Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 201-210 )
201 - Huzeyfe ve Ebu Mes'ud
el-Bedri (radiyallahu anh) Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in soyle
soyledigini isittiklerini anlatir: "Sizden once yasamis olan birisine,
ruhunu kabzetmek uzere melek gelmis idi, sordu:
"-Bir hayir isledin
mi?" Adam:
"-Bilmiyorum"
diye cevapladi. Kendisine tekrar:
"-Hele bir dusun
(belki hatirlarsin) dendi. Adam:
"-Bir sey
hatirlamiyorum, ancak dunyada iken, insanlarla alis-veris yapardim. Bu
muamelelerimde zengine odeme muddetini uzatir, fakire de (odeme islerinde
musamaha ve bazi eksikliklerini bagislamak suretiyle) kolaylik
gosterirdim" dedi.
Allah onu (bu kadarcik
iyiligi sebebiyle affedip) cennetine koydu."
Buhari, Buyu 17-18, Enbiya
50, Istikraz 5; Muslim, Musakat 26-31, (1560).
202 - Amra Bintu
Abdirrahman (radiyallahu anha) anlatiyor: "Bir adam bir meyve bahcesinin
meyvelerini toptan satin aldi. Meyveyi toplayip miktarini tayin edince, tahmin
edilenden noksan buldu. Bahce sahibini gorerek eksik cikan kismi hesaptan
dusmesini veya alim-satim akdinden donmesini talebetti. Fakat adam teklif
edilenleri kabul etmemeye yemin etti. Bunun uzerine musterinin annesi, Hz.
Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e muracaat ederek durumu arzetti. Resulullah
(aleyhissalatu vesselam): "O adam, hayir yapmamaya yemin etmistir"
buyurdu. Bu sozu isiten bahce sahibi Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e
gelerek: "Ey Allah'in Resulu, talebini kabul ettim" dedi.
Muvatta, Buyu 15, (2, 621);
Buhari, Sulh 10; Muslim, Musakat 19, (1557).
203 - Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatuvesselam) buyurdu ki:
"Kim bir Muslumanin
ikalesini (yani alim-satim akdini feshetmesini) kabul ederse, Allah da onu
dusmekten kurtarir"
Ebu Davud, Buyu 54, (3460);
Ibnu Mace, Ticarat 26, (2199).
OLCULER VE TARTILAR
HAKKINDA
204 - Ibnu Omer anlatiyor:
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "(Ser'i hukuku odemek
icin) vezin'de Mekke halkinin vezn'i esastir, keyl'de de Medine halkinin keyl'i
esastir."
Ebu Davud, Buyu 8, (3340);
Nesai, Buyu 54, (7, 284).
205 - Mikdam Ibnu Ma'dikerb
(radiyallahu anh) Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in su sozunu nakletti:
"Yiyeceklerinizi kile ile olcun, sizin icin mubarek kilinsin."
Buhari, Buyu 52.
206 - Ibnu Abbas
(radiyallahu anh) anlatiyor: Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) mikyal
(olcek) ve mizan (terazi) kullananlara soyle hitab etti: "Sizler bizden
once gelip gecen kavimleri helak eden iki isi uzerinize almis
bulunmaktasiniz"
Tirmizi, Buyu' 9, (1217).
207 - Ibnu Harmele
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Ummu Habib Bintu Zueyb Ibnu Kays
el-Muzenniyye, bize (olcum islerinde kullanilan) bir sa' bagisladi. Ummu Habib
bize rivayet etti ki, kendisine, Ibnu Ahi Safiyye'den geldigine gore,
Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in zevce-i pakleri Safiyye validemiz
(radiyallahu anha) bagislanan bu sa'in, Hz. Peygamber (aleyhissalatu
vesselam)'in kullandigi sa' oldugunu soylemistir. Ravilerden Enes Ibnu Iyaz der
ki: "Ben bu sa'i denedim, (kontrol ettim) gordum ki bu sa', Emevi Halifesi
Hisam Ibnu Abdi'l-Melik'in kullandigi mudd'le iki bucuk mudd miktarinda
idi".
Ebu Davud, Eyman 18,
(3279).
208 - es-Saib Ibnu Yezid
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)
devrinde bir sa', bugun sizlerin kullanmakta oldugunuz mudd'le, bir mudden ucte
bir mudd miktarinda fazla idi. Ancak bu miktara Omer Ibnu Abdilaziz merhum
zamaninda ilave bulunuldu.
Buhari,, I'tisam 16,
Kefarat 5; Nesai, Zekat 44, (5, 54).
209 - Hz. Osman
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Sattigin zaman tart, satin alinca tarttir."
Buhari, Buyu' 51.
ALIM-SATIMIN ADABINA DAIR
MUTEFERRIK HADISLER
210 - Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular:
"Allah'in en cok sevdigi yerler mescidlerdir. Allah'in en ziyade nefret
ettigi yerler de carsi ve pazarlardir."
Muslim, Mesacid 288, (671).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 201-210 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.