Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2301-2310 )

2301 - Abdullah Ibnu Selman, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in ashabindan birisinden naklediyor: "Hayberin fethedildigii gun bir adam Hz. Peygamber'e gelerek:
"Ey Allah'in Resulu, bugun ben oyle bir kar ettim ki boyle bir kari su vadi ahalisinden hicbiri yapmamistir" dedi. Efendimiz:
"Bak hele! Neler de kazandin?" diye sordu. Adam:
"Ben alip satmaya ara vermeden devam ettim. Oyle ki ucyuz okiyye kar ettim dedi. Aleyhissalatu vesselam efendimiz:
"Sana karlarin en hayirlisini haber vereyim mi?" diye sordu. Adam:
"O nedir, ey Allah'in Resulu?" dedi. Efendimiz acikladi:
"(Farz) namazdan sonra, kilacagin iki rekattir."
Ebu Davud, Cihad 180, (2785).

2302 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bana kadin ve guzel koku sevdirildi, gozumun nuru namazda kilindi."
Nesai, Isretu'n-Nisa 1, (7, 61).

2303 - Rebi'a Ibnu Ka'b el-Eslemi anlatiyor: "Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile beraber gecelemistim, kendisine abdest suyunu ve baskaca ihtiyaclarini getirdim. Bana:
"Dile benden (ne dilersen)!" buyurdu. Ben:
"Senden cennette seninle beraberlik diliyorum!" dedim. Bana:
"Veya bundan baska birsey?" dedi. Ben:
"Hayir, sadece bunu istiyorum!" dedim.
"Oyleyse kendin icin cok secde ederek bana yardimci ol!" buyurdu."
Muslim, Salat 226, (489); Ebu Davud, Salat 312, (1320).

2304 - Ma'dan Ibnu Ebi Talha el-Ya'meri (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in azadlisi Sevban (radiyallahu anh)'a rastladim. Kendisine:
"Bana bir amel soyle de onu yapayim. Allah da onun sayesinde beni cennetine koysun" dedim. -Veya soyle demisti: "Dedim ki: "..Allah nezdinde en hayirli ameli bana bildir."- Sevban sukut etti. Sonra ben tekrar ayni seyi sordum. O yine sukut etti. Ben ucuncu sefer sordum. Sonunda dedi ki:
"Ayni seyleri ben de Resulullah (aleyhissalatu vesselam)a sormustum. Bana su cevabi vermisti:
Cokca secde yapman gerekir. Zira sen secde ettikce, her secden sebebiyle Allah dereceni artirir, onun sebebiyle gunahini doker." Ma'dan der ki: "Sonra Ebu'd-Derda'ya geldim. Ayni seyi ona da sordum. O da Sevban'in bana soylediginin aynisini soyledi."
Muslim, Salat 225, 226, (488, 489). Nesai, Tatbik 81; Tirmizi, Salat 169, (388); Ibnu Mace, Ikamet 201, (1422-1424).

NAMAZIN EDA VE KAZASININ VUCUBU HAKKINDA

2305 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir adam, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a: "Allah, kullarina kac vakit namazi farz kildi?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam:
"Allah, kullarIna bes vakit namazi farz kildi" diye cevap verdi. Adam tekrar sordu:
"Bunlardan once veya sonra baska bir sey var mi?"
"Allah kullarina bes vakti -farz kildi. " Bu cevap uzerine adam, bunlar uzerine hicbir ilavede bulunmayacagina, onlardan herhangi bir eksiltme de yapmayacagina dair yemin etti. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Bu adam sozunde durursa mutlaka cennete girecektir!" buyurdu."
Muslim, Iman,10, (12); Tirmizi, Zekat 2, (619); Nesai, Salat 4, (1, 228, 229) Bu metin Nesai'dekidir.
Bu rivayeti, Muslim ve Tirmizi, Kitabu'I-Iman'da mezkur, uzun bir hadis zimninda tahric ederler.

2306 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a Mi'rac'a ciktigi gece elli vakit namaz farz kilindi. Sonra bu azaltilarak bese indirildi. Sonra da soyle hitap edildi:
"Ey Muhammed! Artik, nezdimde (hukum kesinlesmistir), bu soz degistirilmez. Bu bes vakit, (Rabbinin bir luftu olarak on misliyle kabul edilerek) senin icin elli vakit sayilacaktir."
Buhari, Bed'ul-Halk 6, Enbiya 22, 43, Menakibu'l-Ensar 42; Muslim, Iman 259, (162); Tirmizi, Salat 159, (213); Nesai, Salat 1, (1, 217-223).

2307 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Allah, namazi peygamberinizin diliyle hazerde dort, seferde iki, korku halinde de dort rek'at olarak farz kilmistir."
Muslim, Salat 5, (687); Ebu Davud, Salat 287, (1247); Nesai, Taksir 1, (3,118,119).

2308 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Allah namazi (ilk defa farz ettigi zaman iki rek'at olarak farz etmisti. Sonra onu hazer icin (dorde) tamamladi. Yolcu namazi ilk farz edildigi sekilde sabit tutuldu."
Buhari, Salat 1, Taksiru's-Salat 5, Menakibu'l-Ensar 47; Muslim, Salatu'-Musafari.n 2, (685); Muvatta, Kasru's-Salat 8, (1,146; Ebu Davud, Salat 270, (1198); Nesai, Salat 3, (1, 225).

2309 - Hz. Omer (radiyallahu anh) anlatiyor: "Kurban bayraminda kilinan namaz iki rek'attir, Fitir (Ramazan) bayraminda kilinan namaz iki rek'attir, sefer namazi iki rek'attir, cum'a namazi da iki rek'attir. Bunlar Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in lisani uzere, tamamdir, kisaltma yoktur."
Nesai, Cum'a 37, (3,111), Taksir 1, (3,118), Ideyn 11, (3,183).

2310 - Abdullah Ibnu Fudale, babasi (Fudale'den) naklen anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in bana ogrettikleri arasinda: "Bes vakit namaza devam edin!" emri de vardi. Ben: "Bu bes vakit, benim mesguliyetlerimin bulundugu anlardir. Bana (bunlarin yerine gececek) cami (kapsamli) bir sey emret, oyle ki onu yaptim mi, benden bes vakit namaz borcunun yerine gecsin!" dedim. Bunun uzerine: "Oyleyse Asreyn'e devam et!" buyurdu. Bu kelime bizim dilimizde yoktu. Bu sebeple: "Asreyn nedir?" diye sordum. "Gunes dogmazdan onceki namazla gunes batmazdan onceki namaz" buyurdu."

Ebu Davud, Salat 9, (428).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2301-2310 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.