7171 - Bera Ibnu Azib
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, (bir
defasinda): "Onlara Allah lanet eder ve lanet edenler de onlara lanet
eder" buyurdu ve arkasindan lanet edenler ibaresiyle "yerde yuruyen
hayvanlar" in kastedildigini acikladi."
7172 - Sevban radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Omru sadece yapilan iyilik artirir. Kaderi de sadece dua geri cevirir.
Surasi muhakkak ki, kisi, isledigi gunah sebebiyle rizkindan mahrum
edilir."
BELAYA SABIR
7173 - Ebu Sa'idi'l-Hudri
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam hasta
yatmakta iken yanina girdim. Elimi uzerine koydum, hararetini, yorganin
ustunden elimin altinda hissettim. "Ey Allah'in Resulu! Hararetiniz cok
fazla!" dedim.
"Biz (peygamberler)
boyleyiz. Belalar bize katmerli gelir, buna mukabil ucretleri de katmerli
verilir" buyurdular.
"Ey Allah'in Resulu!
Hangi insanlar en cok bela cekerler?" dedim. "Peygamberler!"
buyurdular.
"Ey Allah'in Resulu!
Sonra kimler?" dedim.
"Sonra salihler!
buyurdular ve acikladilar: Onlardan biri fakirlige oylesine muptela olur ki,
kendini orten abadan baska birsey bulamaz. Onlar, sizin bollukla sevindiginiz
gibi fakirlikle sevinirler."
7174 - Hz. Enes radiyallahu
anh anlatiyor: "Uhud (savasi) gununde Resulullah aleyhissalatu vesselam'in
bir disi kirildi ve basindan yaralandi. Kan yuzune akmaya basladi. Yuzundeki
kani hem siliyor hem de: "Kendilerini AIlah'a cagiran peygamberlerinin
yuzunu kana boyayan bir kavim nasil islah olur?" diyordu. Allah Teala
hazretleri (sanki bu sozleri tevekkule uygun bulmayarak) su ayeti inzal
buyurdu:
"Kullarimin tedbir ve
idaresinden senin elinde birsey yoktur ve sen onlarin inkarlarindan mes'ul
degilsin. Allah dilerse onlara tevbe nasip eder, dilerse zalim olduklari icin
onlara azab verir" (Al-i Imran 128).
7175 - Hz. Enes radiyallahu
anh anlatiyor: "Bir gun Hz. Cibril aleyhisselam, Resulullah aleyhissalatu
vesselam'in yanina geldi. O sirada Resulullah uzgun vaziyette oturuyordu.
Sebebiyse Mekkelilerden biri vurup yaralamisti, mubarek vucutlari kana
boyanmisti. Hz. Cebrail: "Neyin var (niye uzgunsun)?" diye sordu.
Aleyhissalatu vesselam: "Sunlar bana yaptiklarini yaptilar!" dedi.
CibrIl: "Diler misin sana bir mucize gostereyim?" dedi. Resulullah:
"Evet bana (bir mucize) gosterin!" buyurdu. Derken Cebrail
aleyhisselam, bulunduklari vadinin gerisindeki bir agaci gosterdi: "Su
agaci cagir!" dedi. O da hemen cagirdi. Agac yuruyerek geldi onunde durdu.
Cebrail aleyhisselam: "Ona soyle de geri gitsin!"dedi. Aleyhissalatu
vesselam agaca: "Geri don!" dedi, o da dondu, eski yerine vardi.
(Bunu goren Resulullah aleyhissalatu vesselam, "uzuntumun zail olmasi
icin) bu bana yeter!" buyurdu."
7176 - Ubey Ibnu Ka'b
radiyallahu anh'in anlattigina gore: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
Mi'rac gecesinde cok hos bir koku hissetti.
"Ey Cibril bu guzel
koku nedir?" diye sordu. O da anlatti:
"Bu masita (berber)
kadinin, iki oglunun ve kocasinin kabirlerinin kokusudur. Bunlarin hikayesi
soyledir: Hizir aleyhisselam, Beni Israil'in ileri gelenlerinden biriydi. Onun
yol guzergahinda manastirda oturan bir rahib vardi. Hizir oradan gectikce rahib
onune cikar, Islami ogretirdi. Hizir buluga erince babasi onu bir kadinla
evlendirdi. Hizir Islami hanimina ogretti ve bunu kimseye haber vermemesi
hususunda soz aldi. Kendisi kadinlara yaklasmazdi. Bu sebeple bir muddet sonra
kadini bosadi. Aradan zaman gecince babasi, Hizir'i bir baska kadinla
evlendirdi. Hizir ona da Islam'i ogretti ve kimseye soylememesi icin soz aldi.
Bu sirri o iki kadindan biri tuttu, digeri ifsa etti. (Boylece onun Islam'i
yaydigi ortaya cikti.) Bunun uzerine Hizir oradan kacti. Deniz ortasinda bir
adaya geldi. Odun kesmek icin iki kisi oraya geldi ve onu gorduler. Bunlardan
biri Hizir'i gordugunu gizledi, digeri ifsa etti ve: "Ben Hizir'i
gordum!" dedi. Ona: "Seninle beraber onu baska kim gordu?"
denildi. O: "Falan kimse!" dedi. Ona soruldu ise de gordugunu
soylemedi. Onlarin dininde yalan soyleyen oldurulurdu. Zamanla bu sir tutan
adam obur sir tutan kadinla evlendi. Bu kadin, Firavun'un kizinin basini
tararken tarak elinden dustu. Kadincagiz: "Firavun helak olsun!"
dedi. Kiz bunu babasina haber verdi. Kadinin kocasindan baska iki de oglu
vardi. Firavun, onlari da cagirtti. Bunlari dinlerinden cevirmek icin Firavun
israr etti. Onlar direndiler. O zaman Firavun: "Oyleyse sizi
oldurecegim!"dedi. Kari-koca: "Bu, tarafinizdan bize bir ihsan
olur!" diye merdane cevap verdiler ve: "Madem oldureceksin hic olsun
bizi bir kabre koy!" dediler. O da oyle yapti. Resulullah aleyhissatatu
vesselam, Mirac'ta iken guzel bir koku duydu, Cibril aleyhisselam'a bunu sordu.
O da bu hadiseyi anlatti."
7177 - Ebu'd-Derda
radiyallahu anh anlatiyor: "Halilim Aleyhissalatu vesselam bana su
vasiyette bulundu: "Hicbir seyi Allah'a ortak kilma, hatta param parca
edilsen, ateslerde yakilsan da; bile bile hicbir namazini terketme; kim namazi
bile bile terkederse ondan Allah'in zimmeti (garantisi) kalkar; icki icme,
cunku o, butun kotuluklerin anahtaridir."
FITNE SEBEBIYLE ZAMANIN
FENALASMASI
7178 - Hz. Muaviye
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Dunyanin bela ve fitneden baska hicbir seyi kalmadi."
7179 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Insanlar oyle aldatici yillar gorecek ki, o yillarda yalancilar
tasdik, dogru soyleyenler tekzib edilecekler. Keza o yillarda haine itimad edilecek,
emin kimseye de hainsin denecek. O zaman ruvaybida adam amme isinde soz sahibi
olacak."
"Ruvaybida
kimdir?" diye sorulmustu. "Amme islerinde (soz sahibi olan) degersiz
adam" diye cevap verdi."
7180 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Iyi hurmalar adilerinden ayiklandigi gibi siz de ayiklanacaksiniz.
Iyileriniz gidecek, kotuleriniz kalacak. (O devirde kotulerin icinde
kalmaktansa) elinizden gelirse hemen olun (olun de hayirli olani tercih edin)."
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.