Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1731-1740 )

1731 - Ebu Umame (radiyallahu anh) anlatiyor: "Derdi ki: "Ey Allah'in Resulu! En ziyade dinlenmeye (ve kabule) mazhar olan dua hangisidir?" "Gecenin sonunda yapilan dua ile farz namazlarin ardindan yapilan dualardir!" diye cevap verdi."
Tirmizi, Daavat 80.

1732 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Ezanla kaamet arasinda yapilan dua reddedilmez (mutlaka kabule mazhar olur.)"
"Oyleyse, dendi, "ey Allah'in Resulu, nasil dua edelim?"
"Allah'tan, dedi, dunya ve ahiret icin afiyet isteyin!"
Ebu Davud, Salat 35, (521); Tirmizi, Salat 46, (216), Daavat 138, (3588, 3589).

1733 - Sehl Ibnu Sa'd (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Iki sey vardir, asla reddedilmezler: Ezan esnasinda yapilan dua ile, insanlar birbirine girdikleri savas sirasinda yapilan dua."
Muvatta, Nida 7, (1, 70); Ebu Davud, Cihad 41, (2540).

1734 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Kul Rabbine en ziyade secdede iken yakin olur, oyle ise (secdede) duayi cok yapin."
Muslim, Salat 215, (482); Ebu Davud, Salat 152, (875).

1735 - Yine Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) anlatiyor:
"(Allah'in kabul ettigi) uc mustecab dua vardir, bunlarin icabete mazhariyetleri hususunda hic bir sekk yoktur. Mazlumun duasi, musafirin duasi, babanin evladina duasi."
Tirmizi, Birr 7, (1906); Cennet 2, (2528), Daavat 139, (3592); Ebu Davud, Salat 364, (1536); Ibnu Mace, Dua 11, (3862).

1736 - Abdullah Ibnu Amr Ibni'l-As (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Icabete mazhar olmada gaib kimsenin gaib kimse hakkinda yaptigi duadan daha sur'atli olani yoktur."
Tirmizi, Birr 50, (1981), Ebu Davud, Salat 364, (1535); Muslim, Zikr 88, (2733); Buhari, Mezalim 9.

DUA EDENIN HEY'ETI (DIS GORUNUSU)

1737 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) hazretleri anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Duvalari ortmeyin. Kim kardesinin mektubuna, onun izni olmadan bakarsa, tipki atese bakmis gibi olur. Allah'tan avuclarimizin iciyle isteyin, sirtlariyla istemeyin; duayi tamamlayinca avucunuzu yuzlerinize surun."
Ebu Davud, Salat 358, (1489,1490,1491).

1738 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) dua ederken ellerini oyle kaldirdi ki, koltuk altlarinin beyazligini gordum."
Buhari, Istiska 21.

1739 - Hz. Omer (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ellerini dua ederken kaldirinca, onlari yuzlerine surmedikce geri birakmazlardi."
Tirmizi, Daavat 11, (3383).

1740 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Adamin biri iki parmagi ile dua ediyordu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Birle! Birle!" diye mudahale etti."

Tirmizi, Daavat 117, (3552); Nesai, Sehv 37, (3, 38).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1731-1740 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.