Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1771-1780 )

1771 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) namaza baslarken tekbir getirir, sonra (bazan) sunu okurdu: "Inne salati ve nusuki ve mahyaye ve memati lillahi Rabbi'l-alemin. La serike lehu ve bi-zalike umirtu ve ene evvelu'l-muslimin. Allahummehdini li-ahseni'l a'mali ve ahseni'l-ahlaki. La yehdi li-ahseniha illa ente. Ve kini seyyie'l-a'mal ve seyyie'l-ahlak. La yaki seyyieha illa ente. (Namazim, ibadetim hayatim ve olumum alemlerin Seriksiz Rabbi Allah icindir. Ben bununla emrolundum. Ben bu emre teslim olanlarin ilkiyim. Ey Allah'im, beni amellerin ve ahlakin en iyisine sevket. Bunlarin en iyisine senden baska sevkeden yoktur. Beni kotu amellerden ve kotu ahlaktan koru, bunlarin kotulerinden ancak sen korursun."
Nesai, Iftitah 16, (2,129).

1772 - Muhammed Ibnu Mesleme (radiyallahu anh)anlatiyor:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) nafile namaz kilmak icin kalktigi vakit (bazan) sunu okurdu:
"Allahu ekber veccehtu vechiye li'llezi fatara's-Semavati ve'1-arza hani-fen muslimen ve ma ene mine'l-musrikin... (Allah buyuktur. Yuzumu Ha-nif ve Musluman olarak semavat ve arzi yaratan Allah a yonelttim. Ben musriklerden degilim). . . ")
Devamini Hz. Cabir (radiyallahu anh)'in rivayetinde oldugu sekilde zikretti. Sonra sunu okudu:
"Allahumme ente'l-Meliku. La ilahe illa ente subhaneke ve bihamdike Allahim (kainatin gercek) Meliki sensin. Senden baska ilah yoktur. Seni hamdinle takdis ederim]. " Sonra kiraata gecti."
Nesai, Iftitah 17, (2,131).

1773 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) namaza (iftitah tekbiri ile) baslayinca sunu okurdu:
"Subhaneke Allahumme ve bi-hamdike ve tebarekesmuke ve teala cedduke ve la ilahe gayruke. (Allah'im seni her cesit noksan sifatlardan takdis ederim, hamdim sanadir. Senin ismin mubarek, azametin yucedir, senden baska ilah da yoktur)."
Tirmizi, Salat 179, (243); Ebu Davud, Salat 122, (776); Ibnu Mace, Ikameti's-Salat 1, (804).

RUKU VE SECDELERDE OKUNACAK DUALAR

1774 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Haberiniz olsun, ben ruku ue secde halinde Kur'an okumaktan men edildim. Oyleyse rukuda Rabb Teala'yi tazim edin, secdede ise dua etmeye gayret edin, (zira secdede iken yaptiginiz dua) icabet edilmeye Iayiktir."
Muslim, Salat 207 (479); Ebu Davud, Salat 152, (876); Nesai, Iftitah 98, (2,189).

1775 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) hazretleri anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), secdelerinde sunlari soylerdi: "Allahummagfirli zenbi kullehu, dikkahu ve cullehu, evvelehu ve ahirehu, sirrahu ve alaniyyetehu. (Allahim! Buyuk-kucuk birinci sonuncu, gizli-acik, butun gunahlarimi magfiret buyur. "
Muslim, Salat 216, (483); Ebu Davud, Salat 152, (878).

1776 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resullulah (aleyhissalatu vesselam) rukusunda ve secdelerinde su duayi cokca okurdu:
"Subhanekallahumme Rabbena ve bi-hamdike, Allahummagfirli. (Allah'im, seni takdis ve tenzih ederim. Rabbimiz! Takdisimiz hamdinledir. Ey Allahim, beni magfiret et.)" Bu duayi okumakla Kur'an'a yani Kur'an'in: "Rabbini hamd ile tesbih et" (Nasr 3) ayetineuyuyordu."
Buhari, Ezan 123, 139, Megazi 50, Tefsir, Izacae nasrullahi ve'l-Feth; Muslim, Salat 217, (484); Ebu Davud, Salat 152, (877); Nesai, Iftitah 153, (2, 219).
Muslim, Ebu Davud ve Nesai'de gelen bir rivayette soyle denir: "Resullullah (aleyhissalatu vesselam) ruku ve secdesinde soyle derdi: "Subbuhun kuddusun Rabbu'l-melaiketi ver-Ruhi, (Munezzehsin, mukaddessin, meleklerin ve Ruh'un Rabbisin)".

1777 - Muvatta, Tirmizi ve Ebu Davud'un bir rivayetinde soyle denir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i yatakta kaybettim ve arastirdim, derken elim ayaginin altina rastladi. Secdede idi ve: "Allahumme inni euzu bi-rizake min sahtike ve euzu bi-muafatike min ukubetike ve euzu bike minke La uhsi senaen aleyke. Ente kema esneyte ala nefsike. (Allahim! Senin rizani sefaatci kilarak ofkenden sana siginiyorum. Affini sefaatci yaparak cezandan sana siginiyorum. Senden de sana siginiyorum. Sana layik oldugun senayi yapamam. Sen kendini sena ettigin gibisin)" diyordu."

1778 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Sizden biri ruku edince uc kere "Subhane rabbiyel azim (Buyuk Rabbim (her cesit kusurdan) munezzehdir" desin. Bu, en az miktardir. Secde yapinca da uc kere "Subhane Rabbiye'l a'la (Ulu Rabbim (her cesit kusurdan) munezzehdir" desin. Bu da en az miktardir."
Ebu Davud, Salat 154, (886); Tirmizi, Salat 194, (261).

1779 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), ruku yaptigi zaman: "AIIahumme Ieke reka'tu ve bike amentu ve leke eslemtu ve aleyke tevekkeltu ente Rabbiye, hasaa sem'i ve basari ve Iahmi ve demi ve izami IiIIahi Ràbbi'I-alemin. (Ey AIIahim sana ruku yapiyorum, sana inandim, sana teslim oldum, sana tevekkul ettim. Sen Rabbimsin, kulagim, gozum, etim, kanim ve kemiklerim AIemIerin Rabbi olan Allah onunde hasyette, tezeIIuIdedir."
Nesai, Iftitah 104, (2,192). Bu rivayet Muslim'de gelen uzun bir rivayetin bir parcasidir (Salatu'l-Musafirin) 201, (771).

1780 - Ibnu Ebi Evfa (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sirtini rukudan kaldirdigi zaman: "SemiaIlahu Iimen hamideh, Allahumme Rabbena Ieke'I-hamdu mil'es-semavati ve miI'eI-arzi ve miI'e ma si'te min sey'in ba'du. (AIIah, kendisine hamd edeni isitir. Ey AIIahim, ey Rabbimiz, semalar dolusu, arz dolusu ve bunlardan baska istedigin her sey dolusu hamdler sana olsun"

Muslim, Salat 204, (476); Ebu Davud, Salat 144, (846).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1771-1780 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.