Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5881-5890 )
5881 - Ibnu Amr Ibni'l-As
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Allah Teala
hazretleri, insanlardan, sigirlarin dilleriyle toplamalari gibi, dilleriyle
toplayan belagat sahiplerine buszeder."
Tirmizi, Edeb 82, (2857).
5882 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Kim, insanlarin
kalbini celmek icin kelamin kullanilisini ogrenirse, Allah Kiyamet gunu, ondan
ne farz ne nafile hicbir ibadetini kabul etmez!"
Ebu Davud, Edeb 94, (5006).
5883 - Ibnu Mesud
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Kelamda ileri
gidenler helak oldular. Kelamda ileri gidenler helak oldular!.Kelamda ileri
gidenler helak oldular!"
Muslim, Ilm 7 (2670); Ebu
Davud, Sunnet 6, (4609).
5884 - Ibnu Omer
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Mesrik cihetinden iki adam geldi ve bir
hitabede bulundular. Onlarin beyanlarindaki guzellik herkesin hosuna gitti.
Bunun uzerine Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Beyanda mutlaka bir
sihir var!" buyurdular."
Buhari, Tibb 51; Muvatta,
Kelam 7, (2, 986); Ebu Davud, Edeb 94, (5007); Tirmizi, Birr 81, (2029).
5885 - Ebu Umame
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ben, hakli bile olsa
munakasayi terkeden kimseye cennetin kenarinda bir kosku garanti ediyorum. Saka
bile olsa yalani terkedene de cennetin ortasinda bir kosku, ahlaki guzel olana
da cennetin en ustunde bir kosku garanti ediyorum."
Ebu Davud, Edeb 7, (4800).
5886 - Ibnu Abbas
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Sana gunah olarak,
husumeti devam ettirmen yeterlidir (cunku bu, giybete kapi acar)."
Tirmizi, Birr 58, (1995).
5887 - Hz. Ebu Bekre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Sizden kimse:
"Ramazanin tamaminda (namaza) kalktim, tamaminda orucumu tuttum"
demesin."
(Hadisi Ebu Bekre'den
rivayet eden Hasan Basri der ki:) "Bilemiyorum, Aleyhissalatu vesselam bu sozuyle
kisinin nefsini tezkiye etmis olmasini mi mekruh addetti veya "uyumak da
lazim yatmak da" mi de(mek iste)di?"
Ebu Davud, Savm 47, (2415);
Nesai, Siyam 6, (4, 130).
5888 - Sehl Ibnu Hanif
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Sakin biriniz:
"Nefsim pis oldu!" demesin, aksine: "Nefsim kotu oldu"
desin."
Buhari, Edeb 100; Muslim,
Elfaz 17, (2251); Ebu Davud, Edeb 84, (4978).
5889 - Imam Malik'e Yahya
Ibnu Saidden ulastigina gore "Hz. Isa yolda bir domuza rastlar. Ona:
"Selametle yoldan cekil!" der. Yaninda bulunanlar: "Bunu su
domuz icin mi soyluyorsun?" diye sorarlar. (O ise domuz kelimesini diliyle
telafuz etmekten cekindigini ifade eder ve:)
"Ben, dilimin, cirkin
seyi soylemeye alismasindan korkuyorum!" cevabini verir."
Muvatta, Kelam 4, (2, 985).
5890 - Hz. Aise radiyallahu
anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir adamdan kendisine
menfi bir soz ulastigi vakit: "Falan niye boyle soylemis?" demezdi.
Fakat: "Insanlara ne oluyor da soyle soylesoyluyorlar?" derdi."
Ebu Davud, Edeb 6, (4788).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5881-5890 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.