Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2231-2240 )
2231 - Ibnu Ebi Evfa ve Ebu
Katade (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Bir cemaate icecek dagitan, en son icer."
Ebu Davud, Esribe 19,
(3725); Tirmizi, Esribe 20, ( 1859). Hadisi Ebu Davud Ibnu Ebi Efa'dan Tirmizi
de Ebu Katade 'den rivayet etmistir.
KAPLARIN AGIZLARININ
ORTULMESI
2232 - Hz. Cabir
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Kaplarin agizlarini ortun, dagarcik (ve tuluklarin) agzini
baglayin."
Buhari, Esribe 22,
Bed'u'l-Halk 11,14, Isti'zan 49, 50; Muslim, Esribe 96-99, (2012-2014); Ebu
Davud, Esribe 22, (3731-3734).
Muslim'in bir rivayetinde
su ziyade var: "Zira yilda bir gece vardir ki onda veba yagar. Sayet agzi
acik kaba veya bagsiz dagarciga rastlarsa bu vebadan ona mutlaka iner."
el-Leys dedi ki:
"Bizim yanimizdaki acemler bundan kanun-u evvel ayinda sakinirlar."
2233 - Yine Buhari ve
Muslim'de gelen bir rivayette soyle denmistir: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) su istedi. Bir adam:
"Ya Resulullah sana
nebiz (sira) sunmayalim mi?" diye sordu. Efendimiz.
"Evet, sun!"
buyurdu."
Ravi der ki: "Adam
hizla cikti ve icinde nebiz (sira) olan bir bardakla geri dondu. Resulullah
(aleyhissalatu vesselam):
"Agzini kapamadin mi,
hatta uzerine gerecegin bir cople bile olsa?" dedi ve nebizi icti."
Muslim'de Ebu Humeyd'den
gelen bir rivayette soyle buyurulmustur: "Biz, geceleyin dagarciklari
baglamakla emrolunduk. Kapilarin da geceleyin ortulmesiyle emrolunduk."
Hadisin kaynagi onceki
hadisin bablaridir. Rivayet Ebu Davud'da da gelmistir. Esribe 22, (3734).
MUTEFERRIK HADISLER
2234 - Hz. Aise
(radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a
es-Sukya kuyularindan tatli su getirilirdi."
Kuteybe der ki: "O
(es-Sukya) Medine ile Mekke arasinda iki gunluk mesafe bulunan bir goze
idi."
Ebu Davud, Esribe 22, (3735).
2235 - Hz. Cabir
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
Ensar'dan bir zatin bahcesine girdi. Bu sirada adam, bahceye su cevirmekte idi.
Resullulah (aleyhissalatu vesselam):
"Yaninizda senne
(eskimis tuluk) icerisinde aksamdan kalma suyunuz varsa (ver de icelim), yoksa,
akan sudan agzimizla iceriz" buyurdu. Adam:
"Evet yanimda soguk su
var!" deyip, kulubeye giderek bir bardaga su koydu, sonra da uzerine bir
keciden sut sagdi. Efendimiz ondan icti."
Buhari, Esribe 14, 20; Ebu
Davud, Esribe 18, (3724).
2236 - Hz. Enes
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Ummu Suleym'in bir bardagi vardi. (Bu
bardakla ilgili olarak) derdi ki: "Ben bu bardakla Resulullah'a her cesit
mesrubati sunmusum: "Su, bal (serbeti), sut, sira".
Nesai, Esribe 58, (8, 335).
HER SARHOS EDICI HARAMDIR
2237 - Hz. Aise
(radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Sarhosluk veren her icki haramdir."
Buhari, Esribe 4, Vudu 71;
Muslim, Esribe 67-68, (2001); Muvatta, Esribe 9, (2, 845); Ebu Davud, Esribe 5,
(3682, 3687); Tirmizi, Esribe 2, 3, (1864,1867); Nesai, Esribe 23, 8, (298).
2238 - Bir diger rivayette
soyle gelmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a bal serbetinden
sunulmustu:
"Sarhosluk veren her
icki haramdir!" diye cevap verdi."
Buhari, Esribe 4, Vudu 71;
Muslim, Esribe 67-68, (2001); Muvatta, Esribe 9, (2, 845); Ebu Davud, Esribe 5,
(3682, 3687); Tirmizi, Esribe 2, 3, (1864,1867); Nesai, Esribe 23, 8, (298).
2239 - Ebu Davud'da gelen
diger bir rivayette (Resulullah'a aciklamasi soyledir): "Her sarhos edici
sey haramdir. Bir farak (hup) icildigi takdirde sarhosluk veren bir seyin tek
avucu da haramdir."
Tirmizi de gelen bir diger
rivayette "tek yudumu haramdir" diye gelmistir.
Buhari, Esribe 4, Vudu 71;
Muslim, Esribe 67-68, (2001); Muvatta, Esribe 9, (2, 845); Ebu Davud, Esribe 5,
(3682, 3687); Tirmizi, Esribe 2, 3, (1864,1867); Nesai, Esribe 23, 8, (298).
2240 - Ebu Musa (radiyallahu
anh) anlatiyor: "Resulullah'a "Ey Allah'in Resulu, dedim, Yemen'de
yapmakta oldugumuz su iki sarap hakkinda bize fetva ver: Bit'; bu baldandir,
siddetleninceye kadar nebiz yapilir. Ikincisi mizr'dir, bu misirdan ve arpadan
yapilir, bu da siddetleninceye kadar nebiz yapilir." Resulullah
(aleyhissalatu vesselam):
"Ben her sarhosluk
veren seyi yasakliyorum" buyurdular."
Buhari, Megazi 60, Cihad
164, Edeb 80, Ahkam 22, Muslim, Cihad 7, (1733), Esribe 70; Ebu Davud, Esribe
5, (3
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2231-2240 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.