Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6321-6330 )
SABAH NAMAZINDA KUNUT
6321 - ummu Seleme
radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
sabahnamazinda kunut yapmaktan nehyolundu."
NAMAZDA YILAN, AKREB
OLDURULEBILIR
6322 - Hz. Aise radiyallahu
anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam namazda iken, onu bir
akreb sokmustu. "Allah akrebe lanet etsin! dedi. Namaza durani da
baskasini da birakmiyor. Onu Harem bolgesinde de, disinda da oldurun!"
buyurdular."
6323 - Rafi radiyallahu anh
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam namazda iken birakreb
oldurdu."
MEKRUH VAKIT
6324 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Saffan Ibnu'l-Muattal, Resulullahaleyhissalatu
vesselam'a bir husus sorarak: "Ey Allah'in Resulu! Ben size sizin
bildiginiz, benim bilmedigim bir sey soracagim" dedi. Aleyhissalatu
vesselam: "Nedir o?" deyince: "Gece ve gunduzlerin saatleri
icerisinde namaz kilmanin mekruh oldugu bir saat var mi?" dedi. Resulullah
su cevabi verdi: "Evet! Sabah namazini kildin mi, artik gunes doguncaya
kadar namazi terket. Cunku gunes seytanin iki boynuzu arasindan dogar.
Dogduktan sonra, gunes basin uzerinde ok gibi dik oluncaya kadar (gecen zaman
icinde) namaz kil. Cunku bu esnada kilinan namazlara melekler hazir bulunurlar
ve namazlar makbuldur. Gunes ne zaman ki basin ustunde ok gibi dik durur,
namazi terket. Cunku tam o sirada cehennem tutusturulur ve kapilari acilir. Bu
hal, gunes senin sag kasindan kayincaya kadar devam eder. Gunes kaydi mi,
artik, ikindi namazi kilincaya kadarki zaman icinde kilinan namazlarda melekler
hazir olur ve o namazlar makbuldur. Ikindi namazini kildin mi artik gunes
batincaya kadar namaz kilmayi terket."
6325 - Ebu Abdillah
es-Sunabihi radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Gunes seytanin iki boynuzu arasinda dogar -veya gunesle
birlikte seytanin iki boynuzu dogar dedi.-Gunes yukselince seytan ondan
ayrilir. Gunes semanin ortasina gelince seytan gunese yaklasir. Gunes batiya
yonelince -veya ayrilinca dedi- seytan gunesten ayrilir. Gunes batmaya
yaklasinca, seytan gunese yaklasir. Gunes batinca seytan ondan ayrilir. Oyleyse
bu uc saatte namaz kilmayin."
KORKU NAMAZI
6326 - Hz. Cabir Ibnu
Abdillah radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatuvesselam
ashabina havf (korku) namazi kildirdi. Resulullah, butun cemaatle birlikte ruku
yapti, sonra da Resulullah ve hemen arkasindaki saf secde ettiler, digerleri
ise ayakta (kiyam halinde) beklediler. Resulullah (ikinci rek'ate) kalkinca beklemekte
olanlar kendi kendilerine iki secdede bulundular. Sonra ondeki saf gerileyerek
ikinci safin yerinde durdu ve ikinci saftakiler ilerleyerek on safin yerinde
durdu. Sonra Resulullah aleyhissalatu vesselam hepsiyle birlikte ruku yapti.
Sonra Resulullah aleyhissalatu vesselam hemen arkasindaki safla birlikte secde
etti. Bunlar baslarini secdeden kaldirinca, digerleri de secde ettiler. Boylece
cemaatin tamami Aleyhissalatu vesselam ile birlikte ruku etmis oldu. Her grup
bir rek'atin secdelerini kendi kendilerine yapmis oldular. Bu esnada, dusman
kible cihetindeydi."
YAGMUR NAMAZI
6327 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir gun
yagmur duasina cikmisti. Ezan ve ikamet olmaksizin bize iki rek'at namaz
kildirdi. Sonra bize hutbe okudu. Yuzunu, elleri kaldirilmis olarak kibleye
cevirdi. Ayrica ridasini ters cevirdi: sag yanini solu, sol yanini da sagi
uzerine aldi."
YAGMUR DUASI
6328 - Ibnu Abbas
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Bir bedevi gelerek Resulullah aleyhissalatu
vesselam'a: "Ey Allah'in Resulu! Ben oyle bir kabileden geliyorum ki,
(kuraklik sebebiyle) cobanlar hayvan otlatamiyor ve erkek develerinden hicbiri
rahat rahat yuruyemiyor" dedi. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam
minbere gelip Allah'a hamd u senadan sonra: "Allahumme's-kina gaysen
mugisan merien tabakan meri'engadakan acilen gayra raisin (=Allahim! Bize can
kurtaran akibeti, hayirli, umumi, bol, sirilsiklam eden acil ve gecikmesiz
yagmur ver" diye dua etti, sonra minberden indi. Etraftan gelen herkes:
"(Peygamberin duasi bereketine gelen yeterli miktarda yagmurla) hepimiz
ihya edildik") dedi."
BAYRAM NAMAZLARI
6329 - Ibnu Omer
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ve ondan
sonra gelen iki halife radiyallahu anhuma hazretleri Hz. Ebu Bekr, Hz. Omer
Ibnu'l-Hattb, bayram namazini hutbeden once kilarlardi."
BAYRAM HUTBESI
6330 - Nubayt radiyallahu
anh'in anlattigina gore, "haccetmis, hacci sirasinda
Resulullahaleyhissalatu vesselam'i devesi uzerinde, hutbe verirken
gormustur."
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6321-6330 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.