Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4801-4810 )

4801 - Amr Ibnu Vasila anlatiyor: "Abdullah Ibnu Mes'ud radiyallahu anh'i dinledim. Demisti ki: "Saki, annesinin karninda iken saki olandir. Said de baskasindan ibret alandir." (Bunu isittikten sonra) Resulullah aleyhissalatu vesselam'in ashabindan Huzeyfe denen zata ugradi ve Ibnu Mes'ud'un soyledigini anlatti ve sordu:
"Kisi amelsiz nasil saki olur?" Huzeyfe radiyallahu anh:
"Buna hayret mi ediyorsun? Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'in soyle soyledigini isittim:"
"Nutfenin (rahme dusmesinden sonra) kirkiki gece gecti mi, Allah ona bir melek gonderir (ve onun vasitasiyla) nutfeyi sekillendirir; isitmesini, gormesini, derisini, etini, kemigini yaratir. Sonra melek sorar:
"Ey Rabbim! Bu erkek mi, disi mi?" Rabbin diledigini hukmeder, melek de yazar. Sonra sorar:
"Ey Rabbim! Eceli nedir?" Rabbin diledigini hukmeder, melek de yazar. Tekrar sorar:
"Ey Rabbim! Rizki nedir?" Rabbin diledigini hukmeder, melek de yazar. Sonra melek elinde sahife oldugu halde cikar. Artik buna ne bir sey ilave eder ne de eksilir."
Muslim, Kader 3, (2645).

4802 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gun) aramizda dogrulup:
"(Hastalik nev'inden) hicbir sey hicbir seye sirayet etmez!" buyurmuslardi ki bir bedevi:
"Ey Allah'in Resulu! Nasil olur? Bir deve surusune, kuyrugu ile hasefesini uyuzlamis bir deve gelince hepsini uyuzlu yapar!" dedi. Aleyhissalatu vesselam:
"Pekala, birincisini kim uyuzladi? Ne sirayet, ne safer (inancinizda hakikat) vardir. Surasi muhakkak ki, Allah her nefsi yaratmis, onun hayatini, olumunu, rizkini ve ugrayacagi musibetlerini yazmistir."
Tirmizi, Kader 9, (2144).

4803 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gun):
"Allah Teala hazretleri bir kulun hayrini diledi mi onu istimal eder!" buyurmustu. Kendisine: "Onu nasil istimal eder?" diye soruldu.
"Olumden once salih amel islemede muvaffak kilar!" buyurdu."
Tirmizi, Kader 8, (2134).

4804 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kisi vardir, uzun muddet cennet ehlinin amelini isler, sonra da ameli cehennem ehlinin ameliyle hitam bulur. Yine kisi vardir, uzun muddet cehennem ehlinin ameliyle amel eder de sonunda cennet ehlinin ameliyle hitam bulur."
Muslim, Kader 11, (2651).

4805 - Ibnu Amr Ibni'l-As radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah (cin ve ins dahil) mahlukatini bir karanlik icinde yaratti. Sonra uzerlerine kendi nurundan serpti. Bu nur, kimlere isabet ettiyse hidayeti buldular, kimlere de isabet etmediyse sapittilar. Bu sebeple diyorum ki: "Kalem, Allah Teala'nin ilmi hususunda kurumustur."
Tirmizi, Iman 18, (2644).

KADERE RIZA

4806 - Sa'd Ibnu Ebi Vakkas radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ademoglunun saadet (sebepleri)nden biri de Allah Teala'nin hukmettigine riza gostermesidir. Sekavet (sebepleri)nden biri de Allah Teala'ya istihareyi terketmesidir. Keza sekavet (sebepleri) nden bir digeri de Allah'in hukmettigine razi olmamasidir."
Tirmizi, Kader 15, (2152).

4807 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kuvvetli mu'min, Allah nazarinda zayif mu'minden daha sevgili ve daha hayirlidir. Aslinda her ikisinde de bir hayir vardir. Sana faydali olan seye karsi gayret goster. Allah'tan yardim dile, acz izhar etme. Bir musibet basina gelirse: "Eger soyle yapsaydim bu basima gelmezdi!" deme. "Allah takdir etmistir. Onun diledigi olur!" de! Zira "eger" kelimesi seytan isine kapi acar."
Muslim, Kader 34, (2664).

COCUKLARIN HUKMU

4808 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Bir cocuk olmustu. Ben: "Ne mutlu ona! Cennet kuslarindan bir kus oldu!" dedim. Aleyhissalatu vesselam:
"Sen Allah'in cenneti de cehennemi de yarattigini, beriki icin de oteki icin de ahali yarattigini bilmiyor musun?" buyurdular."
Muslim, Kader 30, (2662); Nesai, Cenaiz 58, (4, 57); Ebu Davud, Sunnet 18, (4713).

4809 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan musriklerin cocuklari hakkinda sorulmustu.
"Allah onlari yarattigi zaman ne yapacaklarini iyi biliyordu!" buyurdular."
Buhari, Kader 3, Cenaiz 93; Muslim, Kader 28, (2660); Ebu Davud, Sunnet 18, (4711); Nesai, Cenaiz 60, (4, 59).

4810 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Hz. Adem ve Musa aleyhimasselam munakasa ettiler. Musa, Adem'e:
"Isledigin gunahla insanlari cennetten cikaran ve onlari sekavete (bedbahtliga) atan sensin degil mi!" dedi. Adem de Musa'ya:
"Sen, Allah'in risalet vermek suretiyle sectigi ve hususi kelamina mazhar kildigi kimse ol da, daha yaratilmamdan (kirk yil) once Allah'in bana yazdigi bir isten dolayi beni ayiplamaya kalk (bu olacak sey degil)!" diye cevap verdi." Resulullah devamla dedi ki:
"Hz. Adem Musa'yi ilzam etti!"

Buhari, Kader 11, Enbiya 31, Tefsir, Ta-ha 1, 3, Tevhid 37; Muslim, Kader 13, (2652); Muvatta, Kader 1, (2, 898); Ebu Davud, Sunnet 17, (4701); Tirmizi, Kader 2, (2135).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4801-4810 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.