Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2211-2220 )

2211 - Ebu Sa'lebe eI-Huseni (radiyallahu anh)anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Allah bir kisim farzlar koymustur, siz bunlari daraltmayin. Bir kisim da sinirlar (yasaklar) koydu. Bunlara tecavuz etmeyin. Bazi seyleri de haram kildi, onlara yaklasmayin. Bazi seyleri de (farz, sinir, haram diye tavsifetmeden mutlak) birakmistir. Bunlari, unutarak birakmis degildir. Oyle ise onlari (farz mi, haram mi.. vs. diye didikleyip) arastirmayin."
Rezin ilavesidir. Bunu Darakutni, Sunen'inde Rada bahsinde (4, 184) tahric eder. ed-Durru'l Mensur'da Suyuti, baska rivayetler de kaydeder (4. 279).

SIHIR VE KEHANET

2212 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim (sihir maksadiyla) bir dugum vurur sonra da onu uflerse sihir yapmis olur. Kim sihir yaparsa sirke duser. Kim birsey asarsa, o astigi seye havale edilir."
Nesai, Tahrim 19, (7,112).

2213 - Safiyye Bintu Ebi Ubeyd, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in zevce-i paklerinden naklen anlatiyor: "Resululah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim bir arrafa (kahine) gelir, birseyler sorar ve soylediklerine de (inanip) onu tasdik ederse, kirk gun namazi kabul edilmez."
Muslim, Selam 125, (2230).

2214 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e (yahudiler tarafindan) sihir yapildi. Oyle ki, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yapmadigi bir seyi yaptim vehmine dusuyordu. Bir gun benim yanimda iken Allah'a dua etti, sonra tekrar dua etti. Ve dedi ki:
"Ey Aise, hissettin mi, sordugum hususta Allah bana fetva verdi?"
"Hangi hususta Ey Allah'in Resulu?" dedim.
"Iki kisi bana gelip, biri basucumda, digeri de ayak tarafimda oturdu. Biri digerine:
"Bu zatin rahatsizligi nedir?" dedi. Oburu:
"Buyudur!" dedi. Onceki tekrar sordu:
"Kim buyuledi?" Digeri:
"Lebid Ibnu'l-Asam adindaki Beni Zureykli bir yahudi" diye cevap verdi. Oburu:
"Buyuyu neye yapti?" dedi. Arkadasi:
"Bir tarakla sac dokuntusune ve bir de erkek hurma tomurcugunun icine!" cevabini verdi. Digeri:
"Pekala, simdi nerede?" diye sordu. Arkadasi:
"Zervan kuyusunda!" cevabini verdi."
Bunun uzerine Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Ashabindan bir grupla birlikte (radiyallahu anhum) kuyuya gitti, ona bakti, kuyunun uzerinde bir hurma vardi. Sonra benim yanima donup:
"Ey Aise! AIIah'a yemin olsun, kuyunun suyu sanki kina islatilmis gibi (bulanik) ve (o kuyu iIe sulanan) hurma agaclarinin baslari da sanki seytanlarin basIari gibiydi!" dedi. Ben:
"Ey Allah'in Resulu! Onu (kuyudan) cikardin mi?" diye sordum.
"Hayir" dedi ve ilave etti:
"Bana gelince, Allah bana afiyet Iutfetti ve sifa verdi. Ben ondan halka bir ser gelmesine sebep olmaktan korktum!"
Resulullah onun gomulmesini emretti ve yere gomuldu"
Buhari, Tibb 47, 49, 50, Cizye 14, Edeb 56; Muslim, Selam 43, (2189).

2215 - Zeyd Ibnu Erkam (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a sihir yapildi. Bu yuzden gunlerce hasta dustu.
Sonunda Cebrail aleyhisselam gelerek:
"Seni yahudilerden bir adam sihirledi. Yaptigi sihir dugumunu falanca kuyuya atti" dedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Hz. Ali (radiyallahu anh)'yi (bu maksadla oraya) gonderdi. Ali (radiyallahu anh) dugumu oradan cikarip cozdu. (Sihir cozulunce) Aleyhissalatu vesselam, bagdan kurtulmus gibi kendine geldi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bunu, o yahudiye zikretmedi ve onun yuzunu de hic gormedi."
Nesai, Tahrim 20, (7,112-113).

AYAKTA ICMENIN HUKMU
CEIVAZ IFADE EDEN HADISLER

2216 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a zemzemden sundum, ayakta oldugu halde icti."
Buhari, Esribe 16, Hacc 76; Muslim, Esribe 120, (2027); Tirmizi, Esribe 12, (1883); Nesai, Hacc 165, (5, 237).
Bir rivayette: "Resulullah Beytullah'in yaninda iken su istedi, ben ona bir kova getirdim" denmistir.
Bir diger rivayette su ziyade gelmistir: "Ikrime o gun (Resulullah'in) deve uzerinde oldugu hususunda yemin etti."

2217 - Tirmizi ve Nesai'nin bir rivayetinde soyle denmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) zemzemi ayakta icti."

2218 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Biz, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) devrinde yururken yer, ayakta iken icerdik."
Tirmizi, Esribe 11, (1881); Ibnu Mace, Et'ime 25, (3301).

2219 - Imam Malik'e ulastigina gore Hz. Omer, Hz. Osman ve Hz. Ali (radiyallahu anhum) ayakta olduklari halde (su) iciyorlardi."
Muvatta, Sifatu'n-Nebi 13, (2, 925).

AYAKTA ICMENIN HUKMU
AYAKTA YEYIP ICMEKTEN MEN EDEN HADISLER

2220 - Hz. Enes (radiyallahu anh): "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ayakta icmeyi yasakladi" demisti. Kendisine:
"Ya yemek? (Bu husustaki hukum nedir)" diye soruldu.
"Bu daha siddetle yasaktir!" dedi veya soyle dedi.
"Bu daha serli, daha kotu!"

Muslim, Esribe 113. (2024); Tirmizi, Esribe 11, (1880); Ebu Davud, Esribe 13, (3717).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2211-2220 ) -Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.

Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.