Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6221-6230 )
RUKUDAN DOGRULURKEN NE
OKUMALI?
6221 - Ebu Cuheyfe
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam namazdayken,
yanindanasiblerden bahis acildi. Bir adam: "Falanin nasibi
atlardadir" dedi. Bir digeri: "Falanin nasibi de develerdedir"
dedi. Bir baskasi da: "Falanin nasibi koyunlardadir" dedi. Bir digeri
"Falanin nasibi kolededir" dedi. Aleyhissalatu vesselam namazini
kilip son rek'at(in rukuun)dan basini kaldirinca: "Ey Rabbimiz! Semavat ve
arz dolusu, daha baska dileyecegin seyler dolusu hamdimiz sanadir. Ey Rabbimiz!
Senin verdigine mani olacak yoktur. Men ettigin seyi de verecek yoktur. Nasib
sahibinin de bir faydasi yoktur. Nasibi veren de sensin" dedi ve
Aleyhissalatu vesselam onlara, dediklerinin dogru olmadigini duyurmak icin
sesini nasib kelimesinde uzatti."
IKI SECDE ARASINDA OTURMA
6222 - Hz. Enes radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bana: "Basini
secdeden kaldirinca, kopegin ayaklarini dikip mak'adinin uzerine oturdugu
sekilde oturma. Kabalarini ayaklarinin arasina al ve ayaklarinin ust kismini
yere yapistir" buyurdular."
IKI SECDE ARASINDA NE
DEMELI?
6223 - Ibnu Abbas
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
gecenamazinda, iki secde arasinda: "Rabbi'g-fir li ver'hamni vecburni
ve'rzukni verfa'ni(Rabbim! Beni magfiret et, bana rahmet buyur, kiriklarimi
iyilestir hana rizik ver derecemi yukselt)" diye dua ederdi."
PEYGAMBER'E SALAVAT
6224 - Abdullah Ibnu Mes'ud
radiyallahu anh soyle dedi: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a salavat
okuyunca salavati guzel yapin. Zira siz bilemezsiniz, belki bu salavatiniz ona
arzedilir."
Kendisine: "Oyleyse
(guzel olan salavati) bize ogretin!" dediler. O da: "Soyle soyleyin:
Allahumme'c'al salateke ve rahmeteke ve berekatike ala seyyidi'l-murselin ve
imami'l-Muttakin ve hatemi'n-nebiyyin Muhammedin abdike ve Resulike imami'l-hayri
ve kaidi'l-hayri ve Resulir-rahmeti.
Allahumme'b'ashu makamen
mahmuden yagbituhu bihi'l-evvelin ve'l-ahirun.
Allahumme salli ala
Muhammedin ve ala ali Muhammedin kema sallayte ala Ibrahime ve ala al-i
Ibrahime inneke hamidun mecid.
Allahumme barik ala
Muhammedin ve ala ali Muhammedin kema barekte ala Ibrahime ve alaal-i Ibrahime
inneke hamidun mecid.
(Allahim salatini,
rahmetini, bereketlerini peygamberlerin efendisi, muttakilerin imami
vepeygamberlerin sonuncusu olan Muhammed'e kil. O senin kulun ve elcindir,
hayrin imami, hayrin komutani, ve rahmet peygamberidir.
Allahim! Onu makam-i Mahmud
uzere dirilt, ondan once gelenler de sonra gelenler de bu makami sebebiyle ona
gibta ederler.
Allahim! Muhammed'e,
Muhammed'in aline salat et, tipki Ibrahim'e ve Ibrahim'in aline salat ettigin
gibi. Sen hamid ve mecidsin.
Allahim, Muhammed'i ve
Muhammed'in alini mubarek kil, tipki Ibrahim'i ve Ibrahim'in alini mubarek
kildigin gibi, sen hamid ve mecidsin)."
6225 - Amr Ibnu Rabi'a
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselambuyurdular
ki: "Bana salavat okuyan bir mu'min yoktur ki ona melekler rahmet duasi
etmemis olsun. Bu, bana salavat okudugu muddetce devam eder. Oyleyse kul bunu,
ister az ister cok yapsin!"
6226 - Ibnu Abbas
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Kim bana salavat okumayi unutursa, cennetin yolunu
terketmis olur."
TESEHHUDDE NE OKUMALI?
6227 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam biradama:
"Namazda (oturunca) ne diyorsun?" diye sordu. Adam: "Ben
tesehhudu okurum, sonra Allah'tan cenneti isterim, atese karsi O'na siginirim.
Ama vallahi, ben ne senin mirildanmalarini ne de Muaz'in mirildanmalarini
(sessizce yapilan dualar) bilmiyorum" dedi.
Aleyhissalatu vesselam:
"Biz de ayni seyler etrafinda mirildaniyoruz" buyurdu."
TESEHHUDDE ISARET
6228 - Vail Ibnu Hucr
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i gordum.
Tesehhudde (sag elinin) bas ve orta parmaklarini halka etmis, bunlari takiben
gelen sehadet parmagini kaldirip onunla dua ederken gordum."
NAMAZDA SELAM
6229 - Ammar Ibnu Yasir
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam(namazin
sonunda) sagina ve soluna selam veriyor, bu sirada yanaginin beyazi gorulecek
kadar basini ceviriyordu. Selamda: "Esselamu aleykum ve rahmetullahi,
essalamu aleykum ve rahmetullahi" diyordu."
6230 - Ebu Musa radiyallahu
anh anlatiyor: "Bize Hz. Ali Cemel gunu, oyle bir namaz kildirdi ki, bu
bize Resulullah aleyhissalatu vesselam'in namazini hatirlatti. Biz o namazi ya
unutmustuk yahut da tamamen terketmistik. Zira Ali, sagina da soluna da selam
verdi."
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6221-6230 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.