Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5781-5790 )
5781 - Bureyde radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim
emanetle yemin ederse bizden degildir!"
Ebu Davud, Eyman 6, (3253).
5782 - Ibrahim Nehai merhum
anlatiyor: "Biz cocukken, (buyuklerimiz) bizi sehadet ve ahd ile yemin
etmekten menederlerdi."
Buhari, Eyman 10.
5783 - Bureyde radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim yemin eder ve
"... Islam'dan beri olayim!" derse, eger sozunde yalanci ise, dedigi
gibi olur, yalanci degil de gercegi soylemisse Islam'a salim olarak donemeyecektir."
Ebu Davud, Eyman 9, (3258);
Nesai,Eyman 8. (7,6).
YALAN YEMIN
5784 - Imran Ibnu Husayn
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Kim, (mahkeme geregi,
yapmasi icabeden) bir yeminde yalan yere yemin ederse bu yemini sebebiyle
cehennemdeki yerini hazirlamis olur."
Ebu Davud, Eyman 1, (3242).
5785 - Ibnu Mes'ud
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Kim
musluman bir kimsenin mali hakkinda yalan yere yemin ederse, (Kiyamet gunu) Allah'la
karsilastiginda O'nu kendisine karsi gadablanmis bulur!" buyurdular. Sonra
Resulullah aleyhissalatu vesselam bu sozlerini tasdik eden ayetleri Allah
Teala'nin kitabindan okudular: "(Ahir zaman peygamberine iman hususunda)
Allah'a verdikleri ahdi ve ettikleri yemini, az bir dunya mali karsiliginda
degistirenlere gelince, onlarin ahirette hicbir nasibi yoktur. Kiyamet gununde
Allah onlara ne bir hitapta bulunur, ne rahmetiyle nazar eder ve ne de onlari
temize cikarir. Onlarin hakki pek aci bir azabtir" (Al-i Imran 77).
Buhari, Eyman 17; Muslim,
Iman 234, (138); Ebu Davud, Eyman 2, (3243); Tirmizi, Tefsir, Al-i Imran,
(2999).
5786 - Iyas Ibnu Sa'lebe
el-Harisi radiyallahu anh anlatiyor:
"Resulullah
aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim musluman bir kimsenin hakkini,
yemini ile ele gecirirse artik onun icin cehennem vacib olmustur. Allah Teala
ona cenneti de mutlaka haram kilmistir."
"Ey Allah'in Resulu!
Az bir sey olsa da mi?" diye sormuslardi.
"Misvak agacindan bir
cubuk bile olsa!" cevabini verdi."
Muslim, Iman 218, (137);
Muvatta, Akdiye 11, (2, 727); Nesai, Kada 29, (8, 246).
YEMININ YERI
5787 - Hz. Cabir
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Su minberimin yaninda
kim gunaha sebep olan bir yemin ederse, hatta bu, yesil bir misvak cubugu icin
dahi olsa, mutlaka cehennemdeki yerini hazirlamis olur."
Muvatta, Akdiye 10, (2,
727);. Ebu Davud, Eyman 3, (3246); Ibnu Mace, Ahkam 9, (2325).
YEMINDE ISTISNA
5788 - Ibnu Omer
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Kim yemin eder ve
"insaallah!" derse istisna yapmis olur. Dilerse rucu eder, dilerse
hanis olmasi mevzubahis olmadan terkeder."
Muvatta, Eyman 10, (2,
477); Ebu Davud, Eyman 11, (3261, 3262); Tirmizi, Eyman 7, (1531); Nesai, Eyman
18, 39, (7, 12, 25); Ibnu Mace, Kefarat 6, (2105-2106).
5789 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Suleyman aleyhisselam
(bir gun):
"Bugun, kesinlikle
doksan kadinima ugrayacagim. Hepsi de Allah yolunca cihad edecek bir yigit
doguracak!" dedi. Arkadasi (veya melek) ona:
Insaallah de bari!"
uyarisinda bulundu. Ama Hz. Suleyman insaallah demedi.
Soyledigi gibi, o gun, butun
hanimlarina ugradi. Kadinlardan sadece biri hamile kaldi. O da yarim insan
dogurdu."
Resulullah aleyhissalatu
vesselam sozune devamla:
"Nefsimi elinde tutan
Zat'a yemin olsun! Eger Suleyman aleyhisseIam insaallah!" demis olsaydi
hepsi de Allah yolunda atli olarak cihad eden cocuklara sahip olacakti"
buyurdu."
Buhari; Enbiya 40, Eyman 3;
Muslim, Eyman 23; (1654); Nesai, Eyman 39, 40, (7, 25).
YEMINI BOZMAK
5790 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Kim bir sey hususunda
yemin eder, sonra da hilafini daha hayirli gorurse, derhal kefaret vererek
yemininden vazgecsin ve yemin ettigi husustan daha hayirli olani yapsin."
Muslim, Eyman 12, (1650);
Muvatta, Eyman 11, (2, 478); Tirmizi; Eyman 6; (1530).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5781-5790 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.