Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1791-1800 )

AKSAM VE SABAH YAPILACAK DUALAR

1791 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) aksam olunca su duayi okurdu:
"Elhamdulillah geceye erdik. Mulk de, Allah icin geceye erdi. AIlah'tan baska ilah yoktur. Tektir, ortagi yoktur. Mulk O'nundur, hamdler 0'nàdir, O, her seye kadirdir. Rabbim! Bu gecede olacak hayri, bundan sonra olacak hayri senden taleb ediyorum. Bu gecede olacak serden ve bundan sonra olacak serlerden sana siginiyorum. Ràbbim! TembeIlikten yasliligin kotuluklerinden sana siginiyorum. Rabbim! Cehennem azabindan, kabir azabindan sana siginiyorum!"
Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) devamla, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in sabah olunca su duayi okudugunu soyledi:
"ElhamduIiIIah sabaha erdik. Mulk de AIIah icin sabaha erdi."
Muslim, Zikr 75, (2723); Tirmizi, Daavat 13, (3387); Ebu Davud, Edeb 110, (5071).

1792 - Ebu Selam, Hz. Enes (radiyallahu anh)'ten naklediyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in soyle soyledigini isittim: "Kim aksama ve sabaha erdigi zaman: "Rabb olarak Allah, din olarak Islam'a, resul olarak Muhammed (aleyhissalatu vesselam)'e razi olduk" derse onu razi etmek de Allah uzerine bir hak olmustur".
Rezin bu duaya: "Kiyamet gunu" ifadesini ilave etmistir.
Ebu Davud, Edeb 110, (5072) Ibnu Mace, Dua 14, (3870).

1793 - Abdullah Ibnu Gannam el-Beyazi (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim sabaha erdigi zaman: "Allahim, benimle veya mahlukatindan herhangi biriyle hangi nimet sabaha ermisse bu sendendir. Sen birsin, ortagin yoktur, hamdler sanadir, sukur sanadir" derse, o gunku sukur borcunu odemistir. Kim de ayni seyler aksama erince soylerse o da o geceki sukur borcunu eda eder."
Ebu Davud, Edeb 110, (5073).

UYUMA VE UYANMA DUALARI

1794 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yatagina girdigi zaman su duayi okurdu: "Bize yedirip iciren, ihtiyaclarimiz gorup bizi barindiran AIIah'a hamdolsun. Ihtiyacini gorecek, barinak verecek kimsesi olmayan niceleri var!"
Muslim, Zikr 64, (2715); Tirmizi, Daavat 16, (3393); Ebu Davud, Edeb 107, (5053).

1795 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) yatagina girdigi zaman, ellerine ufleyip Muavvizeteyn'i ve Kul huvallahu ahad'i okur ellerini yuzune ve vucuduna surer ve bunu uc kere tekrar ederdi. Hastalandigi zaman ayni seyi kendisine yapmami emrederdi".
Buhari Fedailu'l-Kur'an 14, Tibb, 39, Daavat 12; Muslim, Selam 50, (2192); Muvatta, Ayn 15, (2, 942); Tirmizi, Daavat 21, (3399); Ebu Davud, Tibb 19, (3902).

1796 - Hz. Huzeyfe Ibnu'l-Yeman (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yatagina girince su duayi okurdu:
"Allahim! Senin adinla hayat bulur, senin adinla olurum". Sabah olunca da su duayi okurdu:
"Bizi oldurdukten sonra tekrar hayat veren AlIah'a hamdolsun!. Zaten donusumuz de O'nadir".
Buhari, Daavat 7, 8, 16, Tevhid 13; Tirmizi, Daavat 29, (3413); Ebu Davud, Edeb 177, (5049).

1797 - Hz. Bera (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Yatagina girdigin zaman su duayi oku: "Allahim nefsimi sana teslim ettim, yuzumu sana cevirdim, islerimi sana emanet ettim sirtimi sana dayadim. Senin rahmetinden umitvarim, gazabindan da korkuyorum. Senin ikabina karsi, senden baska ne melce var, ne de kurtarici. Indirdigin Kitab'a, gonderdigin Peygamber (aleyhissalatu uesselam)'e imàn ettim"
"Eger bunu okudugun gece olecek olursan fitrat uzere olmus olursun. Sayet sabaha erersen hayir bulursun."
Buhare, Daavat 7, 9; Tevhid 34; Muslim, Zikr 56, (2710); Tirmizi, Daavat 76, (3391); Ebu Davud, Edeb 107, (5046, 5047, 5048).
Tirmizi'nin bir rivayetinde soyle denmistir: "Resulullah (àleyhissalatu vesselam), uyumak isteyince sag yani uzerine dayanir ve soyle dua ederdi: "Allàhim! Kullarini topladigin -veya yeniden dirilttigin- gun, beni azabindan koru".

1798 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) geceleyin uyaninca su duayi okurdu: "Allahim! Seni hamdinle tenzih ederim, Senden baska ilah yoktur. Gunahim icin affini dilerim, rahmetini taleb ederim. Allahim ilmimi artir, bana hidayet verdikten sonra kalbimi saptirma. Katindan bana rahmet lutfet. Sen lutfedenlerin en comerdisin".
Ebu Davud, Edeb 108, (5061).

1799 - Hz. Ali (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yatacagi sirada su duayi okurdu:
"Allahim, kerim olan Zat'in adina, eksigi olmayan kelimelerin adina, alinlarindan tutmus oldugun hayvanlarin serrinden sana siginirim. Allahim sen borcu giderir gunahi kaldirirsin. Allahim senin ordun maglub edilemez, và'dine muhalefet edilemez. Servet sahibine serveti fayda etmez, servet sendendir. Allahim seni hamdinle tesbih ederim".
Ebu Davud, Ebed 107, (5052).

1800 - Bureyde (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir gun, Halid Ibnu Velid el-Mahzumi (radiyallahu anh):
"Ey Allah'in Resulu, bu gece hic uyuyamadim" diye Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e yakindi.
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ona su tavsiyede bulundu:
"Yatagina girdinmi su duayi oku: "Ey yedi kat semanin ve onlarin golgelediklerinin Rabbi, ey arzlarin ve onlarin tasidiklarinin Rabbi, ey seytanlarin ve onlarin azdirdiklarinin Rabbi! Butun bu mahlukatinin serrine karsi, bana himayekar oI! 0l ki hic birisi, uzerime ani cullanmasin, saldirmàsin. Senin korudugun aziz olur. Senin ovgun yucedir, senden baska ilah da yoktur, ilah olarak sadece sen varsin."

Tirmizi, Daavat 96, (3518).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1791-1800 ) -Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.

Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.