Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6311-6320 )

BINEK UZERINDE VITR

6311 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam vitirnamazini binegi uzerinde de kilardi."

GECENIN BASINDA VITR

6312 - Hz. Cabir Ibnu Abdillah radiyallahu anhuma anlatiyor: Resulullah aleyhissalatuvesselam, Hz. Ebu Bekr radiyallahu anh'a: "Vitri ne zaman kilarsin?" diye sordu. O: "Gecenin basinda, yatsidan sonra!" diye cevap verdi. Aleyhissalatu vesselam: "Ey Omer, sen ne zaman?" diye sordu. Hz. Omer: "Gecenin sonunda!" diye cevap verdi. Aleyhissalatu vesselam da: "Ey Ebu Bekr! Sen saglam (ihtiyatli) olani tutmussun! Ey Omer, sen de kuvveti tutmussun."

UNUTARAK CUNUB NAMAZ KILAN

6313 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam namaz icin evinden cikip (namaz mahalline gelerek) tekbir getirdi, sonra ashaba (bekleyin diye) isaret buyurdu. Hemen gidip gusletti geldi. Saclarindan su damliyordu. Onlara namaz kildirdi. Namazdan cikica:
"Yaniniza cunub olarak gelmisim. Namaza duruncaya kadar da durumumuhatirlayamadim. (Tam kilacagim anda hatirladim)" buyurdular."

6314 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselm buyurdular ki: "Kime namazda iken kusma veya burun kanamasi veya bulantili kusma veya mezi akmasi hallerinden biri isabet ederse, hemen gidip abdest alsin. Sonra gelip namazinin uzerine (kilamadigi kismi) bina etsin. Iste bu sirada (dunyevi kelamla) konusmasin."

NAMAZDA ABDESTI BOZULAN

6315 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz namaz kilarken hadesi vaki olsa, burnunu tutup namazdan ciksin."

HASTA NAMAZI

6316 - Vail Ibnu Hucr radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a hastaiken oturdugu yerde sag tarafi uzerine (yaslanmis vaziyette) namaz kilarken gordum."

OTURARAK NAFILE NAMAZI

6317 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in gecenamazini hep ayakta kildigini gordum, baska sekilde kildigini hic gormedim. Bu halyaslanincaya kadar devam etti. Yaslaninca oturarak kilmaya basladi. Okumakta oldugukiraatindan otuz-kirk ayet kalinca, kalkar onlari ayakta okuyup secdeye giderdi."

OTURARAK KILINAN NAMAZIN SEVABI YARIM

6318 - Hz. Enes Ibnu Malik radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir gun evinden cikinca, mescidde oturarak (nafile) namaz kilanlari gordu, soyle buyurdu:"Oturanin kildigi namaz, sevaben ayakta kilanin namazinin yarisina denktir."

RESULULLAH'IN HASTALIKTA KILDIGI NAMAZ

6319 - Salim Ibnu Ubeyd anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam hastaligi sirasinda bir ara bayilmisti. Sonra ayildi ve: "Namaz vakti girdi mi?" diye sordu. "Evet!" dediler."Bilal'e soyleyin ezan okusun! Ebu Bekr'e soyleyin o da halka imamlik etsin!" buyurdular. Uzerine yine bayginlik geldi, az sonra ayildi. Yine: "Namaz vakti girdi mi?" diye sordu. "Evet!" dediler. "Oyleyse Bilal'e soyleyin ezan okusun ve Ebu Bekr'e soyleyin o da halka imamlik etsin!" buyurdular. Sonra tekrar bayildi. Az sonra ayildi. Ayilir ayilmaz: "Namaz vakti girdi mi?" dediler. "Evet!" denildi. "Oyleyse Bilal'e soyleyin ezan okusun ve Ebu Bekr'e soyleyin o da halka imamlik etsin!" buyurdular. Hz. Aise radiyallahu anha: "Babam Ebu Bekr yufka yurekli bir kimsedir. (Size mahsus) bu makama gecerse dayanamaz aglar, (sizin yerinize) imamliga tahammul edemez! Bu isi bir baskasina soyleseniz!" dedi. Derken Resulullah aleyhissalatu vesselam bir kere daha bayildi. Az sonra ayildi. Yine: "Bilal'e soyleyin ezan okusun, Ebu Bekr'e soyleyin o da halkin namazini kildirsin" buyurdular. Sonra: "Siz kadinlar Hz. Yusuf'un (kissasinda zikri gecen fettan) kadinlar gibisiniz" buyurdular."
Ravi der ki: "Bilal'e emredildi, ezan okudu. Hz. Ebu Bekr'e emredildi o da namaz kildirdi. Sonra Resulullah aleyhissalatu vesselam bir hafiflik hissedip: " Kendisine dayanacagim birini cagirin!" buyurdular. Berire ve bir de erkek geldi. Onlara dayanarak mescide gitti. Hz. Ebu Bekr onu gorunce geri cekilmek istedi. Ancak Aleyhissalatu vesselam ona: "Yerinden ayrilma!" diye isaret buyurdu. Sonra Resulullah aleyhissalatu vesselam gelip Hz. Ebu Bekr'in yanina oturdu. Ebu Bekr boylece namazi kildirdi. Bilahare Aleyhissalatu, vesselam ruhunu teslim etti."

6320 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, kendisini olume goturen hastaliga yakalandigi vakit Hz. Aise'nin evinde idi. "Bana Ali'yi cagirin!" buyurdular. Hz. Aise radiyallahu anha: "Ey Allah'in Resulu! Sana Ebu Bekr'i cagirsak olmaz mi?" dedi. "Onu cagirin!" buyurdular. Hafsa radiyallahu anha: "Sana Omer'i cagirsak olmaz mi?" dedi.
"Onu cagirin!" buyurdular. Ummu'l-Fadl: "Ey Allah'in Resulu! Sana Abbas'i cagirsak olmaz mi?" dedi. "Evet!" buyurdular. (Adi gecenler) toplaninca Resulullah aleyhissalatu vesselam mubarek baslarini kaldirarak (etrafa bir) bakip sukut ettiler. Hz. Omer:
"Kalkin! Resulullah aleyhissalatu vesselam'i yalniz birakin!" dedi. Az sonra Bilal geldi. Resulullah'a namazi haber verdi. Aleyhissalatu vesselam: "Ebu Bekr'e soyleyin halka namaz kildirsin!" buyurdular. Hz. Aise "Ey Allah'in Resulu! Muhakkak ki Ebu Bekr, yumusak kalpdi, tutuk bir kimsedir. (Makaminizda) sizi goremezse aglar, insanlar da (ona katilip) aglarlar. Emretseniz de halka namazi Omer kildirsa!" dedi. (Resulullah aleyhissalatu vesselam namazu Ebu Bekr'in kildirmasi icin israr edince) Hz. Ebu Bekr, halka namaz kildirmak uzere one gecti. Bu sirada Resulullah aleyhissalatu vesselam kendinde bir hafiflik hissetti. Iki kisinin arasinda dayanarak mescide gecti, ayaklari yerde surunuyordu. Halk Aleyhissalatu vesselam'i mescidde gorunce Ebu Bekr'i "subhanallah!" diyerek ikaz ettiler. O geri cekilmek istedi. Ama Aleyhissalatu vesselam: "Yerinde kal" diye isaret etti. Resulullah gelip Ebu Bekrin sagina oturdu. Ebu Bekr kalkti.. Hz. Ebu Bekr Resulullah'i imam kildi, halk da Ebu Bekr'i imam kildi. Ibnu Abbas radiyallahu anhuma der ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, kiraati, Hz. Ebu Bekr'in kildigi yerden aldi."

Veki der ki: "Sunnet boyledir (ikinci imam, kiraati birincinin kaldigi yerden devam ettirir)"



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6311-6320 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.