Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 7221-7230 )

7221 - Nukade el-Esedi radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam beni, bir adama gondererek onun disi devesini meniha olarak (bir muddet sutunden istifade etmek icin) istedi. Adam talebi kabul etmedi. Bunun uzerine, Aleyhissalatu vesselam bir baska adama (ayni maksatla) yolladi. Bu zat, Efendimize sagmal bir deve yolladi. Resulullah deveye bakinca: "Allahim, deveyi onu gondereni mubarek kil!" diye dua buyurdu."
Nukade der ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a: "Onu getireni de (deyin)" dedim. Aleyhissalatu vesselam: "Onu getireni de (mubarek kil)" dedi. Sonra devenin sagilmasini emretti. Deve sagildi fakat derhal yine memeleri sut doldu. Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Allahim, falanin malini cogalt!" diye, once reddeden kimse icin de dua etti. Devesini gonderen icin de: "Allahim, falanin rizkini gun be gun eyle" diye dua etti."

KANAAT

7222 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kiyamet gunu, dunyada iken yetecek kadar rizik verilmis olmasini temenni etmeyecek ne fakir ne de zengin olacaktir."

HZ. PEYGAMBERIN AILESININ MAISETI

7223 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Al-i Muhammed aleyhissalatu vesselam'in, bazan bir ay gecer, hucrelerinin hicbirinde ates yanmazdi."
Hz. Aise'nin ravisi Ebu Seleme der ki: "Ben Aise radiyallahu anha'dan sordum:
"Oyleyse bu esnada ne yerlerdi?" Su cevabi verdi:
"Iki siyah: Hurma ve su! Ancak, Ensardan komsulariniz vardi. Onlar sadakatli komsulardi. Onlarin sagmal hayvanlari vardi. Bunlar hayvanlarinin sutunden Aleyhissalatu vesselam'a gonderirlerdi. (O, bize de icirirdi)" dedi. Muhammed (Ibnu Mace) der ki: "Ve onlar (yani Hz. Peygamber'in hucreleri) dokuz taneydi."

7224 - Hz. Enes Ibnu Malik radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam tekrar tekrar buyurdular ki: "Muhammed'in nefsini elinde tutan Zat-i Zulcelal'e yemin olsun ki, Al-i Muhammed'de hicbir zaman aksamdan sabaha bir sa' miktarinda ne zahire ne de kuru hurma bulunmustur."
Halbuki o siralarda Aleyhissalatu vesselam'in dokuz zevceleri vardi."

7225 - Abdullah Ibnu Mesud radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "AI-i Muhammed'de ancak bir mudd miktari yiyecek maddesi sabahlamistir" veya "Al-i Muhammed'de bir mudd yiyecek (bile) sabahlamadi" buyurdular."

7226 - Suleyman Ibnu Surad radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bize geldi ve bir yiyecek (ikramina) gucumuz yetmeksizin -veya bir yiyecege gucu yetmeksizin- uc gece kaldik.

7227 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bir gun sicak bir yemek getirilmisti. Yedi ve yemekten cikinca: "Elhamdulillah, su su vakitten beri mideme sicak bir yemek girmemisti" buyurdu."

AL-I MUHAMMED'IN YATAGI

7228 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in kizi (Fatima gerdek gecesi) bana gonderildi. Onun gonderildigi gece yatagimiz koyun derisinden baska bir sey degildi."

7229 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Ensar'dan bir zatin kapisinin ustune yaptirdigi bir kubbe gordu. "Bu nedir?" diye sordu. "Bu falancanin insa ettirdigi bir kubbedir!" dediler. Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Boyle sarfedilen her mal, Kiyamet gunu sahibine bir vebaldir!" buyurdular. Bu soz Ensari'ye ulasmisti. Kubbe'yi hemen yikti. Sonra, Aleyhissalatu vesselam oradan tekrar gecti, fakat kubbeyi goremedi, akibetini sordu. "Sizin soylediginiz kendisine ulasinca yikti" denildi. Bunun uzerine Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Allah ona rahmet kilsin, Allah ona rahmet kilsin!" diye dua buyurdular."

TEVEKKUL VE YAKiN


7230 - Halid'in ogullari Habbe ve Sevradiyallahu anhum anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir sey tamir etmekte iken yanina girdik. O iste kendisine yardim ettik. "Baslariniz kimildadigi muddetce rizik hususunda yeise dusmeyin. Zira insani annesi kipkizil, uzerinde hicbir sey olmadigi halde dogurur, sonra aziz ve celil olan Allah onu her cesit rizikla riziklandirir" buyurdular."


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 7221-7230 ) -Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.

Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.