Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 291-300 )

291 - Ayni kaynaklarin Ibnu Abbas (radiyallahu anh)'dan yaptiklari bir rivayette soyle denir: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki: "Pazara binerek (uzaktan) gelenleri yolda karsilamayin. Sehirli, koylu adina alim-satim yapmasin."
Tavus, Ibnu Abbas (radiyallahu anh)'tan sordu: "Sehirli koylu adina alim-satim yapmasin" sozunden maksat nedir?" Ibnu Abbas: "Onun adina simsarlik yapmasin (yani ucret mukabili alim-satim islemini yapmasin)."
Ebu Davud, Icare 47, (3439).

292 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam), celeb malin pazara gelmeden once karsilanmasini yasakladi. Kim onu yolda karsilar ve satin alirsa, malin sahibi pazara gelince muhayyerdir (satistan vazgecebilir).
Buhari, Buyu 71; Muslim, Buyu 17, (1519); Tirmizi, Buyu 12, (1221); Nesai, Buyu 18, (7, 257); Ebu Davud, Buyu 45, (3437).
Yukarida kaydedilen metin Muslim, Tirmizi ve Ebu Davud'daki metinlerin aynisidir.

293 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) soyle haber verdi: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir satista iki satisi yasakladi."

294 - Ebu Davud'da gelen rivayet soyledir: "Bir satista iki satis yapan kimseye en dusuk olani (helal)dir. Aksi halde ribadir."
Ebu Davud, Icare 55, (3461), Muvatta, Buyu 72, (2, 663); Nesai, Buyu 73 (7, 395-396); Tirmizi, Buyu 18, (1231).

295 - Imam Malik (radiyallahu anh)'ten anlatildigina gore ona su durum ulasmistir: "Adamin biri diger birisine: "Bana su deveyi pesin parayla sat, ben de sana vade ile satayim" der. Adam bu tarz alis-veris hakkinda Ibnu Omer'e sorar. Ibnu Omer hoslanmaz ve adami bu isten nehyeder."
Muvatta, Buyu 73, (2, 663).

296 - Ibnu Omer (radiyallahu anh)'in anlattigi uzere Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) soyle buyurmustur: "Birinizin satisi uzerine baskaniz satis yapmasin."
Buhari, Buyu 58, 64, 70, 71, Surut 8, Nikah 45; Muslim, Nikah 49, (1412), Buyu 7, 8, 11, (1412), Birr 29, (2563), 32 (2564); Ebu Davud, Nikah 17, (2080), Buyu 45, (3436), 48 (3443); Tirmizi, Nikah 38 (1134), Buyu 57, (1292); Nesai, Nikah 20, 21 (6, 72, 73, 74), Buyu 17, 20, 21, (7, 258); Ibnu Mace, Ticarat 13, (2171); Muvatta, Buyu 95, 96, (2, 683).

297 - Nesai'den gelen bir diger rivayette soyle buyrulmustur: "Kisi, kardesi, satin alma isini kesinlige kavusturuncaya veya tamamen vazgecinceye kadar araya girip alis-veriste bulunmasin."

298 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sehirlinin koylu adina alis-veris yapmasini, alici olmadigi halde alici imis gibi gorunup yuksek fiyat vererek fiyat artirmayi, iki kimsenin baslattigi alis-veris muamelesi kesinlik kazanip tamamlanmadan bir baskasinin ayni mal uzerinde alis-verise girismesini, bir kiz istetilmis iken ona talib olmayi, bir kadinin, -kiz kardesinin kabindakini almak icin- kocasina onu bosamasini taleb etmesini yasakladi."
Buhari, Buyu 58, 70, 71, Surut 8, 11; Muslim, Nikah 38, 39, 51, 52, (1408-1413), Buyu 12, (1515); Tirmizi, Talak 14, (1190); Nesai, Nikah 20, (6, 71), Buyu 19, 21, (7, 258-259); Ebu Davud, Nikah 2, (2176), 18, (2080); Muvatta, Buyu 45, (2, 683).
Bir baska rivayette: "...Kardesinin satisi (kesinlesmeden araya girip fiyatini) artirmasin" seklindedir.
Bir baska rivayette: "...Kisi kardesinin pazarligi uzerine pazarlik yapmasin."
(Muslim, Buyu 9).

299 - Ebu Davud'dan gelen bir baska rivayette soyle denmistir: "Deve ve davarin sutunu memesinde bekletmeyin. Kim boyle (memede sutu bekletilmis) bir hayvani satin alirsa, sagdiktan sonra muhayyerdir: Memnun kalirsa hayvani alikor, memnun kalmazsa hayvani iade eder ve (sagdigi sute karsilik olmak uzere) bir sa' hurma verir."
Ebu Davud, Buyu 48 (3493).

300 - Ibnu Abbas (radiyallahu anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Pazara gitmekte olan mali onceden karsilamayin. Hayvanlarin sutunu memelerinde (gunlerce bekleterek) biriktirmeyin. Bir birinize karsi (musteriyi kizistirmak icin alici olmadiginiz halde, yuksek fiyat vererek) malin degerini artirmayin."

Tirmizi, Buyu 41 (1268). Tirmizi hadisin sahih oldugunu belirtti.




Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.



----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 291-300 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.