Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1721-1730 )

1721 - Nafi, Safiyye (radiyallahu anha)'nin bir azadlisindan rivayet etmistir: "Safiyye, kendine ait ne varsa hepsini vermek karsiliginda kocasindan ayrilmistir da Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) bunu yadirgamamistir."
Muvatta, Talak 32, (2, 565).

DUANIN FAZILETI VE VAKTI

1722 - Nu'man Ibnu Besir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Dua ibadetin kendisidir" buyurdular ve sonra su ayeti okudular. (Mealen): "Rabbiniz: ''Bana dua edin ki size icabet edeyim. Bana ibadet etmeyi kibirlerine yediremeyenler alcalmis olarak cehenneme gireceklerdir" buyurdu." (Gafir 60).
Tirmizi, Tefsir, Gafir, (2973); Ebu Davud, Salat 358, (1479). Metin Tirmizi'ye aittir.

1723 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kime dua kapisi acilmis ise ona rahmet kailari acilmis demektir. Allah'a taleb edilen (dunyevi seylerden) Allah'in en cok sevdigi afiyettir. Dua, inen ve henuz inmeyen her cesit (musibet) icin faydalidir. Kazayi sadece dua geri cevirir. Oyle ise sizlere dua etmek gerekir. "
Tirmizi, Daavat 112, (3542).

1724 - Ubade Ibn's-Samit (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Yeryuzunde, masiyet veya sila-i rahmi koparici olmamak kaydiyla Allah'tan bir talepte bulunan bir Musluman yoktur ki Allah ona diledigini vermek veya ondan onun mislince bir gunahi affetmek suretiyle icabet etmesin. "
Tirmizi, Daavat 126, (3568).

1725 - Ebu'd-Derda (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resul-i Ekrem (aleyhissalatu vesselam), (bir gun) sordu:
"En hayirli olan ve derecenizi en ziyade artiran, melikinizin yaninda en temiz, sizin icin gumus ve altin paralar bagislamaktan daha sevapli, dusmanla karsilasip boyunlarini vurmaniz veya boyunlarinizi vurmalarindan sizin icin daha hayirli olan amelinizin hangisi oldugunu haber vereyim mi ?"
"Evet! Ey Allah'in Resulu!" dediler.
"Allah'in zikridir!" buyurdu.
Tirmizi, Daavat 6, (3374); Muvatta, Kur'an 24.

1726 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Allahu Teala hazretleri soyle seslenir: "Beni bir gun zikreden veya bir makamda benden korkan kimseyi atesten cikarin!"
Tirmizi, Cehennem 9, (2597).

1727 - Hz. Muaz (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Aksamdan (abdestli olarak) temizlik uzere zikrederek uyuyan ve geceleyin de uyanip Allah'tan dunya ve ahiret icin hàyir taleb eden hic kimse yoktur ki Allah diledigini vermesin."
Ebu Davud, Edeb 105, (5042).

1728 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Bir kimse evine veya yatagina gir'ince hemen bir melek ve bir seytan alelacele gelirler. Melek:
"Hayirla ac!" der. Seytan da:
"Serle ac!" der. Adam, sayet (o sirada) Allah'i zikrederse melek Seytani kovar ve onu korumaya baslar. Adam uykusundan uyaninca, melek ve seytan ayni seyi yine soylerler. Adam, sayet: "Nefsimi, olumden sonra bana geri iade eden ve uykusunda oldurmeyen Allah hamdolsun. Izniyle yedi semayi arzin uzerine dusmekten alikoyan Allah'a hamdolsun"dese bu kimse yatagindan dusup olse sehit olur, kalkip namaz kilsa faziletler icinde namaz kilmis olur."
Rezin ilavesidir.

1729 - Hz.Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Allah'i zikreden bir cemaatle sabah namazi vaktinden gunes doguncaya kadar birlikte oturmam, bana Ismail'in ogullarindan dort tanesini azad etmemden daha sevgili gelir. Allah'i zikreden bir cemaatle ikindi namazi vaktinden gunes batimina kadar oturmam dort kisi azad etmemden daha sevgili gelir."
Ebu Davud, Ilm 13, (3667).

1730 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Her gece, Rabbimiz gecenin son ucte biri girince, dunya semasina iner ve;
"Kim bana dua ediyorsa ona icabet edeyim. Kim benden bir sey istemisse onu vereyim, kim bana istigfarda bulunursa ona magfirette bulunayim" der. "
Rivayetin Muslim'deki bir vechi soyle: "Allahu Teala gecenin ilk ucte biri gecinceye kadar muhlet verir. Ondan sonra yakin semaya inerek soyle der:
"Melik benim, Melik benim. Kim bana dua edecek?"

Buhari, Tevhid 35, Teheccud 14, Daavat 13, Muslim,Salatu'1-Musafirin 166, (758); Muvatta, Kur'an 30, (1,214); Tirmizi, Daavat 80, (3493); Ebu Davud, Salat 311, (1315).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1721-1730 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.