Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 7151-7160 )
FITNEDE TESEBBUT (DIKKATLI,
SABIRLI OLMA)
7151 - Muhammed Ibnu
Mesleme radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:"Surasi muhakkak ki, bir fitne, bir ayrilik ve bir ihtilaf
olacak. Bu durum gelince, Uhud'a kilincinla git! Kirilincaya kadar onu (tasa)
cal. Sonra evinde otur. Hatta sana gunahkar bir el veya olum gelinceye kadar
(evinden cikma)."
Nitekim (haber verilen bu
fitne) cikti ve ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'in soyledigini
yaptim."
IKI MUSLUMAN BIRBIRINE
KILIC CEKERSE
7152 - Ebu Musa radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir keresinde):
"Iki musluman birbirlerine kilic cekerlerse katil de maktul de
cehennemdedir" buyurmuslardi. Orada bulunanlar: "Ey AIlah'in Resulu!
Katili anladik, cehennemdedir; ya maktulun sucu ne?" dediler.
"Cunku, o da kardesini
oldurmek istemisti" buyurdular."
7153 - Ebu Umame
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Mertebe itibariyle insanlarin Kiyamet gunu Allah indinde en kotusu, ahiretini,
baskasinin dunyasi icin helak eden kuldur."
FITNEDE DILI TUTMAK
7154 - Abdullah Ibnu Omer
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Fitneden kacinin! Cunku o esnada dil, (tesir bakimindan)
kilic darbesi gibidir."
7155 - Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Surasi muhakkak ki: Kisi, (bazan) Allah'in gazabina sebep olan bir
kelam eder, kendisi o sozde bir mahzur gormez. Ama o soz sebebiyle, cehennem
atesinin yetmis yillik dibine iner."
7156 - Ebu's-Sa'sa'
rahimehullah'in anlattigina gore, "Ibnu Omer radiyallahu anhuma'ya:
"Biz umeranin yanlarina girer, bir cesit konusuruz, yanlarindan cikinca da
bir baska cesit konusuruz" denilmisti. Onlara "Biz bunu, Resulullah
aleyhissalatu vesselam zamaninda munafiklik addederdik" dedi."
ISLAM GARIB BASLADI
7157 - Hz. Enes radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Surasi muhakkak ki Islam garib (esine rastlanmadik bir sekilde) basladi
tekrar gariblige avdet edecek. Gariblere ne mutlu."
FITNEDEN KIMLER SALIM
OLABILIR
7158 - Hz. Omer radiyallahu
anh'in anlattigina gore: "Bir gun Resulullah aleyhissalatu vesselam'in
mescidine gitmistir. Orada Hz. Muaz Ibnu Cebel radiyallahu anh'i Aleyhissalatu
vesselam'in kabrinin dibinde oturmus aglar bulmus ve: "Nicin
agliyorsun?" diye sormustur. Hz. Mu'az: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam'dan isitmis oldugum bir hadis sebebiyle" demis ve Resulullah
aleyhissalatu vesselam'in hadisini okumustur: "Surasi muhakkak ki riyanin
azi dahi sirktir. Kim Allah'in velisine dusmanlik yaparsa suphesiz Allah ile
savasmaya cikmis olur. Allah itaatkar, takva sahibi ve halktan uzak duran oyle
(kendi halinde) kullarini gercekten sever ki, onlar gorunmedikleri zaman
aranmazlar (ehemmiyet verilmedikleri icin, yokluklari kimsenin dikkatini
cekmez), hazir bulunduklari zaman (da meclislere, ciddi mesguliyetlere)
cagirilmazlar, taninmazlar. Kalpleri piril piril hidayet kandilleridir. (Onlari
hicbir sey sekke supheye atamaz.) Her muskil meselenin, agir belanin altindan
kalkarlar."
7159 - Abdullah Ibnu Omer
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: 'Insanlar, icerisinde bir tane iyisini bulamayacagin yuz
deve(lik bir suru) gibidirler."
UMMETLERIN AYRILMASI
7160 - Avf Ibnu Malik
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Yahudiler yetmisbir firkaya bolunduler, onlardan sadece bir firka
cennetliktir, yetmis firka cehennemliktir. Hiristiyanlar ise yetmisiki firkaya
bolunduler. Bunlardan da yetmisbir firka cehennemliktir, sadece biri
cennetliktir. Muhammed'in nefsi elinde olan Zat-i Zulcelal'e yemin olsun! Benim
ummetim yetmisuc firkaya bolunecek, bunlardan biri cennetlik, yetmisikisi
cehennemliktir."
"Ey Allah 'in Resulu!
Cennetlikler kimlerdir?" diye sorulmustu. "Onlar, cemaattir"
buyurdular."
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 7151-7160 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.