu sefaatine karsi bir hediyede bulunursa hediyeyi kabul ettigi taktirde, riba kapilarindan buyuk bir kapiya girmis olur."

Ebu Davud, Buyu' 84, (3541).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5741-5750 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.