Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5011-5020 )

5011 - Ibnu Amr Ibnu'l-As radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Cikis itibariyle, Kiyamet alametlerinin ilki gunesin battigi yerden dogmasi, kusluk vakti insanlara dabbetu'l-arzin cikmasidir. Bunlardan hangisi once cikarsa, digeri de onun hemen pesindedir."
Muslim, Fiten 118, (2941); Ebu Davud, Melahim 12, (4310).

5012 - Hz. Muaz Ibnu Cebel radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gun):
"Beytu'l-Makdis'in imari Yesrib'in harabidir. Yesrib'in harabi melhamenin (savasin) cikmasidir. Melhame Istanbul'un fethidir, Istanbul'un fethi Deccal'in cikmasidir!" buyurdular. Sonra elini (Resulullah), konusmakta oldugu kimsenin (yani Hz. Muaz'in) dizine vurdular ve:
"Bu soyledigim kesinlikle hakikattir. Tipki senin burada oturman hak oldugu gibi" buyurdular."
Hz. Muaz burada kendisini kasdetmektedir. (Yani Aleyhissalatu vesselam'in konustugu ve dizine elini vurdugu kimse Muaz Ibnu Cebel radiyallahu anh'tir.)"
Ebu Davud, Melahim 3, (4294).

5013 - Abdullah Ibnu Busr radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Melhame ile Medine'nin fethi arasinda alti yil vardir. Yedinci yilda da Mesih Deccal cikar."
Ebu Davud, Melahim 4, (4296); Ibnu Mace, Fiten 35, (4093).

SUR'A UFLENMESI VE NESR

5014 - Ebu Said radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Sur'un sahibi (Israfil aleyhisselam), sur denen sorusunu agzina dayamis, yuzunu cevirmis, kulagini dikmis, ufleme emrini beklerken ben nasil tereffuhle (dunya nimetlerinden) istifade edebilirim?" buyurmuslardi. Bu, sanki ashabina cok agir gelmisti:
"Peki biz ne yapalim -veya ne diyelim- ey Allah'in Resulu?" diye sordular. Onlara: "Hasbunallah ve ni'mel-vekil (Allah bize yeter, o ne guzel vekildir!), Allah'a tevekkul ettik. -belki de "tevekkulumuz Allah'adir!" demisti- deyiniz!" diye emir buyurdular."
Tirmizi, Kiyamet 9, (2433).

5015 - Ibnu Amr Ibni'l-As radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a Sur'dan sorulmustu:
"Bu, icine uflenen bir boynuzdur!" diye cevap verdi."
Ebu Davud, Sunnet 24, (4742); Tirmizi, Kiyamet 9, (2432).

5016 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Iki sur arasinda kirk vardir!" buyurmustur. Bunun uzerine oradakiler:
"Ey Ebu Hureyre! Kirk gun mu?" diye sordular. Fakat o: "Birsey diyemem!" cevabini verdi. Tekrar: "Kirk ay mi?" dediler. O yine: "Bir sey diyemem!" cevabini verdi. "Kirk yil mi?" dediler. O yine: "Bir sey diyemem!" cevabini verdi ve (Resulullah'in hadisine devam etti:)
"Sonra allah semadan su indirecek ve insanlar yerden sebze biter gibi bitecekler. Insanda bir kemik haric hepsi curur. Bu curumeyen, acbu'z-zeneb denen kuyruk sokumu kemigidir. Kiyamet gunu yeniden yaratilis bundan terkib edilecektir."
Buhari, Tefsir, Zumer 3, Amme 1; Muslim, Fiten 141, (2955); Muvatta, Cenaiz 48, (1, 239); Ebu Davud, Sunnet 24, (4743); Nesai, Cenaiz 117, (4, 111).

5017 - Ka'b Ibnu Malik radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Mu'minin ruhu, cennet agacinda beslenen bir kus olur. Yeniden dirilme gununde Allah onu cesedine dondurunceye kadar orada beslenir."
Muvatta, Cenaiz 49, (1, 240); Nesai, Cenaiz 117, (4, 108); Ibnu Mace, Zuhd 32, (4271).

5018 - Ebu Rezin el-Ukayli radiyallahu anh anlatiyor: "Ey Allah'in Resulu dedim, Allah, mahlukati nasil iade eder, (yeniden diriltir)? Bunun dunyadaki ornegi nedir?"
"Sen dedi, hic kavminin uzerinde yasadigi vadiden kurak mevsimde gecmedin mi? Sonra bir kere de her tarafin yemyesil ugrundugu munbit mevsimde ugramadin mi?"
Ben "Elbette!" deyince: "Iste bu, (yeniden) yaratmasina Allah'in delilidir. Allah, oluleri de boyle diriltecektir!" buyurdular."
Rezin tahric etmistir. Bu hadis Ahmed Ibnu Hanbel'in Musned'inde biraz farkli lafizlarla rivayet etilmistir (4, 11).

5019 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma "Fe iza nugira finnaguri" "O boru otturulunce" (Muddessir 8) ayeti ile ilgili olarak dedi ki: "Bu, sur'dur. Surede gecen racife, birinci nefha (ufleme), radife de ikinci nefhadir."
Buhari, Rikak 43 (muallak olarak).

5020 - Ebu Said radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gun bize) Sahib-i Sur'u (Israfili) zikretti ve dedi ki:
"Saginda Cibril, solunda da Mikail aleyhimusselam var."

Rezin tahric etmistir. Ebu Davud, Huruf ve'l-kira'at 1, (3999).


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5011-5020 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.