421 - Ebu Said (radiyallahu
anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Aziz
ve celil olan Allah diyor ki: "Kim, Kur'an-i Kerim'i okuma mesguliyeti
sebebiyle benden istemekten geri kalirsa, ben ona, isteyenlere verdigimden
fazlasini veririm."
Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an
25, 2927.H.
422 - Sehl Ibnu Muaz
el-Cuheni (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Kim Kur'an'i okur ve onunla amel ederse, kiyamet
gunu babasina bir tac giydirilir. Bu tacin isigi, gunes dunyadaki herhangi bir
evde bulundugu takdirde onun verecegi isiktan daha guzeldir. Oyleyse, Kur'an'la
bizzat amel edenin isigi nasil olacak, dusunebiliyor musunuz?"
Ebu Davud, Salat, 349,
1453.H.
423 - Hz. Ali (radiyallahu
anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Kim Kur'an'i okur, ezberler, helal kildigi seyi helal kabul eder, haram
kildigi seyi de haram kabul ederse Allah, o kimseyi cennete koyar. Ayrica
hepsine cehennem sart olmus bulunan ailesinden on kisiye sefaatci
kilinir."
Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an
13, 2907 H.
424 - Abdullah Ibnu Amr
Ibni'l-As (radiyallahu anhuma) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Kur'an'i okuyup ona sahip cikan kimseye (ahirette):
"Oku ve (cennetin derecelerine) yuksel, dunyada nasil agir agir okuyor
idiysen oyle oku. Zira senin makamin, okudugun en son ayetin
seviyesindedir" denir."
Ebu Davud, Vitr, 20, 1464;
Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 18, 2915, H; Ibnu Mace, Edeb 52, 3780 H.
425 - Hz. Aise (radiyallahu
anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) soyle buyurdu:
"Kur'an'da mahir olan (hifzini ve okuyusunu guzel yapan), Sefere denilen
kerim ve muti meleklerle beraber olacaktir. Kur'an'i kekeleyerek zorlukla
okuyana iki sevap vardir."
Buhari, Tevhid 52; Muslim,
Musafirin 244; Ebu Davud, Vitr 14, (1454); Tirmizi, Sevabu'l-Kuran 13 (2906);
Ibnu Mace, Edeb 52, (2779).
426 - Useyd Ibnu Hudayr
(radiyallahu anh)'in anlattigina gore: "Geceleyin, (hurma harmaninda iken)
Kur'an'dan Bakara suresini okuyordu. Hemen yakininda da ati bagli idi. Birden
bire ati sahlandi. Bunun uzerine sukut ederek okumayi birakti. At da sukunete geldi.
Useyd tekrar okumaya baslayinca at yine sahlandi. Useyd yine sukut edince at da
sukunete erdi. Az sonra yine okumaya baslayinca at da sahlanmaya basladi. Oglu
Yahya, ata yakindi. Ona bir zarar vermesin diye attan uzaklastirmak icin yanina
gitti. Bir ara basini goge kaldirinca bir de ne gorsun! Gokte semsiye gibi bir
sey ve icerisinde kandilimsi nesneler var.
Sabah olunca kosup
gorduklerini Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a anlatti. Hz. Peygamber
(aleyhissalatu vesselam) kendisine: "O gorduklerin neydi bilir
misin?" diye sordu. "Hayir!" cevabi uzerine acikladi:
"Onlar melaike idi. Senin sesine gelmislerdi. Oyle ki, sabahleyin herkes
onlari seyredebilecekti, cunku halktan gizlenmiyeceklerdi."
Buhari, Fedailu'l-Kur'an
15; Muslim, Musafirin 242, (796).
427 - el-Bera (radiyallahu
anh) anlatiyor: "Bir zat Kehf suresini okuyordu. Yaninda da iki uzun iple
bagli olan ati duruyordu. Derken etrafini bir bulut kapladi. Ve bu bulut ona
yaklasmaya basladi. At da bu durumdan huysuzlanmaya, urkmeye koyuldu. Sabah
olunca adam Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a gelip vak'ayi anlatti. Hz.
Peygamber (aleyhissalatu vesselam) ona su aciklamada bulundu: "Bu sekinet
idi, Kur'an icin inmisti."
Buhari, Fedailu'l-Kur'an
11; Muslim, Musafirin 240, 241, (795); Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 6, 2887.H.
428 - Ebu Musa (radiyallahu
anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Kur'an okuyan mu'minin misali portakal gibidir. Kokusu guzel tadi hostur.
Kur'an okumayan mu'minin misali hurma gibidir. Tadi hostur fakat kokusu yoktur.
Kur'an-i okuyan facir misali reyhan otu gibidir. Kokusu guzeldir, tadi acidir.
Kur'an okumayan facirin misali Ebu Cehil karpuzu gibidir, tadi acidir, kokusu
da yoktur."
Buhari, Et'ime 30,
Fedailu'l-Kur'an 17, 36, Tevhid 57; Muslim, Musafirin 243; Ebu Davud, Edeb 19,
4329; Tirmizi, Edeb 79; Nesai, Iman 32; Ibnu Mace, Mukaddime 16, 214 H.
429 - Hz. Osman
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Sizin en hayirliniz Kur'an'i Kerim'i ogrenen ve ogretendir."
Buhari, Fedailu'l-Kur'an
21; Tirmizi, Fedailu'l-Kur'an 15, 2909; Ebu Davud, Salat 349, 1452 H.; Ibnu
Mace, Mukaddime 16, 211.H.
430 - Ibnu Abbas
(radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Hafizasinda Kur'an'dan hic bir ezber bulunmayan kisi harab
olmus bir ev gibidir."
Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an
18, 2914. H. Tirmizi bu hadisin sahih oldugunu soylemistir.
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme