Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1181-1190 )

1181 - Kasim Ibnu Muhammed anlatiyor: "Bana, el-Ferafisa Ibnu Umeyr el-Hanefi haber verdi ki, O, Hz.Osman (radiyallahu anh)'i, ihramli iken yuzunu orter gormus."
Muvatta, Hacc 13, (1, 327).

1182 - Nafi' anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) demistir ki: "Basin ceneden yukarisini ihramli kimse ortemez."
Muvatta, Hacc 13, (1, 327).

1183 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Biz (kadinlar) ihramli olarak Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la beraber iken, binekliler bize ugrardi. Onlar tam hizamiza gelince, herbirimiz cilbabini basindan yuzunun uzerine sarkitiverirdi. Bizi gectiler mi tekrar kaldirirdik."
Ebu Davud, Menasik 34, (1833).

1184 - Fatima Bintu'l-Munzir anlatiyor: "Biz, bir kisim kadinlar ihramli iken, yanimizda Esma Bintu Ebi Bekr (radiyallahu anhuma) oldugu halde, yuzlerimizi sikica ortuyorduk"
Muvatta, Hacc 16, (1, 328).

1185 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a, ihrama gir(ece)gi zaman (ihrami icin), keza ihramdan ciktigi zaman da Kabe'yi tavaftan once hill'i icin, icinde misk bulunan surunme maddesini su iki elimle surdum."
Buhari, Hacc 18, 143, Libas 73, 89, 91; Muslim, Hacc 31, 33, (1189); Muvatta, Hacc 17, (1, 328); Tirmizi, Hacc 77, (917); Ebu Davud, Menasik 11, (1745,1746); Nesai, Hacc, 41, (5,136-141).

1186 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vessalam)'a, ihrama gir(ece)gi zaman (ihram icin), keza ihramdan ciktigi zaman da Kabe'yi tavaftan once hill'i icin, icinde misk bulunan surunme maddesini su iki elimle surdum."
Buhari, Hacc 18. 143, Libas 73, 89, 91; Muslim, Hacc 31, 33, (1189); Muvvata, Hacc 17, (1, 328); Tirmizi, Hacc 77, (917);Ebu Davud, Menasik 11, (1745, 1746); Nesai, Hacc, 41,(15, 136-141)
Bir rivayette su ibare de var: "..Veda haccinda zerire denilen koku ile. . ."
Bir baska rivayette : ". . ihrama girmezden once, sonra ihrama girerdi. "
Bir diger rivayette: "..bulabildigim kokunun en iyisi ile basinda ve sakalinda koku maddesinin pariltisini gorunceye kadar (surerdim). "
Bir diger rivayette: "...Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ihramli iken (surulen) koku maddesinin sac ayirimlarindaki parlakligina (su anda) bakiyor gibiyim. "
Bir rivayette su ziyade var: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) zeytinyagiyla yaglanirdi. Bunu Ibrahim (Nehai)'ye zikretmistim, bana:
"Pekala, su rivayeti ne yapacaksin: "Esved, Hz. Aise (radiyallahu anha)' den onun soyle soyledigini rivayet etti: "...(Surulen koku maddesinin sac ayrimlarindaki parlakligina bakiyor gibiyim."
Bir rivayette de su ziyade var: "..Bu, ihram(a girmezden once surundugu) koku idi. "

1187 - Bir diger rivayette soyle gelmistir: "Once koku surunup sonra ihrama giren kimse hakkinda soruldu. Su cevabi verdi: "Ben (tib surunerek) ihrama girip koku nesretmeyi sevmem. Katrana bulanmam bunu yapmaktan daha iyidir." Hz. Aise (radiyallahu anha)'ye, Ibnu Omer'in, bu sozu haber verilince: "Ben, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a ihrama (girecegi) sirada tib surdum. Bu halde hanimlarina ugradi. Sonra da ihrama girdi, koku nesrediyordu" dedi.
Buhari, Gusl 14; Muslim, Hacc 47, (1192); Nesai, Hacc 42, (5, 139), Gusl 13, (1, 203).

1188 - Nesai'nin kaydettigi bir diger rivayette soyle denir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), ihrama girmeyi arzu ettigi zaman bulabildigi en guzel yagla yaglanirdi. Oyle ki, yagin parlakligini basinda ve sakalinda gorurdum." (Ravi Hz. Aise'dir).
Nesai, Hacc 42, (5,139-140).

1189 - Yine Nesai'nin bir baska rivayetinde, Hz. Aise (radiyallahu anha) soyle buyurmustur: "Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a ihrama girecegi zaman ihrami icin, seytan taslamasini yaptiktan sonra ve Beytullah'a yapacagi tavaf (-i ziyaret)ten once ihramdan cikinca da hill'i (ihramsiz hali) icin tibini surdum."
Nesai, Hacc 41, (5, 137).

1190 - Bir diger rivayette soyle denir: "Resulullah'in tib'i (surdugu koku) sizin su tibinize benzemez." Yani (sizin kullandiginiz tib), uzun muddet koku nesretmeye devam etmez, demektir.

Nesai, Hacc 41, (5, 137).




Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1181-1190 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.