Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4911-4920 )

4911 - Hz. Abbas radiyallahu anh'in anlattigina gore: "Ey Allah'in Resulu demistir, biz Zemzem kuyusunu temizlemek istiyoruz. Fakat icinde su kucuk yilan var."
Resulullah aleyhissalatu vesselam , yilanlari oldurmesini emretmistir.
Ebu Davud, Edeb 174, (5251).

4912 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam keler icin fuveysik (fasikcik) dedi ama, "oldurun!" diye emrettigini isitmedim."
Buhari, Bed'u'l-Halk 14, Cezau'-Sayd 7; Muslim, Selam 145, (2239); Nesai, Hacc 115, (5, 209).

4913 - Sa'd Ibnu Ebi Vakkas radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselamkelerin oldurulmesini emretti ve onu fuveysika diye isimlendirdi."
Muslim, Selam 147, (2240); Metin Muslim'den alinmadir. Ebu Davud, Edeb 175, (5263, 5264); Tirmizi, Ahkam 1, (1482). Bazi Tirmizi tertibinde Sayd bolumunde 13. babta.)

KOPEKLER

4914 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam av veya koyun veya coban kopegi haric diger butun kopeklerin oldurulmesini emretti."
Ibnu Omer radiyallahu anh'a: "Ebu Hureyre, "veya ekin kopegini de diyor!" denilmisti, bunun uzerine: "Onun ekini var da ondan!" cevabini verdi ve ilave etti:
"Biz Medine ve civarina gider, tek kopek birakmaz, hepsini oldururduk. Hakkat biz, colden gelmis kadina refakat eden arkadas kopegi bile oldururduk."
Buhari, Bed'u'l-Halk 14; Muslim, Musakat 45, (1570); Muvatta, Isti'zan 14, (2, 969); Tirmizi, Sayd 4, (1488); Nesai, Sayd 9, (7, 184).

4915 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselambuyurdular ki:
"Kopek besleyen bir aile yoktur ki, her gun riziklarindan iki kirat eksilmemis olsun. Bundan av veya bekci veya koyun kopegi haric (bunlari besleyenlerin rizkinda eksilme olmaz)."
Bunu Rezin tahric etti.

KARINCA

4916 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselamdort hayvanin oldurulmesini yasakladi: "Karinca, ari, hudhud, surad (sari ve yesil renkli agackakan kusu)."
Ebu Davud, Edeb 176, (5267).

AMMDEN (BILE BILE) KATLETME

4917 - Ebu Suryeh radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim haksiz yere, amden (bile bile) oldurulurse velisi su uc seyden birini tercihte muhayyerdir:
- Ya kisas ister.
- Ya affeder.
- Yahut diyet alir.
Eger dorduncu bir sey istemeye kalkarsa alinden tutun (mani olun)!"
Sonra Resulullah aleyhissalatu vesselam, su ayeti tilavet buyurdu. (Mealen): "Kim bundan sonra tecavuz ederse ona elim bir azab vardir" (Bakara 179)
Ebu Davud, Diyat 3, (4496), 4, (4504); Tirmizi, Diyat 13, (1406).

4918 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim mu'min bir kimseyi (amden) oldururse, katil bu sebeple kisas olunur. Kim bu kisasa mani olursa Allah'in lanet ve gadabi onun uzerine olsun. Allah onun ne farz ve ne nafile hicbir hayrini kabul etmez."
Rezin tahric etmistir. Bu manada rivayet Sunenler'in bir kisminda gelmistir: Ebu Davud, Diyat 17, (4539, 4540, 4541); Nesai, Kasame 29, (8, 40).

HATA VE AMDEN (BILE BILE) HATA

4919 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim, aralarinda tas atismasi veya kamci veya sopa darbi gibi durumlarda mubhem sekilde oldurulurse (bunun hukmu) hataen oldurme hukmune tabidir, diyeti de hata diyetidir. Kim bu diyetin yerine getirilmesine mani olursa Allah'in lanet ve gadabi uzerine olsun. Onun hicbir farz ve nafile hayri kabul edilmeyecektir."
Ebu Davud, Diyat 17, (4539, 4540), 28, (4591); Nesai, Kasame 29, (8, 40).

4920 - Vail Ibnu Hucr radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bir adam geldi, bir baskasini kayisla baglamis getiriyordu.
"Ey Allah'in Resulu! Bu, kardesimi oldurdu!" dedi. Aleyhissalatu vesselam:
"Dogru mu, kardesini mi oldurdun?" diye sordu. Getiren adam:
"Sayet itiraz etmezsi, aleyhine beyyine getirebilirim!" dedi. Oburu:
"Evet kardesini oldurdum!" diye itiraf etti. Aleyhissalatu vesselam:
"Nasil oldurdun?" diye sordu. Adam acikladi:
"O ve ben bir agactan yaprak cirpiyorduk, bana kufredip beni kizdirdi, ben de baltayla basina vurup oldurdum."
Muslim, Kasame 32, (1680); Ebu Davud, Diyat 3, (4499, 4500, 4501); Nesai, Kasame 5, (8, 13-18).
Ebu Davud su ziyadede bulundu: "Ben onu oldurmeyi dusunmemistim."
Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Kendinden odeyecegin bir seyin var mi?" diye sordu. Adam:
"Benis su elbise ve baltamdan baska bir seyim yodk!" dedi. Aleyhissalatu vesselam:
"Ne dersin, kavmin seni satin alir mi (fidyeni oder mi)?" buyurdu.
Adam: "Ben kavmim nazarinda o kadar kiymetli degilim ki!" dedi. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam kayistan ipi getiren adama atti ve "Al adamini!" buyurdu. Adam onu alip oradan ayrildi. Onlar donunce Aleyhissalatu vesselam:
"Eger onu oldururse, o da onun mislidir" buyurdular. Adam geri gelip:
"Ey Allah'in Resulu! "Eger onu oldururse o da onun mislidir" dediginiz bana ulasti. Oysa ben onu sizin emriniz uzerine aldim" dedi. Aleyhissalatu vesselam:
"Sen onun hem kendi gunahi ve hem de (oldurdugu) arkadasinin gunahiyla donmesini istemiyor musun?" buyurdu. Adam:
"Evet ey Allah'in Resulu!" deyince Aleyhissalatu vesselam:
"Bu is boyledir!" buyurdu. Bunun uzerine adam kayisi atip, adami serbest birakti."

Muslim, Kasame 32, (1680); Ebu Davud, Diyat 3, (4999, 4500, 4501); Nesai, Kasame 5, (8, 13-18).


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4911-4920 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.