Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 21-30 )
21 - Muaviye Ibnu'l-Hakem
es-Sulemi anlatiyor: Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e gelip: "Bir
cariyem var, coban olarak calistiriyor, koyunlarimi otlatiyordum. Yakinlarda
bir koyunumu yitirdi. Ne oldu? diye sorunca, kurt kapti dedi. Koyunun
kaybolmasina uzuldum. Insanligim icabi cariyenin suratina bir tokat vurdum. Bu
davranisimin kefareti olarak bir kole azad etmeyi adadim. Onu azad edebilir
miyim?" diye sordum. Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) cariyeye:
"Allah nerede?" diye sordu O:
"Goktedir"
deyince, "Pekala ben kimim? dedi. Cariye: "Sen Allah'in
Resulusun" cevabini verince, Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) bana
yonelerek: "Bunu azad et, zira mu'minedir" buyurdu.
Muslim, Mesacid 33, (537);
Muvatta, Itk 8, (2, 776); Nesai, Sehv 20 (3, 18); Ebu Davud, Eyman 19 (3282).
22 - Abbas Ibnu
Abdilmuttalib (radiyallahu anh) anlatiyor: Hz. Peygamber (aleyhissalatu
vesselam)'in soyle soyledigini isittim: "Imanin tadini, Rabb olarak
Allah'i, din olarak Islam'i, peygamber olarak Muhammed'i secip razi olanlar
duyar."
Muslim, Iman 56, (34);
Tirmizi, Iman 10, (2625).
23 - Abdullah Ibnu Muaviye
el-Gaziri (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu
vesselam) soyle buyurdu: "Uc sey vardir.Kim onlari yaparsa imanin tadini
alir: Sadece Allah'a kulluk eden, Allah'tan baska ilah olmadigini bilen, her
yil gonul hosluguyla zekatini veren! Zekatini da yasli, uyuzlu, hasta,
degersiz, kucuk hayvanlardan vermez, aksine mallarinin orta hallilerinden
verir. Zira Cenab-i Hakk ne en iyisinden vermenizi emretmistir, ne de en
adisinden olana razi olmustur."
Ebu Davud, Zekat 4, (1582).
24 - Behz Ibnu Hakim Ibni
Mu'aviye Ibni Hayde el-Kuseyri babasi tarikiyle dedesinden sunu rivayet ediyor:
"Dedim ki: Ey Allah'in Resulu, ben sana gelirken, seni ve dinini
benimsemiyecegim diye sunlarin (ellerinin parmaklarini gostererek) adedinden
fazla yemin ettim. Megerse, Allah ve Resulunun ogrettigi disinda hicbir sey
anlamayan bir kimseymisim. Simdi Allah rizasi icin senden soruyorum. Allah
seninle bizlere ne gonderdi?"
Hz. Peygamber (aleyhissalatu
vesselam): "Islam"i dedi. "Pekala, dedim, Islam'in alametleri
nedir?" Su cevabi verdi: "Kendimi Allah'a teslim ettim, baska seyleri
terkettim" demen, namaz kilman, zekat vermendir. Her Musluman bir baska
Muslumana haramdir. Iki Musluman birbiriyle kardestir ve birbirlerine
yardimcidirlar. Bir kimse Musluman olduktan sonra musrikleri terkedip,
Muslumanlara karismadikca hicbir ameli (Allah katinda) makbul degildir."
Nesai, Zekat 72, (5, 82).
25 - Sufyan Ibnu Abdillah
es-Sakafi (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ey Allah'in Resulu, bana Islam
hakkinda oyle bir bilgi ver ki, bana yetsin ve sizden baska kimseye Islam'dan
sormaya hacet birakmasin" dedim. Su cevabi verdi: "Allah'a inandim
de, sonra da dogru ol" buyurdu.
Muslim, Iman 62, (38).
26 - Enes (radiyallahu anh)
anlatiyor: Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki: "Kim bizim
namazimizi kilar, bizim kiblemize yonelir, bizim kestigimizi yerse iste o,
Muslumandir".
Nesai, Iman 9, (8, 105).
Buhari, Salat 28.
Hadisi Nesai tahric
etmistir. Ancak, Buhari, Ebu Davud ve Tirmizi tarafindan da rivayet edilmis
olan uzunca bir hadisin bir parcasidir. Bak:
Tirmizi, Iman 2, (2611);
Ebu Davud, Cihad 104, (2641).
MECAZ HAKKINDA
27 - Ebu Hureyre anlatiyor:
Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki: "Iman, yetmis kusur
-bir rivayette de altmis kusur- subedir. Haya imandan bir subedir."
Buhari, Iman 3; Muslim,
Iman 57-38, (35-36); Ebu Davud, Sunnet 15, (4676); Tirmizi, Iman 6, (2617);
Nesai, Iman 16, (8, 110); Ibnu Mace, Mukaddime 9, (57).
Bir rivayette su ziyade
vardir: "Bu subelerden en ustunu "Lailahe illallah" sozudur, en
asagi mertebede olani da yolda bulunan rahatsiz edici bir seyi kenara
cikarmaktir."
28 - Hz. Enes, Resulullah
(aleyhissalatu vesselam)'in soyle buyurdugunu anlatiyor:
"Uc haslet vardir.
Bunlar kimde varsa imanin tadini duyar: Allah ve Resulunu bu ikisi disinda
kalan herseyden ve herkesten daha cok sevmek, bir kulu sirf Allah rizasi icin
sevmek, Allah, imansizliktan kurtarip Islam'i nasib ettikten sonra tekrar
kufre, inancsizliga dusmekten, atese atilmaktan korktugu gibi korkmak."
Buhari, Iman 9, 14, Ikrah
1; Muslim, Iman 67, (43); Tirmizi, Iman 10, (2626); Nesai, Iman 3, (8, 96);
Ibnu Mace, Fiten 23, (4033).
Nesai'nin kaydettigi bir
diger rivayette "bu ikisi disinda kalan" tabirinden sonra su ziyade
vardir. "Allah icin sevmek, Allah icin bugzetmek."
29 - Yine Hz. Enes
(radiyallahu anh) bildiriyor; Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) soyle
buyurmustur: "Sizden biri, beni, babasindan, evladindan ve butun
insanlardan daha cok sevmedikce iman etmis sayilmaz"
Buhari, Iman 8; Muslim,
Iman 70, (44); Nesai, Iman 19,(8,114, 115).
Nesai'nin bir rivayetinde
"...malindan ve ailesinden daha sevgili..." denmektedir.
30 - Yine Hz. Enes
(radiyallahu anh)'in rivayetine gore Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)
soyle buyurmustur: "Sizden biri, kendi icin sevdigini kardesi icin de
sevmedikce gercek imana eremez."
Nesai'nin rivayetinde
"...hayir seylerden" ziyadesi mevcuttur.
Buhari, Iman 6; Muslim,
Iman 71, (45); Nesai, Iman 19, (3, 115); Tirmizi, Sifatu'l-Kiyamet 60, (3517);
Ibnu Mace, Mukaddime 9, (66).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 21-30 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.