Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4451-4460 )

4451 - Ummu Seleme radiyallahu anha anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam Fetih senesinde Fatima'yi cagirarak hususi konustular. Fatima agladi. Sonra tekrar hususi olarak konustular. Fatima bu sefer guldu. "Resulullah aleyhissalatu vesselam vefat edince, Fatima'dan o aglama ve gulmesi hususunda sordum. Dedi ki:
"Once, "Resulullah aleyhissalatu vesselam bana olecegini haber verdi, ben de agladim. Ikinci konusmamizda benim, Ibran kizi Meryem haric diger kadinlarin cennette efendisi olacagimi mujdeledi, bunun uzerine guldum."
Tirmizi, Menakib, (3872).

HZ. AISE RADIYALLAHU ANHA

4452 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam bana:
"Ey Aise! Iste Cebrail! Sana selam ediyor!" dedi. Ben de:
"Ve aleyhisselamu ve rahmetullahi ve berekatuhu!" dedim. Resulullah benim gormedigimi gorurdu."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 30, Bed'ul-Halk 6, Edeb 11, Isti'zan 16, 19; Muslim, Fezailu's-Sahabe 91, (2447); Ebu Davud, Edeb 166, (5232); Tirmizi, Menakib, (3876); Nesai, Isretu'n-Nisa 3, (7, 69).

4453 - Hz. Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam'in Ashabi bizlere her ne zaman bir hadis muskilat arzedecek olsa, hemen Hz. Aise'ye sorardik, o bize bu hususda mutlaka bir bilgi sunardi."
Tirmizi, Menakib, (3877).

4454 - Ebu Vail anlatiyor: "Hz. Ali radiyallahu anh, asker toplamak icin Ammar Ibnu Yasir ve Hasan Ibnu Ali radiyallahu anhum'u Kufe'ye gonderince, Ammar halka soyle hitap etti: "Ben de biliyorum, O (Hz. Aise), dunyada da ahirette de Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam'in zevcesidir. Velakin Allah sizleri imtihan ediyor. Kendisine mi, yoksa, Aise'ye mi tabi olacaksiniz?"
Buhari, Fezailu'l-Ashab 30, Fiten 17.

SAFIYYE BINTU HUYEY IBNU AHTAB RADIYALLAHU ANHA

4455 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Hz. Safiyye'ye, Hz. Hafsa radiyallahu anhuma'nin "Yahudi kizi" deyip (istiskal ettigi) ulasiyor. Bu sozu isiten Safiyye agliyor. Tam o aglarken Aleyhissalatu vesselam yanina giriyor ve: "Niye agliyorsun?" diye soruyor. Safiyye:
"Hafsa bana "Sen Yahudi kizisin!" dedi" der. "Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Sen bir peygamber kizisin. Senin amcan da bir peygamberdir, ayrica bir peygamberin de nikahi altindasin. Oyleyse o sana karsi neyi ile iftihar ediyor ki?" diyerek onu teselli etti. Sonra da oburune: "Ey Hafsa! Allah'tan kork!" dedi.
Tirmizi, Menakib, (3891); Nesai'de bulunamamistir. Belki de Nesai'nin es-Sunenu'l-Kubra'sinda mevcuttur. Hadise Tirmizi "sahih" demistir.

SEVDE BINTU ZEME'A RADIYALLAHU ANHA

4456 - Ikrime anlatiyor: "(Bir gun) Sabah namazindan sonra, Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'ya, Hz. Sevde'nin vefat ettigi soylenmisti, hemen secdeye kapandi. Niye boyle davrandigi sorulunca su cevabi verdi: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam: "(Allah'in ayetlerinden) bir ayet gordugunuz vakit secde edin!" buyurmustu. Imdi, "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in zevcelerinin gitmesinden daha buyuk bir ayet var midir?"
Ebu Davud, Salat 269, (1197); Tirmizi, Menakib, (3889).
"Ebu Davud ve Tirmizi, hadisi kaydederler, ancak Resulullah'in zevcelerinden hangisinin vefat haberinin geldigini zikretmezler. Sevde diye tesmiye, Rezin'in ilavesinde gelmistir."

UMMU EYMEN RADIYALLAHU ANHA

4457 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Hz. Omer, "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in vefatindan sonra, Hz. Ebu Bekr radiyallahu anh'a:
"Gel beraber Ummu Eymen radiyallahu anha'ya gidip ziyaret edelim, tipki Aleyhissalatu vesselam'in onu ziyaret ettigi gibi" dedi ve gittiler. Ummu Eymen onlari gorunce agladi.
"Niye agliyorsun? Resulullah'in Allah nezdinde bulacagi (mukafaatlar)in daha hayirli oldugunu bilmiyor musun?" dediler. Ummu Eymen:
"Evet bilmez olur muyum? Allah indinde olan, Resulullah icin elbette daha hayirlidir. Velakin beni aglatan, semadan gelen vahyin kesilmis olmasidir" dedi. Bu sozleri onlari da huzunlendirdi. Ummu Eymen'le birlikte onlar da agladilar."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 103, (2453).

EHL-I BEYT'IN FAZILETI

4458 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Nimetleriyle sizi besledigi icin Allah'i sevin. Beni de Allah sevgisi icin sevin. Ehl-i Beytimi de benim sevgim icin sevin."
Tirmizi, Menakib, (3792).

4459 - Sa'd Ibnu Ebi Vakkas radiyallahu anh anlatiyor: "Su ayet indigi zaman, (mealen): "Sana bu ilim geldikten sonra, kim seninle bu hususta mucadele edecek olursa de ki: "Gelin, cocuklarimizi ve cocuklarinizi, kadinlarimizi ve kadinlarinizi, kendinizi ve kendimizi cagirip toplanalim, sonra niyaz edelim ki, Allah'in laneti yalancilar uzerine olsun!" (Al-i Imran 61), "Resulullah aleyhissalatu vesselam Ali'yi , Fatima'yi, Hasan ve Huseyin radiyallahu anhum ecmain'i cagirdi ve:
"Allah'im, bunlar da benim ehlim (ailem)" buyurdu."
Tirmizi, Tefsir, Al-i Imran, (3002).

4460 - Ummu Seleme radiyallahu anha anlatiyor: "Ben "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in evinin kapisinda iken su ayet nazil oldu: "...Ey peygamber ailesi! Allah gunahlarinizi giderip sizi tertemiz yapmak istiyor" (Ahzab 33). Evde "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Ali, Fatima, Hasan ve Huseyin vardi. Onlara bir ortu burudu ve:
"Allahim, iste bunlar benim ehl-i beytimdir, bunlardan gunahi gider ve bunlari kirlerden tertemiz kil!" buyurdu. Ben atilip:
"Ey Allah'in Resulu! Ben ehl-i beytten deyil miyim?" dedim. Bana:
"Sen (yerinde dur, sen zaten) hayirdasin, sen Resulullah'in zevcesisin!" diye cevap verdi."

Tirmizi, Menakib, (3870).


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4451-4460 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.