Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6951-6960 )

6951 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Her istiha duydugunu yemen israftandir."

EKMEK ATILMAZ

6952 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam hucreme girmislerdi. Atilmis bir ekmek parcasi gorduler. Hemen onu alip silerek yediler ve: "Ey Aise! Kerim olana ikram et! (Yani kiymetli olan ekmege hurmet et!) Zira su ekmek, bir kavme nefret edip kacmissa bir daha donmemistir" buyurdular."

ACLIKTAN ALLAH'A SIGINMAK

6953 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allahim, acliktan sana siginirim. Cunku o, en kotu yatak arkadasidir. Hiyanetten de sana siginirim. Cunku o, cok kotu ic duygusudur."

AKSAM YEMEGINI BIRAKMAYIN

6954 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Aksam yemegini birakmayin, bir avuc hurma ile de olsa aksami yiyin. Cunku aksamin terki insana (erken) ihtiyarlik getirir."

MISAFIR EDINME

6955 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Hayir, misafir agirlanan eve, bicagin deve horgucune ulasmasindan daha hizli ulasir."

6956 - Ibnu Abbas radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Hayir, icerisinde yemek yenen eve, bicagin deve horgucune ulasmasindan daha hizli ulasir."

6957 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Adamin misafirini kapiya kadar ugurlamasi sunnettendir."

ETLE YAGI YEMEKTE BIRLESTIRME

6958 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Babam Omer yanima girmisti. Ben o sirada sofradaydim. Sofranin basinda kendisine yer actik. (Babam oturdu ve:) "Bismillah" dedi. Sonra elini yemege vurup bir lokma aldi. Sonra bir lokma daha alarak ikiledi. Sonra da: "Ben bu yemekte bir yag tadi aldim. Bu, etin yaginin tadi degildir" dedi. Ben: "Ey mu'minlerin emiri! Ben semiz et almak icin carsiya cikmistim. Pek pahali buldum. Bunun uzerine, bir dirhemlik zayif et aldim. Ona bir dirhemlik de yag ilave ettim. Boylece butun aile fertlerinin kemiklerden faydalanmasini arzu ettim" dedim. (Babam) Omer dedi ki: "Bu iki sey, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in sofrasinda asla biraraya gelmediler. Efendimiz birini yediyse digerini tasadduk etti."
Ben: "AI! ey mu'minlerin emiri. Ben bir kere yapmis bulundum. Bundan boyle bu iki sey benim soframda da asla beraber bulunmayacak!" dedim. Babam yine de: "Hayir! Ben bunu yapamam!" dedi (ve yemedi)."

SOGAN

6959 - Ukbe Ibnu Amir el-Cuheni radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ashabina: "Sogan yemeyin!" dedi. Arkadan gizli (yani alcak sesli) bir kelime ile "cig" demistir."

MEYVELER


6960 - Nu'man Ibnu Besir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a Taiften uzum hediye gelmisti. Beni cagirip: "Su salkimi al anana gotur!" dedi. Aldim, ama anneme ulastirmazdan once yiyip bitirdim. Birkac gece sonra karsilasmistik. Bana: "Salkimi ne yaptin, annene goturdun mu?" dedi. "Hayir!" dedim. Bunun uzerine beni Guder (vefasiz) diye tesmiye buyurdu."


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6951-6960 ) -Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.

Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.